Buzdolabım İnternet Bağımlısı
Çekim Yasası
Hayatın büyük sırrı! Tüm "büyük" insanlar bu sırrı biliyor. Asırlar boyu bir avuç insan tarafından bilinen bu sır şimdi size de ulaştı. Sağlık, haz, para, kariyer, sevgi, huzur, mutluluk, doyumlu ilişkiler... İstediğiniz her şeyi yaratmanın sırrını siz de keşfedebilir ve hayatınıza çekebilirsiniz. Bu sırrın adı: Çekim Yasası Çekim Yasası her an ve her yerde devrede... Şu anda bu kitabı kendinize çektiğiniz gibi.
Checklist Manifesto
"Gawande, kalemi neşter kadar keskin, konuya X ışınlarıyla bakan bir yazar. Tanı: Muhteşem." -Time- "Yıllardan beri bu kadar etkileyici bir kitap okumamıştım. Gawande muhteşem bir yazar ve bu kitabın iddialı amaçları var." -Malcolm Gladwell- "Hor görülebilecek kadar basit bir fikir hakkında dahiyane bir kitap.Gawande tezini o kadar başarılı savunuyor ki, kimsenin bu kitabı ikna olmadan kapatma şansı yok." -Seattle Times- "İçtenlikle söylüyorum, bu kitap dünyaya bakışımı değiştirdi. Yıllardır okuduğum en iyi kitap." -Steve Levitt-New York Times Frekanomics Blog "Akılla yazılmış, tecrübe ile sınanmış." -Washington Post- Daha uzun süre eğitim görüyor, daha fazla uzmanlaşıyor, daha ileri teknoloji kullanıyor ama yine de hata yapıyoruz. Ve bunun nedeni son derece basit: artık sahip olduğumuz bilgi hacmi ve karmaşıklık düzeyi, bireyler olarak bu bilgiyi tutarlı, doğru ve güvenli biçimde iletme becerimizi aşmış durumda. Time dergisi tarafından 2010’da dünyanın en etkili 100 insanı arasında gösterilen Atul Gawande, daha iyisini başarabileceğimiz görüşünü savunuyor ve çözüm olarak bize olabilecek en mütevazı yolu gösteriyor: kontrol listesi. Gawande, gerçek hayattan akıl almaz öyküler eşliğinde, kontrol listelerinin, uçakları uçurmaktan ileri derecede incelikli teknik gerektiren gökdelenler inşa etmeye dek, yaptığımız en zor işlerden bazılarını nasıl altından kalkılabilir hale getirdiğini açıklıyor. Kendi deneyimine dayanarak, doksan saniyelik bir kontrol listesinin, dünyanın dört bir yanındaki sekiz hastanede, hemen bütün cerrahi girişim türlerinde, ölümleri ve komplikasyonları, ek maliyet getirmeksizin, üçte biri aşan oranda azaltmayı nasıl başarabildiğini gözler önüne seriyor. Checklist Manifesto, yaşamımızdaki karmaşıklığın doğasını irdeleyen, merak ettiren ve eyleme geçirten bir kitap. İşini doğru yapmak isteyen herkes için...
Çocuğa Siz Söyler Misiniz?
Biz çocuk gelişimcilerin danışanlarımızdan çok sık duyduğu bir cümle vardır: “Çocuğa siz söyler misiniz?” Kitabı bitirdikten sonra kimse bu cümleyi kurmak zorunda kalmayacak çünkü onların ne istediklerini kendi ağızlarından dinlemiş olacaksınız.
Hacettepe Üniversitesi Çocuk Gelişimi bölümünden Prof. Dr. İsmihan Artan, meslekteki 37 yıllık deneyimlerini ve gözlemlerini Çocuğa Siz Söyler misiniz? kitabında bir araya getirdi. Kendi deyimiyle insanlığın ortak dili olan “çocuk olmak”tan yola çıkan Artan, birbirine bağlı hikâyeler aracılığıyla okurlarını kendi çocukluk anılarına, hatıralarına yolculuğa çıkarıyor. Sayfalar arasında gezinirken kendinize rastlayabilir ve belki de uzun zamandır dinlemeyi bıraktığınız çocukluğunuzun sesini duyabilirsiniz.
Çocuk Eğitiminde 100 Temel Kural 7-14 Yaş
7-14 yaş kişiliğin şekillendiği dönemdir…
Çocuğun, var olduğu hali ile kendini ortaya koyabilmek için çaba harcadığı dönem…
Ondandır ki bu dönemde kız çocukları annesi gibi çanta ister...
