

Ses Ve Öfke
₺402,00 Orijinal fiyat: ₺402,00.₺322,00Şu andaki fiyat: ₺322,00.
Yüzyılın klasikleri arasına girmiş bir roman Ses ve Öfke. Faulkner’ın, kendine özgü yoğun dili ve kurgusuyla, yaşananları, düşünülenleri, yayılan ya da sıkışan duyguları tüm bir atmosfer içinde vermekteki ustalığını doyasıya gösteren bir roman. Ses ve Öfke’de, ABD’nin güneyinde yaşayan Compson ailesinin dağılışı farklı bilinçlerle izleniyor. Zihinsel engelli oğul Benjy’nin, suçluluk ve onur duygularıyla azap çeken ağabeyi Quentin’in, sert, mantıklı ve kurnaz diğer erkek kardeşi Jason’ın anlatımlarıyla ailede yaşananlar yavaş yavaş açığa çıkıyor. Kız kardeş Candace’ten Jason’ın vasiliğini aldığı yeğeni Quentin’e, zenci hizmetçi Dilsey’den torunu Luster’a pek çok karakterin sahiciliği ve olayların evrensel trajedisi, Faulkner’in diliyle bir cam kırığı kadar keskin, bir öfke ânı kadar yüksek sesli.
Yayınevi |
Yapı Kredi Yayınları |
---|---|
Yazar |
Wıllıam Faulkner |
Baskı Yılı |
2017 |
3 adet stokta
Yapı Kredi Yayınları – Ses Ve Öfke
/n
Yüzyılın klasikleri arasına girmiş bir roman Ses ve Öfke. Faulkner’ın, kendine özgü yoğun dili ve kurgusuyla, yaşananları, düşünülenleri, yayılan ya da sıkışan duyguları tüm bir atmosfer içinde vermekteki ustalığını doyasıya gösteren bir roman. Ses ve Öfke’de, ABD’nin güneyinde yaşayan Compson ailesinin dağılışı farklı bilinçlerle izleniyor. Zihinsel engelli oğul Benjy’nin, suçluluk ve onur duygularıyla azap çeken ağabeyi Quentin’in, sert, mantıklı ve kurnaz diğer erkek kardeşi Jason’ın anlatımlarıyla ailede yaşananlar yavaş yavaş açığa çıkıyor. Kız kardeş Candace’ten Jason’ın vasiliğini aldığı yeğeni Quentin’e, zenci hizmetçi Dilsey’den torunu Luster’a pek çok karakterin sahiciliği ve olayların evrensel trajedisi, Faulkner’in diliyle bir cam kırığı kadar keskin, bir öfke ânı kadar yüksek sesli.
İlgili ürünler
Ekmek Arası
"İlgi duymuyordum. Hiçbir şeye ilgi duymuyordum. Nasıl kaçabileceğime dair hiç fikrim yoktu. Diğerleri yaşamdan tat alıyorlardı hiç olmazsa. Benim anlamadığım bir şeyi anlamışlardı sanki. Bende bir eksiklik vardı belki de. Mümkündü. Sık sık aşağılık duygusuna kapılırdım Onlardan uzak olmayı istiyordum. Gidecek yerim yoktu ama. İntihar? Tanrım, çaba gerektiriyordu. Beş yıl uyumak istiyordum ama izin vermezlerdi."
Kilimanjaro’nun Karları
Kilimanjaro'nun Karları, Hemingway'in çok beğenilen ve en popüler yapıtlarından seçilmiş on kısa öyküden oluşmaktadır. Öyküler, Kazanan Hiçbir Şey Almaz, Kadınsız Erkekler, Beşinci Kolon ve İlk Kırk Dokuz Öykü isimli yapıtları arasından seçilmiştir. Ayrıca, Hemingway'in yetişkinler için yazdığı öyküler arasında bir Amerikan dergisinde yer almaya değer bulunan ilk eseri Katiller ve babasının intiharına ilk kez gönderme yapan otobiyografi tadındaki Babalar ve Oğullar da yer almaktadır.
Hemingway'in biyografisini yazan Carlos Baker, Francis Macomber'in Kısa ve Mutlu Yaşamı adlı kısa öyküsünü, "öz-gözlemin, kulaktan dolma bilgilerin ve uydurmaların harika birleşimi" olarak nitelendirmiştir. Hemingway'in "Bütün gerçekleri burada anlattım" diyerek pek övündüğü, kitaba ismini veren kısa öyküyse, içinde, üstüne romanlar yazılacak kadar çok malzeme barındırmaktadır. Sadeliklerinin güzelleştirdiği, yaratıcılıklarıyla heyecan veren, özenle işlenmiş her kelimesiyle türünün en iyi örneklerinden olan bu kısa öyküler, Amerikalı usta yazarı daha da yüceltiyor.
Köprü Altındaki Aile
1959'da Newbery Onur Ödülü'ne layık görülen sıcacık bir aile öyküsü...
