

Saklı Seçilmişler
₺539,50 Orijinal fiyat: ₺539,50.₺351,00Şu andaki fiyat: ₺351,00.
Bir film düşün.
İlk sahne sıradan bir olayla başlar.
Film ilerledikçe gelişmelere inanamazsın.
Dehşete kapılırsın.
Film biter. Etkisinden kurtulamazsın.
Korkarsın.
Bu kitabın yazım sürecinde ben bunları yaşadım.
İlk sahne:
Altı yıl önceydi.
Medyaya her cümlesi yalan olan bir haber sızdırıldı.
Peşine düştüm..
Yayınevi |
Kırmızı Kedi Yayınevi |
---|---|
Yazar |
Soner Yalçın |
1 adet stokta
Kırmızı Kedi Yayınevi – Saklı Seçilmişler
/n
Bir film düşün.
İlk sahne sıradan bir olayla başlar.
Film ilerledikçe gelişmelere inanamazsın.
Dehşete kapılırsın.
Film biter. Etkisinden kurtulamazsın.
Korkarsın.
Bu kitabın yazım sürecinde ben bunları yaşadım.
İlk sahne:
Altı yıl önceydi.
Medyaya her cümlesi yalan olan bir haber sızdırıldı.
Peşine düştüm..
İlgili ürünler
Dar Koridor
Bazı toplumlar özgürken, diğerleri neden otoriter yönetimler altında veya anarşi içinde yaşadılar ve yaşıyorlar?
Özgürlük Batı’ya özgü bir durum mu?
Özgürlüğün ve demokrasinin akıbeti ne olacak?
Daron Acemoğlu ve James A. Robinson’a göre özgürlük “doğal” bir durum değil… Güçlü bir sivil toplum ile güçlü ama prangalanmış bir devletin birbirlerini dengelemesiyle, süreç içinde elde edilen bir kazanım. Bu zor şartlar sağlandığında girilen “dar koridor”da kalmak ise sürekli bir çaba gerektiriyor…
Dar Koridor okuru tarihte uzun bir yolculuğa çıkarıp özgürlüğün doğuşu, sürdürülebilirliği ve akıbeti hakkında çarpıcı sonuçlara ulaştırıyor…
Dayının Casusları
Çok fazla kişi vardı. Birbirlerini tanımaları istenmiyordu…
Malikanenin içerisinde de eşi ile kalmadı...
Bahçede bulunan küçük müştemilatta dört gece geçirdiler... Malikaneye giderken yol üstünde eşyalarını görevliye bıraktılar.
Kendilerine bir de kod isim verilmişti.
Ve orada ilk kez şunu duydu: “Dayının akrabaları geldi, haber verin!”
Kim bu dayı?
O gün ilk defa sabah beş civarında uyanır...
Heyecanlıdır...
Elindeki mektubu kriminal şubeye götürecek ve “kim” olduğuna ulaşacaktır...
Eşini öper, çocuklarına sarılır ve... Hayal kırıklığı yaşar...
Çünkü parmak izi tespit edilememiştir...
Bir dostu pasaport şubeye gitmesini söyler ve gider...
Artık ilk parmak izi tespit edilmiştir!
Türkiye’nin tarihi yeniden yazılacaktır...
Kim bu hayalet?
İyi Günler Bay Başkan – Körfez Savaşı’nda Özal – Bush Görüşmeleri
Özal: George, Tarık Aziz’in, Amerika’nın küçük düşeceğini söylediğini hatırlıyorum. Siz de hatırladınız mı? Bush: Evet, haklısınız. Asıl küçük düşen o olacak ama bunu söyletmek zorundayız. Özal: Evet, evet. Haysiyetleri kırılmalı, özellikle de Saddam Hüseyin’in. Bush: Okey, Turgut. Bakın, sizinle konuşmak yine harikaydı ve sizin sadakatle yanımızda duruşunuzdan dolayı çok müteşekkirim. Özal: Sizi tamamıyla destekliyoruz, endişe etmeyin. Saddam Hüseyin’in, 1990 Ağustos’unda Kuveyt’i işgalinden sonra Beyaz Saray’la Çankaya Köşkü arasında alışılmadık bir telefon trafiği başlamıştı. George Bush ve Turgut Özal, gece geç saatlere taşınan konuşmalar yapıyor, bilgi alışverişinde bulunuyorlardı. Krizi Türkiye’yi uluslararası ilişkiler alanında etkili bir aktör haline getirmek için fırsat bilen Özal, Bush’u Saddam Hüseyin’i devirmeye ikna etmeye çalışıyordu. İlk kez bu kitapla ortaya çıkan bilgiler, iki devlet adamının Körfez krizi ve sonrasındaki yüz yüze görüşmeleri ve telefon konuşmalarıyla Türkiye-ABD ilişkilerinin görünmeyen yüzünü olduğu kadar, o dönem Türkiye’deki siyasi çekişmeleri ve bunların dış politikaya yansımalarını da çarpıcı ayrıntılarla gözler önüne seriyor, uluslararası aktörlerin karakterlerini, psikolojilerini anlamamıza yardımcı oluyor.
Parsel Parsel Ankara
Melih Gökçek başbakan olabilmek için neler yaptı?
AKP kurulmadan önce ABD ziyaretinde neler yaşandı?
30 yıl boyunca nasıl “örgüt” gibi hareket etti?
A Takımında kimler vardı?
Fenerbahçe’ye neden başkan olmak istedi?
Genelev patronları Ankara’da neler yaptı?
Gözaltına alındığında kim kurtardı?
Trafik kavgasında neden silah kullanıldı?