Erkek çocukları babası gibi cüzdan…
Çocuğun bu dönemde ne yaşadığının farkındalığına erişmiş yetişkinler, onun kendini var olduğu hali ile ortaya koymasından keyif alır, kişilik gelişim sürecine eşlik ederler…
Kişilik gelişimi farkındalığı olmayan yetişkinler ise çocuğu “adam etmek için” kırar, incitir, baskılar… yaşına uygun olmayan beklentilerle onun çocuksu coşkusunu hayal kırıklıkları ile tüketir…
Böylesi önemli bir döneme bir de çocuğun okulu, öğretmeni, ödevi, arkadaş ilişkileri eklendiğinde ebeveynlerin problem çözme becerilerini artırmaları bir zorunluluk haline gelir…
Pedagog Dr. Adem Güneş, “okul çağı çocuğu” da diyebileceğimiz 7-14 yaş dönemi çocuğuyla ilgili temel özellikleri kısa ve net bilgilerle bir kitapta topladı…
Uzun okumalara fırsat bulamayan…
Kısa ve öz bilgilerle bu dönemin farkındalığını kazanmak isteyen yetişkinler için 7-14 Yaş Dönemi Çocuk Eğitiminde 100 Temel Kural bir ilke kitabı niteliğinde…
Çocuklara Söz Geçirme Sanatı
Devlete Karşı Toplum
Nüfusları kırk ila birkaç bin kişi arasında değişen yüzlerce kabilenin, Güney Amerika kıtasının her metre karesini kullanarak ve ekolojik ortamla tam bir uyum içinde sürdürdükleri yaşam biçimini ilkel olarak nitelendirmek istila ve katliamla ele geçirdikleri kıtayı hızla tahrip eden Batılıların yaşamını ise uygar addetmek, inandırıcılığını çoktan yitirdi. Fransız antropolog Pierre Clastres sayesinde, ilkel toplum ile uygar toplum arasındaki ayrımı, devletsiz toplum ile devletli toplum arasındaki ayrım olarak okumak gerektiğini artık öğrenmiş bulunuyoruz. Bugün, devletsiz toplum ile devletli toplum arasındaki derin uyuşmazlığı her yönüyle ortaya koyabiliyor ve buradan devlete karşı toplum lehine birtakım sonuçlar çıkarabiliyorsak, bunu Clastres'ın antropoloji ile siyaset felsefesini büyük bir ustalıkla harmanlayan gözü pek girişimine borçluyuz. Devlet, despotluk ve kiliseden habersiz; çevreyle uyumlu ve ihtiyaçları ölçüsünde bolluk içinde yaşayan ilkel toplum; devletli toplumların Bir'e, iktidara tapan, kıyıcı, hoşgörüsüz, tahakkümcü zihniyetine, 20. yüzyıla kadar nasıl direnebilmiş ve ayakta kalabilmişti? "Söz"ün gücüne büyük önem veren ve iktidarın, eşitsizliğin kokusunu alır almaz, peygamberlerinin peşine takılıp Kötülüğün Olmadığı Ülke'yi aramaktan çekinmeyen bir toplumun bilgeliği nereden kaynaklanıyordu? Bu toplum, eşitsizliği, despotun iktidarını önlemeyi ve bütünlüğünü korumayı nasıl başarmıştı? Ve hangi talihsiz, önlenemez noktada, ilkel toplum, uygar dediğimiz bugünkü devletli topluma dönüştü? Clastres'a göre, devletin kökeni bilmecesinin çözümü, kaos-doğa-iktidar ilişkisine atfedilen anlamda yatıyor. İlkel ya da devlete karşı toplum, iktidarı, doğanın bir benzeri, toplumu kaosa sürükleyebilecek, kontrol edilemez, olumsuz bir güç olarak belirlerken; uygar ya da devletli toplum, iktidarı doğanın kaosuna son verebilecek, onu kontrol altına alabilecek, olumlu bir güç olarak gördü. İlkel toplum, doğayı mitsel-dinsel bir çerçeve içine hapsederek zararsız hale getirmeye çalışırken; uygar toplum, doğayı iktidar ve devlet aracılığıyla bir köleye dönüştürdü ve sonunda tahrip etti. Doğanın kaosundan kurtulmaya çalışan uygar toplum, şimdi kendi yarattığı uygarlığın kaosuna batmış bulunuyor. Bu durumda bir kez daha sormak istiyoruz: Vahşiler mi daha bilgeydi, biz mi daha bilgeyiz?
Doğru İstersen Olur
“İstekler gerçek olur.
Her gün, her dakika, her saniye.
Kendimiz için sürekli bir şeyler isteriz.
Bilerek veya bilmeyerek.
Buna inansak da inanmasak da.
Hatta bunu hiç düşünmediğimiz zamanlarda bile isteriz.
Siz, kendiniz için ne istiyorsunuz?”
Pierre Franckh, "Doğru İstersen Olur!" adlı kitabında isteklerimizi gerçekleştirmek hakkında kendi tecrübelerinden yola çıkarak ipuçları veriyor. Yazar, hayatımızı yönlendiren isteklerimizi gerçekleştirebilmenin elimizde olduğunu ve “Doğru isteme”yi öğrenirsek neleri başarabileceğimizi, örnekleriyle anlatıyor. Evrene gönderdiği “siparişler”in altını çizerken, karşılaştığı diğer durumları da eğlenceli bir dille aktarıyor.
Peki “Doğru isteme” nedir?
Beklentilerimizin nasıl sonuçlanacağı bizim elimizde midir?
Elde ettiğimiz sonuçları mucize saymak ne derece doğrudur?
İsteklerimizi doğru formüle edebiliyor muyuz?
Evren, isteklerimize nasıl cevaplar verir?
“Çok çirkinim.”, “Çok mutsuzum.”, “Asla başarılı olamayacağım.”
