

Yüzüklerin Efendisi 1 Yüzük Kardeşliği
₺618,60 Orijinal fiyat: ₺618,60.₺426,72Şu andaki fiyat: ₺426,72.
‘Yüzüklerin Efendisi’ son yüzyılın en çok okunan yüz kitabı arasında en başta geliyor; bilimkurgu, fantezi, polisiye, best-seller ya da ana akım demeden, tüm edebiyat türleri arasında tartışmasız bir önderliğe sahip. Bir açıdan bakarsanız bir fantezi romanı, başka bir açıdan baktığınızda, insanlık durumu, sorumluluk, iktidar ve savaş üzerine bir roman. Bir yolculuk, bir büyüme öyküsü; fedakârlık ve dostluk üzerine, hırs ve ihanet üzerine bir roman.
Yayınevi |
Metis Yayınları |
---|---|
Yazar |
J. R. R. Tolkien |
Sayfa Sayısı |
496 |
Baskı Yılı |
2016 |
3 adet stokta
Metis Yayınları – Yüzüklerin Efendisi 1 Yüzük Kardeşliği
/n
‘Yüzüklerin Efendisi’ son yüzyılın en çok okunan yüz kitabı arasında en başta geliyor; bilimkurgu, fantezi, polisiye, best-seller ya da ana akım demeden, tüm edebiyat türleri arasında tartışmasız bir önderliğe sahip. Bir açıdan bakarsanız bir fantezi romanı, başka bir açıdan baktığınızda, insanlık durumu, sorumluluk, iktidar ve savaş üzerine bir roman. Bir yolculuk, bir büyüme öyküsü; fedakârlık ve dostluk üzerine, hırs ve ihanet üzerine bir roman.
İlgili ürünler
Aspidistra
İngiliz romancı George Orwell, Hayvan Çiftliği adlı siyasal masalında, zorbalığa dönüşen Stalin yönetimini yerden yere vurmuş; Bin Dokuz Yüz Seksen Dört adlı ünlü yapıtında da insanlığı belleksiz ve muhalefetsiz bir totaliter toplum tehlikesine karşı uyarmıştı. Ama bu iki büyük yapıtından önce, 1930'lar İngiltere'sinde 'sınıf atlama özlemi'ni benzersiz bir kara mizahla eleştirdiği Aspidistra romanını kaleme almıştı. Aspidistra, sınıf atlama özentisindeki dar gelirlilerin bir statü simgesi olarak gördükleri, evlerinden eksik etmedikleri çiçeksiz bir zambak türüdür. Bir reklâm ajansında metin yazarlığı yapan Gordon Comstock, kapitalizmin yutturmacası olarak gördüğü reklâmcılıktan nefret eder, orta sınıfın boğucu yaşamından kaçarak şairliğe soyunur. Bu uğurda sevgilisinden ayrılmayı bile göze alır; ama romanın sürpriz sonunu yine sevgilisi yaratacaktır.
Frankenstein Ya Da Modern Prometheus – Hasan Ali Yücel Klasikleri 277
Mary Shelley (1797-1851): Yaşadıkları zamanın en önemli yazar ve filozoflarından olan William Godwin ile Mary Wollstonecraft’ın kızıdır. 1816 yılında eserleri üzerinde büyük etkisi olan, İngiliz şiirinin saygın isimlerinden Percy Bysshe Shelley ile evlendi. 1818’de epey genç bir yaşta kaleme aldığı, ilk bilimkurgu örneklerinden biri sayılan Frankenstein ya da Modern Prometheus ile büyük bir üne kavuştu. Yayımlandığı dönemde gerek konusu, gerekse yazarının kadın olması nedeniyle büyük ilgi gören Frankenstein, yaklaşık iki asırdır dünya edebiyatını ve diğer tüm kültür ürünlerini etkilemeyi sürdürmektedir.
Güneş De Doğar
Güneş de Doğar, Ernest Hemingway'in ilk, ancak en ünlü kitaplarından biridir. Roman çok büyük ilgi görmüş, sinemaya da aktarılmıştır. Hemingway, savaşı değişik boyutlarıyla ele alan bir yazardır. Bu romanda da olduğu gibi, savaşın insan üzerindeki etkisini, insandan neler alıp götürdüğünü bütün doğallığıyla yansıtan bir ustadır. Bu açıdan bakınca, Hemingway'in ününün ve yazdıklarının evrenselleşmesi şaşırtmaz insanı. Güneş de Doğar'daki kişiler, savaş sonrası değer yargıları yiten, değişen yaşamları üç aşağı beş yukarı birbirine benzeyen insanlardır. Romanın baş kişileriyse, bu çöküntüyü olanca derinliğiyle yaşarlar. Hemingway yaşamı, ister av, ister savaş alanında, isterse arenada, nerede olursa olsun düş kırıklıklarıyla dolu bir savaş gibi algılar. Yaşadıklarına gözlemlerini de katınca, herbiri ötekinden güzel, inandırıcı ve dünyanın dört bir yanındaki okuyucuya seslenen dev yapıtlar ortaya çıkarır. Güneş de Doğar'da Hemingway, aşklarındaki, yaşamlarındaki düş kırıklıklarını eğlenerek, bohem hayati yaşayarak, başka mutluluklar arayarak unutmaya çalışan insanları anlatır. Çağdaş Amerikan yazının güzel örneklerinden olan Güneş de Doğar, yayınevimizin sürdürdüğü Hemingway Bütün Dizisi'nin de unutulmayacak başyapıtlarından biridir.
