

Heyet Devletin Gizli Sahipleri
₺393,00 Orijinal fiyat: ₺393,00.₺315,00Şu andaki fiyat: ₺315,00.
Bugüne kadar okuduklarınızı unutun…
16 Türk Devletini, yine 16 Türk Devletinin yıkması tesadüf müydü?
Aslında yıkılan bir devlet yoktu, sadece ismi değiştiren bir HEYET vardı.
Meta Han ‘dan bugüne kadar size anlatılmayan tarih, bu kitabın sayfaları arasında gizli.
Ve inanın sayfaları çevirdikçe şaşıracaksınız, bildiklerinizin sadece basit birer bilgi olduğunu göreceksiniz.
Gerçekleri öğrenmek için sadece ilk sayfayı okumanız yeterli.
İnanın bu kitabı elinizden bırakamayacaksınız!
Yayınevi |
Lopus Yayınları |
---|---|
Yazar |
Halil Yaşar Kollu |
Baskı Yılı |
2016 |
1 adet stokta
Lopus Yayınları – Heyet Devletin Gizli Sahipleri
/n
Bugüne kadar okuduklarınızı unutun…
16 Türk Devletini, yine 16 Türk Devletinin yıkması tesadüf müydü?
Aslında yıkılan bir devlet yoktu, sadece ismi değiştiren bir HEYET vardı.
Meta Han ‘dan bugüne kadar size anlatılmayan tarih, bu kitabın sayfaları arasında gizli.
Ve inanın sayfaları çevirdikçe şaşıracaksınız, bildiklerinizin sadece basit birer bilgi olduğunu göreceksiniz.
Gerçekleri öğrenmek için sadece ilk sayfayı okumanız yeterli.
İnanın bu kitabı elinizden bırakamayacaksınız!
İlgili ürünler
Abdülhamid
Bozkırın Kağanlıkları
Hayatlarını sürdürebilmek için tarih boyunca yer değiştirmekten asla kaçınmamış olan Türkler, bozkır ikliminin sert koşullarıyla da mücadele edebilmişlerdir. Ormanlar, bozkırlar ve su boyları Türkler için yurt edinilecek yerler olmuştur. Eski Çin kaynakları ve arkeolojik verilere göre M.Ö. 3 binlerden itibaren tarih sahnesine çıkan Türkler, atlarını evcilleştirerek ve demir işleyerek nesilden nesile, iklimden iklime yok olmadan varlıklarını korumayı başarmışlardır.
Zorlu yaşam şartlarına rağmen Türkler uçsuz bucaksız bir coğrafya boyunca sayısız siyasi kuruluş ortaya çıkarmış, bu kuruluşlar gelişmiş, yükselmiş ve zamanı geldiğinde yıkılmıştır. Kadim Türk tarihinin eski devirlerine dair eşsiz çalışmalar ortaya koymuş olan Ahmet Taşağıl, bu kez İslam öncesi dönemdeki Orta Asya Türklerinde derin izler bırakmış Hunların, Tabgaçların, Gök Türklerin ve Uygurların kağanlıklarını anlatıyor. Kuruluşlarından itibaren devlet politikalarını, yaşam biçimlerini, kültür faaliyetlerini ve diğer siyasi yapılarla olan irtibatlarını izliyor. Türk tarihinin en önemli figürlerini değerlendiriyor, onların bilinmeyen taraflarını gün yüzüne çıkarıyor.
Orta Asya’nın doğusunda Moğolistan yaylalarında ve ağırlıklı olarak Ötüken bölgesinde yükselen dört büyük kağanlık, bozkırların derinliklerinde birbirinin devamı gibi aynı model üzerinde yükselmişlerdir. Hun ve Gök Türk devlet modelleri ile uygulamaları, Çin kaynaklarının da desteklediği gibi birbirinin devamı gibidirler. Aralarındaki farklılıklar ise hem tarihçilerin hem de tarih severlerin ilgisini yoğun biçimde çekmeye devam etmektedir. Kısacası bilge, savaşçı, korkusuz, sadık ve teşkilatçı Türklerin tarihine ilgi duyan herkes, onları bozkırların macera dolu sayfalarında bulmaktadır.
Bozkırın Kağanlıkları: Hunlar, Tabgaçlar, Göktürkler, Uygurlar, bozkır Türklerini tüm gizemiyle meraklılarına sunuyor, sayfaların arasından nal sesleri duyuluyor…
Eğlenceli Bilgi 158 Kutuplarda İnecek Var!