Çoğu zaman bizi esir aldığını hissettiğimiz ve içinde boğulduğumuz bunun gibi kalıplaşmış inanç cümlelerinin hayatımızı nasıl olumsuz bir yöne çektiğini görüyoruz. Ve bunun üstesinden gelmek için atılacak adım basit: “Doğru İstersen Olur!”
Dört Arketip
Tıp ve psikiyatri kökenli bir ruh çözümlemecisi olan Jung'un, psikolojik tiplemeler, kompleksler teorisi ve sözcük çağrışım testi gibi özgün bilimsel katkıları günümüz psikolojisi ve psikiyatrisi içinde hâlâ yerini korumaktadır. Bunun ötesinde, bugün Jung'u bir ekol olarak anmamızın nedeni, bütün insan bilimlerine yansıyan türev ve etkileriyle "simge" alanındaki çalışmaları, ve kişisel ya da kolektif bilinçdışının dinamiklerini ve görüngülerini irdeleyen yapıtlarıdır. Jung düşüncesinin antropolojiden teoloji ve felsefeye, etnolojiden sosyolojiye çok geniş bir alanda kalıcı izleri vardır.
Dost Kazanma Ve İnsanları Etkileme Sanatı
Bu kitapta yer alan, geçerliliği zaman içinde kanıtlanmış öğütler, elli yıldır milyonlarca insan tarafından okundu, on binlerce ünlü insanı hem iş hem de özel yaşamlarında başarı merdiveninin zirvesine taşıdı.
"Dost Kazanma ve İnsanları Etkileme Sanatı" 2000'li yılların rekabeti ve karmaşası içindeki okuyucuların da potansiyellerinin doruk noktasına ulaşmalarını sağlamak için gözden geçirildi ve günümüze uyarlandı.
Bu kitabı okuduğunuzda; insanların sizden hoşlanmalarını ve sizinle fikir birliğine varmalarını sağlamanın, onları kırıp incitmeden değiştirmenin yollarını öğrenecek, yaşamın sizin için daha kolay hale geldiğini göreceksiniz.
Zirvede herkese yer var. Yeter ki siz ulaşmayı bilin!
Dale CarnegIE’nin diğer kitapları:
Duaların Kayıp Sırları
GERÇEK DUA SAMİMİYETLE İÇE DÖNMEKTİR.
Hakikat bizden bilerek saklanmaz. Eğer Yaradan’ı hayatlarımızda hissetmiyorsak, sebebi biziz. Yaratıcı ilke her yerde kendini gösterir, o esen her meltemde, her çiy damlasında ve dalgaların hareketindedir...
Peki ama onu neden algılayamayız? Bize engel olan nedir?
Türkiye’de yüz binlerce okura ulaşmayı başaran Guy Finley bu kitapla bizi kendi sınırlı dünyamıza hapseden düşünce duvarlarını yıkıyor. Çoğu insan için sadece eksik olan şeyi istemek olarak görülen duanın şimdiye dek keşfedilmeyen gücüyle tanıştırıyor. Öz uyanış uygulamalarıyla bizleri sıradan dünyadan alıp asıl gerçeğin kalbine ulaştırıyor.
Hayatımız bu dünya içinde devam eden yorgun bir yürüyüşten ibaret değildir. Her birimiz, sadece iyiliğimiz için olan ve anbean gerçekleşen Büyük Görünmez İstek’in birer parçasıyız. Yalnız değiliz ve unutulmadık. Samimi bir duayla içsel gözlerimizi açabilir ve bize kalbimiz kadar yakın olan gerçeğe uyanabiliriz.
Dünyaya Değil Kendine Meydan Oku
Mutluluk, her yer karanlıkken içindeki aydınlığa güvenmektir.
• İçinizde doldurulamayan bir boşluk duygusu mu var?
• Kendinizi yaşadığınız hayata ait hissedemiyor musunuz?
• Her şey var bir şey yok gibi mi aslında?
• Gelecek belirsizliklerle dolu ve korkutucu mu geliyor?
• Hiçbir yerde ve hiçbir şeyde anlam bulamıyor musunuz?
Günün sonunda kendisinin alacaklı olduğuna inanan insan, hep haksızlığa uğramış hisseder kendini, hakkının gasp edildiğine inanır, hınçla dolar, küser ve hep kurbandır. Oysa dünyanın da hayatın da kimseye borcu yoktur. İnsan alacaklı değildir. Tam da bu yüzden istemek yerine vermeyi, tüketmek yerine üretmeyi, reddetmek yerine anlamayı seçmek gerekir.
Dünyaya Değil Kendine Meydan Oku, dışarıdaki anlamsız hesaplaşmadan içerideki anlamlı uzlaşmaya davet ediyor sizi.
Bu kitap, giderek yalnızlaşan çağımız insanının gerçek tatmine, güçlü sosyal bağlara ve anlamlı bir hayata nasıl ulaşacağını anlatıyor.
Düşün Ve Zengin Ol – Altın Kitaplar
Bütün engellerin üstesinden gelebileceğimiz, her emelimize ulaşabileceğimiz, sürekli akan bir nehirden taşar gibi başarıya ulaşabileceğimiz bir yol gösteriyor. Bu kitap, gücüyle bizi sarsacak hayatımızı değiştirecektir.
