

Heyet 2 Devletin Gizli Sırları
₺393,00 Orijinal fiyat: ₺393,00.₺210,00Şu andaki fiyat: ₺210,00.
Abdülhamid Han’ın dünyayı saran muhteşem istihbaratının gerçek hikâyeleri… İstihbaratın pîri Kuşçubaşı Eşref ile Lawrence’ın amansız mücadelesi… Çok yakın tarihin sır perdeleri, perde arkası suikastler, mafya savaşları, istihbari çarpışmalar, Adnan Menderes ve Erbakan’ın hiç bilmediğiniz devletler var eden hamleleri, Derin aklın 40 yıllık diriliş planı, Yeşil’in hikâyesi, pkk, asala, fetö ve daha fazlası.
Bu kitap size Devlet babanın hikayesini anlatacak. Ve unutmayın sırrın sırrı da vardır. Bu kitap size sırrın sırrınıda anlatacak. Ve anlattıklarımızı anladıkça bildikleriniz sadece basit birer bilgi olarak kalacak.
Yayınevi |
Lopus Yayınları |
---|---|
Yazar |
Halil Yaşar Kollu |
1 adet stokta
Lopus Yayınları – Heyet 2 Devletin Gizli Sırları
/n
Abdülhamid Han’ın dünyayı saran muhteşem istihbaratının gerçek hikâyeleri… İstihbaratın pîri Kuşçubaşı Eşref ile Lawrence’ın amansız mücadelesi… Çok yakın tarihin sır perdeleri, perde arkası suikastler, mafya savaşları, istihbari çarpışmalar, Adnan Menderes ve Erbakan’ın hiç bilmediğiniz devletler var eden hamleleri, Derin aklın 40 yıllık diriliş planı, Yeşil’in hikâyesi, pkk, asala, fetö ve daha fazlası.
Bu kitap size Devlet babanın hikayesini anlatacak. Ve unutmayın sırrın sırrı da vardır. Bu kitap size sırrın sırrınıda anlatacak. Ve anlattıklarımızı anladıkça bildikleriniz sadece basit birer bilgi olarak kalacak.
İlgili ürünler
Bozkırın Kağanlıkları
Hayatlarını sürdürebilmek için tarih boyunca yer değiştirmekten asla kaçınmamış olan Türkler, bozkır ikliminin sert koşullarıyla da mücadele edebilmişlerdir. Ormanlar, bozkırlar ve su boyları Türkler için yurt edinilecek yerler olmuştur. Eski Çin kaynakları ve arkeolojik verilere göre M.Ö. 3 binlerden itibaren tarih sahnesine çıkan Türkler, atlarını evcilleştirerek ve demir işleyerek nesilden nesile, iklimden iklime yok olmadan varlıklarını korumayı başarmışlardır.
Zorlu yaşam şartlarına rağmen Türkler uçsuz bucaksız bir coğrafya boyunca sayısız siyasi kuruluş ortaya çıkarmış, bu kuruluşlar gelişmiş, yükselmiş ve zamanı geldiğinde yıkılmıştır. Kadim Türk tarihinin eski devirlerine dair eşsiz çalışmalar ortaya koymuş olan Ahmet Taşağıl, bu kez İslam öncesi dönemdeki Orta Asya Türklerinde derin izler bırakmış Hunların, Tabgaçların, Gök Türklerin ve Uygurların kağanlıklarını anlatıyor. Kuruluşlarından itibaren devlet politikalarını, yaşam biçimlerini, kültür faaliyetlerini ve diğer siyasi yapılarla olan irtibatlarını izliyor. Türk tarihinin en önemli figürlerini değerlendiriyor, onların bilinmeyen taraflarını gün yüzüne çıkarıyor.
Orta Asya’nın doğusunda Moğolistan yaylalarında ve ağırlıklı olarak Ötüken bölgesinde yükselen dört büyük kağanlık, bozkırların derinliklerinde birbirinin devamı gibi aynı model üzerinde yükselmişlerdir. Hun ve Gök Türk devlet modelleri ile uygulamaları, Çin kaynaklarının da desteklediği gibi birbirinin devamı gibidirler. Aralarındaki farklılıklar ise hem tarihçilerin hem de tarih severlerin ilgisini yoğun biçimde çekmeye devam etmektedir. Kısacası bilge, savaşçı, korkusuz, sadık ve teşkilatçı Türklerin tarihine ilgi duyan herkes, onları bozkırların macera dolu sayfalarında bulmaktadır.
Bozkırın Kağanlıkları: Hunlar, Tabgaçlar, Göktürkler, Uygurlar, bozkır Türklerini tüm gizemiyle meraklılarına sunuyor, sayfaların arasından nal sesleri duyuluyor…
Çanakkale Destanı
Çanakkale Destanı Bilgin Adalı'nın yalnızca gençler ve çocuklar için değil, Çanakkale Savaşı'na farklı bir gözle bakmak isteyen her yaştaki okuyucu için yazdığı bir destan. Bu destanda sadece kahramanlıklar değil, savaşın insani boyutu öne çıkıyor. Hiçbir cephede, hiçbir savaşta görülmemiş unutlmaz insan öyküleri... "Suların başladığı yerde, toprağın kuralları sona erer. Kan dağılır suda, ateş söner, yeryüzünün gürültüsü biter... Böyle olmamıştı bu kez tutuşmuştu denizin üstü bile, ateş, kan ve barut kokusu örtmüştü her şeyin üstünü."