Armand, yokluk içinde yaşamayı öğrenmiş bir evsizdir. Hayatını dilenerek ve tuhaf işler yaparak kazanır. Üstelik bu dertsiz tasasız hayatından da epey memnundur. Neden olmasın ki? Bir kere hırsızları dert etmesine hiç gerek yoktur, çünkü bütün varı yoğu bir bebek arabasını ancak doldurur. Bütün Paris sokakları onun evi olduğundan kira ödemek gibi bir derdi de yoktur. Ailesi olmadığından kimseyi merak etmesi gerekmez. Kimseleri de istemez zaten. Hele de çocukları. O yerinde duramayan küçük çekirge kuşlarına hiç mi hiç tahammülü yoktur. Kalbini güzelce saklamazsa bu minik haylazların ne yapıp edip onu çalacağından korkar. Ama çocuk demek ev, iş, sorumluluk demektir; Armand ise macera arar. Onun için de ne zaman bir çocuk görse kalbinin üzerini kalın yün paltosuyla sıkı sıkı örter. Derken soğuk bir kış günü üç küçük çocuk girer hayatına. Anneleriyle birlikte sokaklarda kalmış üç evsiz çocuk. Ve Armand'un korktuğu başına gelir. Bu üç küçük çekirge kuşu onun o özenle sakladığı kalbini çalıverir. Ve o güne dek kimse için endişelenmemiş avare Armand ona sığınan bu biçare aileye kol kanat gerer.
Küçük Ağacın Eğitimi
Sevgiyi, duyarlılığı, dürüstlüğü, samimiyeti Kızılderili mantığıyla işleyen muhteşem bir kitap...
Egemenlik ve güç tutkusu peşinde koşan Beyaz Adam’ın acımasızca yok ettiği Çerokilere ithaf edilen bu kitap, insanı umursayan, acılarını paylaşan, yaşamın bütünselliğini savunan bir kültürün mesajı... Evrensel dostluk ve barışın hikâyesi... İnsani duyarlılığın görkemli direnişi... Yüzeysel ve mekanik ilişkilerin hâkim olduğu günümüzde, yitirilen değerlere saygı duruşunda bulunma denemesi... Heidi, Küçük Prens, Şeker Portakalı ve Martı’daki samimiyeti, dürüstlüğü özleyenler; coşmak, sevmek, özgür olmak, hüzünlenmek, doya doya ağlamak isteyenler için... En çok da kitle iletişim araçlarının kölesi olanlar, yaratıcılığı körelten eğitimi sorgulamak isteyenler için...
Mülksüzler
"...Vermediğimiz şeyi alamazsınız,
kendinizi vermeniz gerekir.
Devrim'i satın alamazsınız.
Devrim'i yapamazsınız.
Devrim olabilirsiniz ancak.
Devrim ya ruhunuzdadır ya da hiç bir yerde değildir."
Konuşmasını bitirirken, yaklaşan polis helikopterlerinin gürültüsü sesini boğmaya başladı.
"Romanım Mülksüzler, kendilerine Odocu diyen küçük bir dünya dolusu insanı anlatıyor; Odo romandaki olaylardan kuşaklarca önce yaşamış, bu yüzden olaylara katılmıyor, ya da yalnızca zımnen katılıyor, çünkü bütün olaylar aslında onunla başlamıştı.
"Odoculuk anarşizmdir.
Sağı solu bombalamak anlamında değil: kendine hangi saygıdeğer adı verirse versin bunun adı tedhişçiliktir. Aşırı sağın sosyal-Darwinist ekonomik özgürlükçülüğü de değil; düpedüz anarşizm: eski Taocu düşüncede öngörülen, Shelley ve Kropotkin'in, Goldmann ve Goodman'ın geliştirdiği biçimiyle.
Anarşizmin baş hedefi, ister kapitalist isterse sosyalist olsun, otoriter devlettir; önde gelen ahlaki ve ilkesel teması ise işbirliğidir (dayanışma, karşılıklı yardım)
Tüm siyasal kuramlar içinde en idealist olanı anarşizmdir; bu yüzden de bana en ilginç gelen kuramdır."
Olasılıksız
Bir sabah, yıllardır görmediğiniz bir arkadaşınızı düşünerek uyandınız. Bir saat sonra, onunla sokakta karşılaştınız. Sizce bu sadece bir tesadüf mü, yoksa çok daha farklı bir anlamı olabilir mi?
Siz hiç Loto’da büyük ikramiyeyi kazanmadınız. Ama birileri kazanıyor. Hem de sürekli! Onlar sizden daha mı şanslılar?
Şans nedir gerçekten? İçinizde bütün parayı kırmızıya yatırmanız gerektiğini söyleyen bir his var. Bu his bir öngörü müdür? Yoksa daha fazlası mı?
Yolda gidiyorsunuz. Kafanızı çevirip yandaki küçük parkta baktınız ve bir anda bu anı daha önce de yaşamış olduğunuzu hissettiniz. Evet, Deja Vu. Sizce nedir Deja Vu; Geçmiş mi, rüya mı yoksa geleceği mi görüyorsunuz?
Eğer siz de kontrolün kimde olduğunu merak ediyorsanız, ‘Olasılıksız’ tam size göre bir roman…
Troia Surlarının Ardında
Binlerce yıl öncenin Ege dünyasında karşılaşan iki genç kadın... Biri, ülkesi Sparta'yı, evini, hatta çocuğunu terk ederek, aşığı Paris'le birlikte Troia'ya kaçan ve dünyanın en güzel kadını olduğu söylenen, Helena. Diğeri, Batı Anadolu'nun en zengin kenti Troia'nın, olacakları önceden bilen, ama sözlerine inanılmayan yalnız prensesi, Kassandra. Ve onların gözünden, Yunanlar'la Troialılar arasında on yıl süren kanlı bir savaşın öyküsü. Yitirilen binlerce yiğidin, yok olan bir krallığın ve yazgılarına başkaldıran kadınların romanı.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.