Eğer "Çekim Yasası'nı uyguluyorum ama benim için çalışmıyor" ya da "bazen çalışıyor, bazen çalışmıyor" diyorsanız; bu güçlü yasayı her defasında lehinize çalıştırmanın kanıtlanmış formülü bu kitapta bulacaksınız!
Napoleon Hill, Düşün ve Zengin Ol'u 1937'de Henry Ford, Thomas Edison gibi birçok tanınmış ismin de bulunduğu çok başarılı 500 insan üzerinde yaptığı 25 yıllık bir araştırmanın sonucunda yazmıştır. Dünyanın en çok satan kitaplarından olan Düşün ve Zengin Ol'u şu anda elinizde tutuyor olmanız bir tesadüf mü? Bu kitapta yer alan 13 adımlık formül ile başarıya giden yolda sırrı kullanmakta ustalaşacaksınız. Bir kez okumak kesinlikle yetmez!...
Hayalllerinize ulaşmak mı istiyorsunuz?O zaman Hill'in ölümsüz kurallarını takip etmeniz yeter!...
Düşüncenin Gücü – Beyaz Balina Yayınları
James Allen’ın ölümsüz eseri Düşüncenin Gücü ya da kendi deyimiyle bu “Küçük Büyük Kitap”, yüz yılı aşkın süredir tüm dünyada milyonlarca insana esin kaynağı olmuş, birçok dile çevrilmiş bir klasiktir. Alanında çığır açmış ve Norman Vincent Peale, Denis Waitley ve Tony Robbins gibi çok sayıda çağdaş yazarı etkilemiş olan bu kitabı, Og Mandino’nun tüm zamanların en iyi on kitabı arasında göstermesi nedensiz değildir.
İlave olarak sunduğumuz ve yazarın ilk yapıtı olan Başarıya Giden Yol ise düşünce gücüyle hayatına yön vermek isteyenlerin yoluna ışık tutarak, tutum ve tepkilerindeki değişikliklerle huzur ve başarıyı nasıl yakalayacaklarına dair sırları açıklıyor. Bu eşsiz yazarın bilgeliğine başvurmak için yeni yüz yılın fırsatı şimdi elinizde.
Aklınızda yücelttiğiniz hayal, yüreğinizde taçlandırdığınız ideal her ne ise, hayatınızı bunlarla inşa edersiniz; bunlar olursunuz. James Allen 1864’te İngiltere’nin Leicester şehrinde doğmuş ve uzun bir süre büyük bir İngiliz şirket yöneticisinin özel yardımcısı olarak çalışmıştır. 38 yaşında “emekli” olup yazarlığa başlamış ve eşi ile birlikte Ilfracombe’deki küçük bir kır evine taşınmıştır. 48 yaşında aniden hayata veda edene kadar 20’den fazla eser kaleme almıştır.
Ebeveynlik Tefekkürleri
Einstein Gibi Düşünmek
Kuralları Yıkmanın ve Gizli Dehanızı Keşfetmenin Yolları
Bu kitapta, en zorlu sorunlarınızı çözmek için Albert Einstein ve tarihin diğer dehalarından ilginç teknikler öğreneceksiniz. “Einstein Gibi Düşünmek” iş dünyasın-dan ebeveynliğe, yaratıcılıktan ilişkilerinizi geliştirmeye varan günlük sorunlara yönelik etkileyici çözümler bulmakta size yardımcı olacak araçlar sağlar.
Yazar Scott Thorpe, sizi kural rutinlerinizden kurtula-bilmeniz, hayatınızın en çılgınca ama muhtemelen en önemli çözümlerini bulabilmeniz için adım adım yönlendirecek.
Sorunlarınızı çözmek için kullanacağınız bazı yöntemler:
El Cami
Gizemli kapılardan ‘Sırlı Dualar’la geçilir…
Şifreyi bilirsen kapı açılır, neyi tüm varlığınla istiyorsan sen zaten ona aitsin. Seni o çok istediğine götürecek şifre artık sende. Kilidi dua açar, kalbine inancı dua verir.
Sadece Allah’tan istedim, o nedenle ‘oldu’ bildim.
Manevi reçeteler, sırlı dualar, özel okumalar, zikirler, Esmâ’ül-hüsnâ’nın gizemi ile dileğine yolculuğun başladı…
İnsanların sana kapattığı kirli paslı kapıları umursama, sana Allah bir kapıyı açarsa onu bir insan asla kapatamaz.
Sonra o derde döndüm dedim ki:“Kenara çekil! Benim her şeyden büyük Allahım var.”