İkinci Yüzyılda Yeniden Atatürk
Bazı şeyler vardır ki bir kanunla, bir emirle, bir düdük çalarak düzeltilebilir. Ama bazı şeyler vardır ki, kanunla, emirle milletçe omuz omuza boğuştuğunuz halde düzelmezler.
Fesi atar şapkayı giyer; ama alnında fesin izi vardır.
Siz sarıkla gezmeyi yasaklarsınız, kimse sarıkla dolaşmaz. Ama bazı insanların başındaki görünmeyen sarıkları yok edemezsiniz. Çünkü onlar o zihniyetin içindedir. Zihniyet, binlerce yılın birikimidir. O birikimi bir anda yok edemezsiniz, boğuşursunuz onunla sadece. Yeni bir zihniyet, yeni bir ahlak yerleştirinceye kadar boğuşursunuz ve sonunda muvaffak olursunuz…
Boğuşuyoruz ve boğuşa boğuşa yeneceğiz. Önemli olan burasıdır. Yani, boğuşmaktan yorulmamak, umutsuzluğa düşmemektir. Milletler boğuşa boğuşa ilerlerler, yorulan, umutsuzluğa düşen yenilir. Biz inanıyoruz, inandığımız şey doğrudur, yenidir, ileridir. Öyleyse eskiyi, geriyi, işe yaramazı mutlaka yeneceğiz demektir. Çünkü bunun başka çaresi yoktur. Yaşamak kanunu budur.
Mustafa Kemal Atatürk
Otağ Büyük Doğuş
Yıllardır birçok tarihçi yetiştiren, yaptığı televizyon programlarıyla ve yazdığı kitaplarla tarihi yediden yetmişe herkese sevdiren Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil'in kaleminden yepyeni bir seri: OTAĞ!
Osmanoğullarının bir cihan devletine dönüşme macerasını anlattığı KAYI serisiyle yüz binlere ulaşan Prof. Dr. Şimşirgil, tarih okunun yayını bu defa daha geriye çekiyor ve İslâmlaşma sonrası Türk tarihini, kurulan devletleri, tarihe yön veren hükümdarları anlatıyor. Herkesin anlayabileceği, akıcı bir üslupla kaleme alınmış OTAĞ serisinin ilk kitabı Büyük Doğuş Türkler ve İslâmiyet ile alakalı merak edilen pek çok meseleyi aydınlatıyor.
• Türkler, gerçekten Şaman mıydı?
• Peygamber Efendimiz’in Türklerle alakalı Hadis-i Şerifleri nelerdi?
• Tarihi değiştiren Talas Savaşı’nda neler yaşandı?
• Türkler, kılıç zoruyla mı Müslüman oldu?
• Türklerin Müslüman oluşunda tasavvuf erbabının rolü neydi?
• Türk ülkelerindeki sahabeler kimlerdi?
• Tarihteki ilk Müslüman Türk devleti hangisiydi?
• İlk Müslüman Türk hükümdarı kimdi?
• Ruslar Müslüman olmaktan neden vazgeçti?
Ahmet Şimşirgil’in OTAĞ -I- Büyük Doğuş kitabını okudukça, geçmiş yeniden yazılacak!
Tarihi Değiştiren Konuşmalar
Teşkilat’ın İki Silahşoru
Biri Meşrutiyet’in Silahşoru Dede Yakup Cemil
Diğeri Cumhuriyet’in Silahşoru Torun ‘’Yakup Cemil’’
“Soner Bey beni arıyormuşsunuz?”
Tanışmamız telefonda bu cümleyle başladı.
Tarih: 16 Haziran 1999.
“Tetiği çekene biz ‘Teğ-Men’ ya da ‘Çiftçi’ derdik. Bu şifreler
bize Teşkilatı Mahsusa’dan mirastı. Nasıl mı?
İki kompartıman çalıştık; 1-2-3 ve 4-5-6.
Ben 4’üm. Liege-Brüksel ve Rotterdam-Abnham hattı bizimdi.
Neler mi yaptık?
Operasyondan sonra ellerimizi kolonyalı mendillerle sildik...
Bunun eğitimini İzmir yakınlarında Amerikalılardan kalma bir
yerde aldım...”
İttihat ve Terakki’nin silahşoru Yakup Cemil’in kardeşi
Mehmed Hüsnü’nün torunuydu.
Sistemler, rejimler değişti; Teşkilat hep aynı kaldı.
Teşkilat’ın İki Silahşoru’nun 1903 yılında Pangaltı’da
başlayan 80 yıllık yazılmamış hikâyesi...
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.