Kış Masalı
Robinson Crusoe – Hasan Ali Yücel Klasikleri 180
Daniel Defoe (1660-1731) Londra’da varlıklı bir ailede dünyaya geldi. İyi bir akademik eğitimin ardından ticarete atıldı. Çetin ve macera dolu bir ticaret hayatının ardından siyasi yergilerle yazarlığa başladı. Gözü pek bir gazetecilik kariyeri ve pek beğenilen didaktik eserlerinin ardından, geç sayılabilecek bir yaşta onu dünya edebiyatının başköşelerinden birine yerleştiren Robinson Crusoe romanını yazdı. Defoe bu ölümsüz eserinde, gemi kazası sonucu düştüğü ıssız bir adada hayatta kalma mücadelesi veren Robinson Crusoe’nun hikâyesini ustalıkla anlatır. İnsan doğasını çok iyi tanıyan yazar güçlü kalemi ve yalın üslubuyla insanlık tarihinin her döneminde, her okurun kendisinden bir şeyler bulabileceği bir kahraman yaratmayı başarır. Çeşitli konularda pek çok eser yazan Defoe, İngiliz romanının kurucularından sayılır. Fadime Kâhya (1963): A.Ü. Siyasal Bilgiler fakültesi İktisat Bölümü'nde öğrenim gördü. Uzun yıllar bankacılık sektöründe çalıştı. B. Kellerman, D. Ulrich ve N. Smallwood'dan işletme ve iş idaresi kitapları çevirdi. Türkçeye kazandırdığı eserler arasında C. Eagleton'ın Paranın Tarihi adlı araştırması, B. Jerrold'ın Gustave Dor'e, A. Gold ve R. Fitzdale'in Sarah Bernhardt biyografileri, G. Elliot'ın Silas Marner adlı romanı da bulunmaktadır.
Silahlara Veda
Tüm zamanların ilk yüz romanı arasında gösterilen Silahlara Veda savaşlara, aşklara, dünyaya bakışınızı değiştirecek bir roman.
Silahlara Veda'nın bu baskısında ilk defa alternatif sonlara ve önemli bazı bölümlerin ilk taslaklarına yer verilmiş, Hemingway’in sanatına, yaratma sürecine ve yirminci yüzyılın en şahane romanlarından birinin evrimine ışık tutmaya çalışılmıştır. Ayrıca romanın 1948’de yayımlanan resimli baskısı için Hemingway’in yazdığı önsöz, yazarın oğlu Patrick Hemingway’in kişisel “giriş”i ve yazarın torunu Seán Hemingway’in yeni önsözü de ilk defa bu baskıda yer alıyor.
Sineklerin Tanrısı – Modern Klasikler 1
''Sineklerin Tanrısı bas¸langıçta, ıssız bir adaya düs¸en çocukların serüvenlerini anlatan, küçükler için yazılmıs¸ bir öykü, R.M. Ballantyne’ın Mercan Adası’nın çagˆdas¸ bir uygulaması sanılabilir. Hatta Golding, kendine özgü buruk alaycılıkla, okuyucunun bu sanısını pekis¸tirmek istercesine, Sineklerin Tanrısı’nın bas¸lıca iki kis¸isine Mercan Adası’ndaki çocuklardan aldıgˆı Ralph ve Jack adlarını verir. Mercan Adası’nda Ballantyne, oldukça duygusal ve biraz da bön bir iyimserlikle, gemileri battıktan sonra Pasifik Okyanusu’nda ıssız bir adaya sıgˆınan üç İngiliz gencinin, Büyük Britanya uygarlıgˆının oldukça bas¸arılı bir küçük örnegˆini nasıl yeniden kurduklarını anlatır. Golding’in Sineklerin Tanrısı’nda da bir mercan adası ve İngiliz çocuklar vardır. Ama altı ile on iki yas¸ arasında olan bu çocuklar, gelecekteki atom savas¸ı sırasında, güvenilir bir yere götürülmek üzere bindikleri uçak bir saldırıya ugˆradıgˆı için bu mercan adasına düs¸müs¸lerdir. Ve bu mercan adasında olup bitenler, Ballantyne’ın romanında olup bitenlere hiç mi hiç benzememektedir...?Sineklerin Tanrısı’nda gördügˆümüz ıssız ada da yeryüzünün cennetlerinden biridir. Çocuklar da bu adanın, okudukları Mercan Adası’na çok benzedigˆini söylerler. Ne var ki, bas¸langıçta bunu hiç sezinlemedigˆimiz halde,?atom çagˆının çocukları, bu güzelim adayı her açıdan bir cehenneme çevireceklerdir.''
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.