Eleştirel Düşünmenin Yolları
Elon Musk
“Amerika’nın en önemli biyografi yazarlarından biri, dünyanın en zengin adamı hakkında muazzam bir kitap kaleme aldı. Yüzden fazla röportaja dayanan bu yüksek tempolu biyografi... hırsları insan yaşamının geleceğini etkin bir şekilde biçimlendiren kibirli, zeki, bazen de acımasız bir figür hakkında baş döndürücü bir hikâye.” —Ron Charles, CBS Sunday Morning Steve Jobs’ın yazarından The New York Times’ın bir numaralı çoksatanı: çağımızın en büyüleyici ve tartışmalı yenilikçisinin şaşırtıcı derecede samimi hikâyesi. O; dünyayı elektrikli araçlar, özel uzay araştırmaları ve yapay zekâ çağına taşımaya yardımcı olan kural tanımaz bir vizyoner. Elon Musk, Güney Afrika’ da çocukken zorbalar tarafından sürekli şiddet görmekteydi. Bir gün, bir grup onu beton basamaklardan aşağı itti ve yüzünü tanınmaz hale gelene kadar tekmeledi. Elon bir hafta hastanede kaldı. Ancak bu fiziksel yaralar mühendis, serseri ve karizmatik bir hayalperest olan babasının açtığı duygusal yaralarla kıyaslandığında önemsizdi. Babasının etkisi ruh dünyası üzerinde uzun süre devam edecekti. Ani Dr. Jekyll ve Bay Hyde tipi ruh hali değişimlerine yatkın; riske karşı aşırı yüksek toleransı, dramatik durum arzusu, destansı bir görev anlayışı ve duygusuz, zaman zaman yıkıcı olabilen çılgınca bir gerilime sahip, sert ama savunmasız bir erkek çocuğa dönüştü. 2022’nin başında –SpaceX’in başarıyla otuz bir roket fırlattığı, Tesla’nın bir milyona yakın otomobil sattığı ve kendisinin dünyanın en zengin adamı olduğu bir yılın ardından– Musk dramatik durumları tırmandırma dürtüsü hakkında pişmanlık içinde konuştu. “Ruhsal açıdan kriz durumundan çıkmam gerekiyor,” dedi. “Yaklaşık on dört yıldır, aslında belki de hayatımın büyük bir bölümünde bu ruh halindeydim.” Bu bir yeni yıl kararı değil, hüzünlü bir yorumdu. Bu sözü sarf ederken bile dünyanın en büyük oyun alanı olarak gördüğü Twitter’ın (günümüzdeki adıyla X) hisselerini gizlice satın alıyordu. Yıllar boyunca ne zaman zor bir durumda olduğunu hissetse bu onu oyun alanında zorbalığa uğradığı günlere götürmüştü. Artık o oyun alanına sahip olma şansı vardı. Isaacson iki yıl boyunca Musk’ı gölge gibi takip etti; toplantılarına katıldı, fabrikalarında onunla birlikte yürüdü. Onunla, ailesiyle, arkadaşlarıyla, iş arkadaşlarıyla ve rakipleriyle saatler süren röportajlar yaptı. Sonuç, zaferlerin ve çalkantıların şaşırtıcı hikâyeleriyle dolu, şu soruyu ele alan açıklayıcı bir arka plan anlatısı oldu: Musk’ı harekete geçiren şeytanlar aynı zamanda inovasyonu ve ilerlemeyi de harekete geçirmek için gerekenler midir?
“Bay Musk hakkında ne düşünürseniz düşünün, o anlamaya değer bir adam; bu da bu kitabı okunmaya değer kılıyor.” —The Economist “Walter Isaacson, Elon Musk’la hem kahramanının bugüne kadarki tempolu yaşamının sürükleyici bir tarihçesini hem de bazı ilgi çekici yanıtlar sunuyor...” —Wall Street Journal “Deneyimli bir biyografi yazarının kapsamlı çalışması.” —The Observer “Walter Isaacson’ın tüm detaylara yer verdiği biyografisi... Teknolojinin başına buyruk adamının portresi büyüleyici.” —The Telegraph
Erteleme Sanatı
Teslim tarihlerini kaçırıyor, cevaplamanız gereken e-postalar varken internette geziniyor, yapmak zorunda olduğunuz bir iş varken başka bir şeye odaklanıyorsanız, bu kitap tam size göre.
John Perry bu kitapta, gerçek bir ertelemecinin gözünden erteleyenlerin aslında ne kadar sıklıkla birçok işi halledebildiklerine işaret ederek bu “kusur”un faydalı yanlarına odaklanıyor. Yapılacaklar listenizdeki her şeyi başaramıyor olabilirsiniz ama bu tembel olduğunuz anlamına gelmez. Sadece bu listeyi farklı bir şekilde ele almanız gerekir. Erteleme ile mükemmeliyetçilik arasında sancılı bir ilişki vardır ve bir işi mükemmel olamayan bir şekilde tamamlamak için kendinize izin vermeyi öğrenmek, bu engeli aşmanıza yardımcı olabilir.
Bir ertelemecinin içgörüleriyle dolu olan kitap, Perry’nin kendine has yöntemleriyle erteleme çıkmazına düşen okuyucu için felsefi bir gelişim programı sunuyor. Ertelemeyenlerin düzenine uygun bir dünyada bir ertelemeci olarak yapmayı başardığınız şeyler için kendi sırtınızı sıvazlayın ancak boşa harcadığınız zamanın tadını çıkarmayı da unutmayın.