Coğrafya gereksiz detaylardan kurtuldu! Coğrafya senin için tam bir eziyet mi? Karışık haritalardan, yaşlı kaya parçalarından ve yorucu sınavlardan bıkıp usandın mı? O zaman, tüm bu sıkıcı coğrafya derslerine elveda demenin tam zamanı… Çünkü şu anda, Kutuplarda İnecek Var kitabı ile buz gibi, bir o kadar da cesaret isteyen bir yolculuğa çıkmak üzeresin!
Sarsılacaksın! Görünen ucu, apartmanlardan bile yüksek olan buz dağlarını gördüğünde…
Kaçacaksın! Aç kutup ayıları kutup kampının etrafını sardığında…
Çığlık atacaksın! Kırılma tehlikesi olan buzul vadilerinin kenarında sarsıldığında…
Tüm bunlar heyecanlanman için yeterli değil mi? Kutuplarda İnecek Var’da ayrıca, kutup kâşiflerinin soğuk ısırması yüzünden parmaklarını kaybedişlerini, Eskimo evi yapımını ve buzlar altında kalmış tüm zenginlikleri bulabilirsin. Hepsi cidden şok edici!
Coğrafya hiç bu kadar eğlenceli olmamıştı!
“İlham verici!” – Kraliyet Coğrafya Topluluğu
Hatıralar – Roger Garaudy
Ben geçitlerden de geçtim, çıkmazları da yaşadım. İsterim ki, bunca mücadelenin, düşüşün ve yanlışın, umudun ve kardeşçe buluşmaların bana kazandırdıkları benimle gömülüp gitmesin.
Fikir ve eylem adamı olarak 20. yüzyıla adını yazdıran Garaudy, elinizdeki kitabı bu cümlelerle özetliyor.
Stalin'den Nasır'a, De Gaulle'den Fidel Castro'ya, Bachelard'dan Jean-Paul Sartre'a, Pablo Neruda'dan Picasso'ya nice ünlü devlet, düşünce ve sanat adamlarıyla görüşüp tartıştığı meseleleri okuyucularıyla paylaşıyor.
Yazar, yaşadıklarından hareketle kendisinin kim olduğunu ve ne için yaşadığını sorgularken; tespitleri, tahlilleri ve teklifleri ile geleceğin dünyasına da ışık tutuyor.
Güleryüzlü bir geleceğe özlem duyanların heyecanla okuyacakları çok önemli hatıralar ve gerçek anlamda bir temel eser...
Kgb Kremlinin Gözleri
İnsan, var oldu.
Efendi oldu, ama çoğunlukla da köle oldu.
Sınıf, bir bakıma kader de oldu. Halklar ilk günden itibaren baskı, sömürü ve adaletsizlik ile kavgalı oldu. 1789’da ayaklandı, “özgürlük, eşitlik, kardeşlik!” dedi, kan döktü, can verdi, tiranları devirdi. Fransız Devrimi ile ümitlenir gibi olmuştu ki Sanayi Devrimi, eski düzeni yeniden kurdu; efendi yerine patron, köle yerine işçi geldi. Karl Marx diye biri çıktı. Kapitalizm bela, tarih dediğimiz sınıf mücadelesi dedi. Komünizm diye bir hayal kurdu. Sınıf değil kardeşlik, sömürü değil yoldaşlık olacaktı. Adeta bir dünya cenneti. Böyle bir dünya mümkün, “zincirlerinizden kurtulun!” dedi. Ve ekledi: “Kurtulun ve son bir devrim daha yapın!”
Rusya’da Lenin diye biri çıktı, “evet, mümkün!” dedi. Önce Çar’ı devirdi, sonra her şeyi. Rusya’yı yaptı Sovyetler Birliği. Olacaktı komünist bir dünya cenneti. Ancak bu, hayal edilenden çok farklı bir komünizmdi. Dikiş tutmadı, tutsun diye yaratıldı bir terör makinesi.
Adı KGB idi…
Daha iyi bir dünya adına yaktı, yıktı, ezdi geçti. Ezdikçe büyüdü, büyüdükçe daha çok ezdi. Devrimlerle darbelerle dünyanın yarısını ele geçirdi; herkesi izledi, herkesi dinledi; cennet idealinden yarattı bir korku devleti. Özgürlük adına özgürlükleri, insanlık adına insanları yok etti.
Bizzat kendisini besleyip büyütenleri bile…
Ve bir gün geldi, kendi elleriyle kurduğu cennet hayalini, cehenneme dönüşmüş bir kâbus olarak yine kendi elleriyle toprağa verdi.
Belki de bu, daha en başından itibaren yanlış yerde, yanlış zamanda yapılmış bir devrimin hikâyesiydi...
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.