Turgut Özal kime ve neden “dangalak” dedi?
İlk “parsel parsel” satış ne zaman gerçekleşti?
ANKAPARK ihalesinin ucu hangi mafya liderine uzandı?
Osman Gökçek ölen çete lideriyle ne konuştu?
Zekeriya Öz’ü Dubai’de ağırlayan kişinin
Melih Gökçek ile ne ilişkisi vardı?
FETÖ firarisini kim, nasıl korudu?
17-25 Aralık’tan sonra FETÖ’ye imar rantı sağlandı mı?
15 Temmuz’dan sonra FETÖ’cü isme parsel verildi mi?
Parsel Parsel, bunlar ve daha onlarca sorunun yanıtını veriyor…
Reis Gladionun Türk Tetikçisi
Reis-Gladio’nun Türk Tetikçisi, yakın siyasi tarihimizde derin ve kanlı izler bırakmış olan Abdullah Çatlı’nın portresi çerçevesinde geniş karanlık ilişkiler ağını gözler önüne seriyor, bir dönemin otopsisini gerçekleştiriyor. “Susurluk kazası”nda hayatını kaybeden Çatlı’nın 12 Eylül öncesindeki eylemleri, Ülkücülükten derin devlete ve uluslararası planda Gladio’ya açılan bağlantıları, geniş bir araştırmaya dayanılarak, belgelerle ortaya konuyor.
750’ye yakın ismin geçtiği kitap, Abdullah Çatlı’yı çocukluğundan itibaren anlatmakla birlikte bir biyografi olmanın çok ötesine geçiyor.
Kitap, eşi Meral Çatlı’yla yapılan röportaj dahil, “Çatlı kimdi?” sorusuna verdiği yanıtlar kadar, Çatlı’nın kanlı süreçteki rolünü belirginleştiriyor.
Soner Yalçın ve Doğan Yurdakul’dan Türkiye’nin en karanlık dönemlerine ilişkin çok net bir fotoğraf.
“Susurluk kazasında ölen Abdullah Çatlı’nın yaşam öyküsü. Neler yaptı, nerelerde nasıl saklandı, kimlerin koruması altına girdi? Susurluk bağlantıları ve Susurluk olayına karışanlarla ilgili belgeler, bilgiler...”
- Emin Çölaşan
“Reis, Soner Yalçın ve Doğan Yurdakul tarafından yazılan ve Türkiye’nin son 20 yıllık yakın tarihinin en önemli referans kitaplarından biridir.”
- Sedat Ergin
Sarmal
Siz Kimi Kandırıyorsunuz
Tarihin labirentlerinde, ezber bozan, şaşırtıcı bir yolculuk…
Ülkelerin dünü ve bugünü arasındaki kimi benzerlikler şaşırtıcıdır.
Osmanlı Padişahı Abdülaziz’in 30 Mayıs 1876’da askeri darbeyle tahttan indirilmesi ile Cumhuriyet döneminde ağır ekonomik kararlar alan hükümetlerin başına gelenler benzerdi.
Protestanlığın yayılmasında Osmanlı’nın rolü neydi?
İngilizler, Osmanlı istihbarat örgütünü neden ve nasıl kurdu?
MHP’nin 2000’li yıllarda başörtüsünü desteklemeye başlaması şaşırtıcı değildi, çünkü Ülkücü harekette yaklaşık 50 yıl önceki Nihal Atsız-Alparslan Türkeş ayrılığıyla birlikte tarihsel dönüşüm yaşanmış, oy uğruna İslam motifinden yararlanmaya karar verilmişti.
Geçmişte ülkenin sosyo-ekonomik ve siyasi hayatında önemli rol oynayan tarikatların bugün geldiği nokta ne?
Dünün Akıncı Gençler’i bugün ne yapıyor?
AKP’lilerin eşleri neden örtündü?
Dincilerin, Mehmed Âkif Ersoy’la ilgili yalanı nasıl son buluyor?
Türk “Che Guevera”lar nasıl ortaya çıktı?
Doğruyu bulmak, zekâ ve bilgi meselesinden çok, kişilik ve ahlak sorunudur.
Susurluktan Pekergate’e Mafya-Siyaset-Ticaret
Sedat Peker’in iddialarının odağındaki isimlerin oluşturduğu ağ, Türkiye’de “Mafya-Siyaset-Ticaret” ilişkilerinin nasıl kurumsallaştığını gösteriyor. Aradan yıllar geçmesine rağmen, Susurluk’ta adları yer alan bazı isimler Pekergate’te de varlar. Bu durum, rejimin Susurluk’tan AKP’nin “Yeni Türkiye”sine taşındığını ortaya koyuyor.
TBMM’de bu iddiaları halk adına sorgulayan milletvekillerinden Ali Mahir Başarır, Pekergate skandalındaki olayları tek tek inceleyerek her birini ayrı dosya haline getirdi. Ortaya iddiaların bile ötesinde bir rejim çıktı: Narkopolitik rejim.
Yerli ve milli baronlar, Balkan kontları, Kafkasya lordları…
Türkiye’ye kara para aklamaya gelen finans dükleri…
Uluslararası bağlantıları olan uyuşturucu şebekeleri…
İstanbul’u merkez yapan çokuluslu mafyalar…
Gemiler, TIR’lar, silahlar, suikastlar, cinayetler…
Servet transferi borsaları…
Siyaset, yargı, emniyet, istihbarat, ticaret…
Elinizdeki kitapta tüm bu ilişkileri isim isim, olay olay okuyacaksınız. Türkiye’nin nasıl bir rejime dönüştürüldüğünü tüm çıplaklığıyla göreceksiniz.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.