Eşim Aşkım Olsun
Eşimle Tanışmayı Unutmuşuz
Etkili İletişimin 13 Kuralı
İyi bir izlenim bırakmak için ikinci bir şansınızın olmadığı bir dünyada etkili insan olmayı denerken tökezlediğinizde, aslında neyi yanlış yaptığınızı hiç düşündünüz mü? On dakikadan kısa bir süre içinde karşınızdaki kişinin güvenini kazanmak istemez miydiniz?
Bir merak kancası ya da vücut dilindeki ufak bir değişiklik ilişkinin tüm rotasını değiştirebilir. Romantik buluşmalardan iş görüşmelerine ve suçlu analizlerine kadar pek çok durumda karşınızdakinin yüksek sesle söyleyemediği şeyleri eski FBI danışmanı Jack Shafer’ın gözünden bakarak çözebilir, insanların zihinlerini ve kalplerini yararlılığı kanıtlanmış psikolojik taktikler ile fethedebilirsiniz.
Artık kelime mayınları ya da buna benzer tuzaklar engeliniz olmaktan çıkıyor. Bu kitap size iletişimin ve etkili insan olmanın 13 altın kuralını gösterecek.
Etkili Öğrenme Yöntemleri
Ev Yapımı Sihirli Değnek
“Bir sihirli değnek gelse, dokunsa omzuna. Bütün hayallerin tek tek gerçek olsa. Yapmak istediklerinin hepsi kendiliğinden olsa. Sen “açıl” demeden açılsa bütün kapılar ardına dek, geçip gitsen hedeflerine doğru hiç çaba sarf etmeden.
O sihirli değnek sadece seni değil, hayatındaki diğer insanları, seni üzenleri, kıranları, düşündürenleri, yoranları da değiştirse. Herkes bir anda senin hayalindeki gibi bir kimliğe bürünse. Bir sihirli değnekle bütün yolları açsan, bütün sorunları çözsen, bütün mutluluklar senin olsa...”
Elma Yayınevi, Şermin Çarkacı’nın yeni kitabı Ev Yapımı Sihirli Değnek ile tekrar buluşuyor okuyucusuyla… Yazar kendi deneyimlerinden yola çıkarak mutluluğun tarifini veriyor ve “Kendimizi tanıyıp, kendimize inanıp, kendimiz için özene bezene, itinayla, sabırla bir sihirli değnek yapacağız.” diyerek başlıyor anlatısına. Geçmiş zamanların tadını hatırlatan, yüzümüzde gülümsemeler oluşturan bir anlatı bu…
Zengin görsellerle bezenmiş kitap, adı gibi, her bir sayfada bizleri sihirli bir dünyaya sürüklüyor.
Biz de Elma Yayınevi olarak, hayatınızın sihirli değneğine en kısa zamanda kavuşmanız dileklerimizle keyifli okumalar diyoruz, siz sevgili okurlarımıza…
Evlilikte Sınırlar
Evlilik iki farklı hayatın birleşmesidir, hem güzel hem de zorlu bir yolculuktur.
Yazarlar, bu yolculukta sağlıklı sınırlar koymanın sizi ve eşinizi bir birey olarak nasıl tanımladığını ve koruduğunu gösteriyor. Bunu başardığınızda, iyi bir evliliği daha iyi bir hale getirebilir ve hatta tatmin edici olmayan bir evliliği bile kurtarabilirsiniz.
Bu kitap size daha sağlıklı bir evlilik için ihtiyacınız olan şu araçları sunuyor:
• Başarılı ve mutlu bir evlilik için kişisel sınırları belirlemek
• Evlilikte özgürlüğün ve sorumluluğun yerini anlamak
• Evlilikte değerleri oluşturmak
• Evliliği "davetsiz misafirlerden" korumak
• Sınırları anlamayan ve buna değer vermeyen bir eşle bu meselenin üstesinden gelmek için çaba göstermek
Bu kitabın rehberliğinde, evliliğinizde anlaşmazlıklara neden olan sorunların farkına vararak bunları çözecek adımları atmaya başlayacaksınız. Böylece birbirinizi daha fazla önemseyecek, güçlendirecek, birbirinize daha fazla saygı duyacak ve özlediğiniz yakınlığa ulaşacaksınız. En nihayetinde, sınırlarınızı koruyarak hayatınızı ve evliliğinizi nasıl daha iyi bir hale getirebileceğinizi keşfedeceksiniz.
Evrenden Torpilim Var
Siz hiç 150 kilo oldunuz mu?
Sizin hiç yabancı bir ülkede bavulunuzu kaybettiğiniz, sabahları mısır gevreğine bira döküp hayatta kalmaya çalıştığınız, günlerce tek kelime bile konuşmadığınız oldu mu?
Dayak yedikten sonra girdiğiniz komadan bir gözünüzü kaybetmiş olarak çıkıp tekrar parklara döndüğünüz… Annenizi kaybettikten sonra hapiste yatarken babanızı kaybettiğiniz oldu mu?
Benim oldu!
Peki ya sonra o yabancı ülkenin dilinde şakır şakır konuşup hatta seslendirme yönetmenliği bile yaptığınız… O ülkedeki filmlerde başrol oynadığınız… 70 kilo verip filinta gibi olduğunuz… Yeni ve mutlu bir hayat kurduğunuz… Elinizi attığınız her işi altın yumurtlayan tavuğa çevirdiğiniz… Her saniyenizi gülümseyerek geçirdiğiniz, hayatta istediğiniz her şeyi elde etmeye başladığınız oldu mu?
Benim oldu!
Nasıl mı? Gelin anlatayım…
“İstemek olmanın yarısıdır!”
Eyvah Kötü Bir Şey Olacak
Eyvah!,endişe problemlerinde Evham ve Vicdan kıskacından kurtulmak için ipuçları sunuyor.
Her an hasta olabilirim.
Beni dava eder mi?
Başkalarıyla o kadar meşgulüm ki, kendime zaman kalmıyor.
Acaba ayıp mı ettim?
Endişeyi bir havuzabenzetirsek, evham ve vicdan bu havuzu dolduran iki musluk gibidir. Bu musluklardan ilki havuzu “başımıza kötü bir şey gelecek”lerle, diğeri de “kötü bir şey yaptım”larla doldurur. Sonuçta havuz taşar, yani endişe problemleri yaşarız.
Kitabın yazarı Dr. H. Alp Karaosmanoğlu. “Eyvah!”, size yaşam boyu sürebilen bu havuz problemini sağlıklı bir yolla çözmek için ipuçları ve kendi kendinize uygulayabileceğiniz öneriler sunuyor. Kitapta, evhamı ortaya çıkaran düşünce kalıplarını, vicdan karşısında sınırlarımızı koruma tekniklerini ve bu sorunların altında yatan Adaleti Sindirme kavramını bulacaksınız.
Gecikmeli Teslimiyet
NeuroFormat 2.0… İyileşme mucizesinde bir üst sürüme geçiyoruz!
Sizi tebrik ederim! Sağlığınız, mutluluğunuz için güzel bir adım attınız.
Bu kitabı almak son zamanlarda kendiniz için yaptığınız en iyi şey olabilir. Tüm kalbimle inanarak söylüyorum: Okumayı bitirdiğinizde artık başka bir hayatınız olacak. Başka biri olacaksınız. Tamam, size evrenin sırrını vermeyeceğim. Açıkçası evrenin sırrına ben de ermiş değilim. Ama sağlıklı, mutlu bir varoluşun sırrını, bu kitapla ellerinize bırakacağım, garanti ederim!
NeuroFormat Sistemi’ni kullanan yüz binlerce okurum kronik rahatsızlıklarını iyileştirdiler, fobilerini ve bağımlılıklarını yendiler, kilo sorunlarından kurtuldular, birçok ciddi rahatsızlığı alt ettiler. Bu güzel şeyler yaşanırken biz de ezber bozan gelişmelere şahit olduk!
NeuroFormat Sistemi adeta bir üst sürüme geçti! Bizim için mucize kelimesinin tanımı bile değişti. Hepsini anlatacağım...
Birlikte heyecanlı bir yolculuğa çıkıyoruz! Bu yolculukta şimdiyi iyileştirmekle kalmayacak, adeta zaman makinesine atlayıp geçmişin senaryosunu da değiştireceğiz! İnanılmaz ama gerçek diyeceğiniz şeyler okumaya hazır mısınız?
Gençler İçin Beş Sevgi Dili
Ergen çocuklarınızın sizi en iyi anlayacağı Sevgi Dilini konuşun. Tıpkı yetişkinler gibi gençler de sevildiklerini hissetmeye büyük bir ihtiyaç duyarlar. Ancak bu gerçeği çocuklarımıza iletebilmek bazen hiç de sorunsuz olmayabiliyor. Çünkü insanlar sevgiyi farklı -çoğu zaman birbiriyle çatışan- yollarla alıp veriyorlar. Gerçekse, diyor Gary Chapman, her ana baba ve çocuğun beş farklı sevgi dili konuşmakta olduğu. Çocuğumuzun kendi sevgi dilinin farkında ya da ona hazırlıklı olmadığımızda ise ortaya ciddi çatışmalar çıkıyor. Nitelikli zaman. Sevgi sözcükleri. Armağanlar. Fiziksel temas. Hizmet davranışları. Gençler İçin Beş Sevgi Dili, sevginin işte bu beş ayrı ifade yolunu öğrenmemiz için yazıldı. Geçtiğimiz on yıl içinde Chapman‘ın bütün dünyada büyük ilgi gören kitabı Beş Sevgi Dili, sayısız evliliğin duygusal ortamında dönüşüme yol açtı. Yazar elinizdeki kitabıyla da ergen çocuklarınıza sevginizi ifade etme konusunda kapılar açacak içgörüler sunuyor.
Geri Sayım
Gizli Formül
Gerçekte kim olduğunuzu keşfetmeye ve hayatınızı kökten değiştirmeye hazır mısınız?
İnsanın en büyük gereksinimi, kendine inanmasıdır. Kendimize olan inancımız tek değilse bile en ilkel, en temel ve en umut verici ihtiyacımızdır.
Sağlıklı bir şekilde kendine inanç, başarının en büyük belirleyicisidir ama çoğumuz bundan yoksunuz.
Joseph Murphy, Gizli Formül'de benlik duygunuzu güçlendirmenin gizli anahtarını ortaya koyuyor. Basit, ikna edici ve baştan çıkarıcı adımlarla, düşüncelerinizin metafizik gücünü ve zihninizin evrenin en yüksek yaratıcı ilkesiyle bağlantısını keşfedeceksiniz. Bu gerçeği keşfettiğinizde, yolunuzda bolluk ve bereketle, güvenle, neşeyle, hâkimiyetle ilerlemek için gerekli bilgeliği de elde edeceksiniz.
"Bilinçaltınız büyük ölçüde kaderinizdir ve kaderiniz şekillendirilebilir. Gizli Formül'deki yöntemler size bunun nasıl yapılacağını gösteriyor.”
-Mitch Horowitz
Gökyüzü Gri Değil Maviymiş
“Geleceği tahmin etmeye çalışmayın. Bugünü anlayın. Dünü kabul edin.”
– Nihat Güneri
Yaşam bir algı yönetimi. Algımız nasıl oluyorsa duygularımızda öyle şekilleniyor ve bize kendi paralelinde olay ve kişileri çekiyor. Peki bu kıymetli bilgiyi günlük hayatımızda nasıl kullanacağız?
Nihat Güneri, iş hayatındaki zor bir dönemde gökyüzünü gri görmeye alışmış milyonlarca insandan biriydi: Değerlilik duygusu düşüktü ve gelecekten endişe duyuyordu. Değerlilik inancının başkalarının bize gösterdiği değerden daha çok “kendi değerimizin farkına varmak” olduğunu anladığı günden itibaren hayatı değişti! Artık kuralları başkalarının değil kendisinin koyabileceğimi anlamıştı. Yaşamında önce göklerin eşsiz maviliğini gördü sonra da kalıcı mutluluk ve başarıya ulaştı. Yazarın yaşamından izler taşıyan ve kendini buluş serüvenini aktaran Gökyüzü Gri Değil Maviymiş, konular eşliğinde verilen meditasi ve testlerle de okuruna bir yol haritası çiziyor.
Değerli olduğumuzu nasıl hissedeceğiz?
Kendi “gerçek” değerimizi bilmiyorsak karşı tarafa olması gerekenden daha fazla mı değer veriyoruz?
İşte veya okulda çalışmayı keyifli hale nasıl getiririz?
Onursal, fiziksel, zihinsel ve zamansal anlamda özgürlük nasıl elde edilir?
Negatif enerjiyi boşaltma yolları nedir?
KUHA yöntemi ile aynı hataları tekrarlamaktan kurtulabilmek mümkün!
Gerçek anlamda ne kadar yaşıyoruz?
Kendimizi ne kadar tanıyor ve seviyoruz?
Güçlü Hafıza
Hasta Toplumlar – İlkel Düzen Efsanesine Bir Meydan Okuyuş
"Hasta Toplumlar kitabını Türk toplumunun geleceği ile ilgilenen üniversiteli gençlerin, düşünürlerin, eğitimcilerin, siyasetçilerin, gazetecilerin okumasını isterim."
- Doğan Cüceoğlu
"Bu kitap bir çok antropoloğun toplumların doğuştan iyi adapte olmuş sistemler olduğu inancına çok etkili bir meydan okumadır ve ayrıca görecilikle ilgili diğer toplumların hasta olarak asla tanımlanamayacağı efsanesinin yanlış olduğunu ispatlamaktadır. Profesyonel antropologların yanı sıra üniversite öğrencileri tarafından da okunması gerekir."
- Dr. C. R. Hallpike / Principles of Social Evolution'un yazarı
"Gerçekten etkileyici ve güncel bir kitap. Robert Edgerton günümüz toplumsal yapısının çıkmazlarının yanı sıra evrimsel geçmişimizi anlamak için hayati öneme haiz kültürel maladaptasyon konularını irdelemiştir. Adaptasyoncu tartışmaların en sadık destekçilerinin bile, Edgerton'ın çok ikna edici şeklide derlediği bu ansiklopedik ve detaylı çalışmasındaki karşı kanıtların bolluğunu reddetmekte çok büyük sıkıntı yaşayacaktır."
- Bruce M. Knauft / Antropoloji Profesörü
"Bu kitap, sadece farklılık yaratan değil aynı zamanda çok muhtemel dönüm noktasını gösteren nadide eserlerden biridir. 'İlkel düzen' efsanesinin net tartışmalarının çok üstünde ve ötesinde Edgerton'ın Hasta Toplumlar'ı, modern antropologların tartışmadan kabul ettiği birçok temel varsayımlara meydan okuyor."
- S. Chad Oliver / Anropoloji ve Beşeri İlimler Profesörü
"Edgerton eski bir efsaneyi terk etmemizde ve dünyayı biraz daha fazla doğrulukta görmemizde bize yardım ediyor. Ayrıca Edgerton muazzam bir araştırma programı düzenliyor. Antropolojinin ampirik bir eleştirisi. Bu kitaptan öğrenilecek çok şey var."
- Roy D'andrade / Antropoloji Profesörü
"Antropolojideki egemen gelenekselliğe cesaretle meydan okuyan büyüleyici bir kitap."
- Melvin Konner / The Tengled Wings: Biological Constraints on the Human Spirit'in yazarı.