

Yasak Sevişmek
₺299,00 Orijinal fiyat: ₺299,00.₺134,40Şu andaki fiyat: ₺134,40.
“Bir gül takıp da sevdalı her gece saçlarına/ çıktı mı deprem sanırdın ‘kara kız’ kantosuna/ titreşir kadehler camlar kırılır alkışlardan/ muammer bey’in gözdesi karantina’lı despina”… Hemen dilimizin ucunda durur aslında Attilâ İlhan; mırıldanan bir şarkı olur, dökülüverir sokaklara. Ya da belleğimizin bir yerlerinde uslu uslu öylece oturmaktadır; “beni de kırdılar içimden kırdılar/ karanlık camlardan sular akıyordu/şimşekli bir boşlukta saat vurdu/ beni de kırdılar belki yalnızdılar/ belki onların da çocukluğu yoktu/ bütün şarkılara kapalıydılar/ bir genç kız değmemişti saçlarına”. Her yeni aşk, her yeni hüzün, her yeni bahar, her yeni heyecanda canlanır içimizdeki atilla İlhan; o bizim şair tarafımızdır…
Yayınevi |
İş Bankası Kültür Yayınları |
---|---|
Yazar |
Attila İlhan |
Sayfa Sayısı |
120 |
Kağıt Cinsi |
2. Hamur |
Baskı Yılı |
2024 |
Boyut |
"12 ,00" ,50 X 20 |
Cilt Tipi |
Karton Kapak |
3 adet stokta
İş Bankası Kültür Yayınları – Yasak Sevişmek
/n
“Bir gül takıp da sevdalı her gece saçlarına/ çıktı mı deprem sanırdın ‘kara kız’ kantosuna/ titreşir kadehler camlar kırılır alkışlardan/ muammer bey’in gözdesi karantina’lı despina”… Hemen dilimizin ucunda durur aslında Attilâ İlhan; mırıldanan bir şarkı olur, dökülüverir sokaklara. Ya da belleğimizin bir yerlerinde uslu uslu öylece oturmaktadır; “beni de kırdılar içimden kırdılar/ karanlık camlardan sular akıyordu/şimşekli bir boşlukta saat vurdu/ beni de kırdılar belki yalnızdılar/ belki onların da çocukluğu yoktu/ bütün şarkılara kapalıydılar/ bir genç kız değmemişti saçlarına”. Her yeni aşk, her yeni hüzün, her yeni bahar, her yeni heyecanda canlanır içimizdeki atilla İlhan; o bizim şair tarafımızdır…
İlgili ürünler
Amok Koşucusu – Kırmızı Kedi Yayınevi
Ceza Sömürgesi
Deccal Hristiyanlığa Lanet
Nietzsche, ölümünden sonra yayımlanan başyapıtında, çoğunluk karşısında azınlık bile olamayacak bir azlığı ifade ederken, o zamana kadar sağır kalınmış doğrulara kulak verecek yeni bir vicdanın doğuşunu muştuluyor, tıpkı bir peygamber gibi. O günden bugüne çok şeyler değişti. Hıristiyanlığa lanet okuyanlar, hele ki bu coğrafyada, hiç az değil. Keza yeni bir vicdanın doğuşunu bekleyenler de. Ama söz savını koruyor hâlâ:
“Bu kitap en azlarındır.”
Dorian Gray’in Portresi
Genç Werther’in Acıları – Koridor Yayıncılık
En çok okunan klasikler, özenli çevirilerle ve alanında uzman akademisyenlerin editörlüğünde okuyucuyla buluşuyor.
Yaşadığı ruhsal bunalımdan kurtulabilmek için şehirden uzaklaşan Werther, yerleştiği yeni çevrede soylu bir ailenin kızı Lotte’ye imkânsız bir aşkla tutulur. Aralarındaki güçlü bağa rağmen Lotte’nin başkasıyla nişanlı olması ve evlenmesi, zaten güçsüz olan kalbi için çok fazladır. Zihni ışıksız bir zindana dönen Werther, tutkulu aşkına ve umutlarına rağmen kendini geri dönülmez bir yolun başında bulur.
Fırtına ve Coşku, Klasisizm ve Romantizm akımlarının güçlü temsilcisi Goethe’nin henüz yirmi beş yaşındayken, kendi yaşadığı umutsuz ilişkiden esinlenerek yazdığı Genç Werther’in Acıları, şiirsel dili ve tutkulu anlatımıyla döneminin temel eserleri arasında sayılmaktadır.
Kendini kapana kısılmış hisseden gençlerin ve çaresiz âşıkların manifestosu haline gelen bu eseri, Yeşim Tükel Kanra’nın özenli çevirisiyle sunuyoruz.
İnsan Neyle Yaşar? – Kısaltılmış Metin
Yoksul bir ayakkabıcı olan Semyon, zor geçen bir günün ardından tuhaf bir adama rastlar. Soğuk bir kış günü olmasına rağmen adamın kıyafeti ya da ayakkabıları yoktur. Semyon, bunun onu ilgilendirmediğini düşünür; arkasını dönüp gider. Birkaç adım sonra, eğer yardım etmezse adamın öleceğini fark eder. Geri döner ve kim olduğunu ya da nereden geldiğini açıklamayı reddeden adamı evine davet eder. Bunu yaparken, kendisinin ve ailesinin kaderini değiştirecek bir seçim yaptığının farkında değildir.
Büyük ustadan, mutlaka okunması gereken bir eser.
Kumarbaz Ciltli
En çok okunan klasikler, özenli çevirilerle ve alanında uzman akademisyenlerin editörlüğünde okuyucuyla buluşuyor.
Erdemli ve asil bir ruha sahip Aleksey İvanoviç, sevdiği kızın borçlarını ödeyebilmek için kendini rulet masasında bulur. O masadan kalktığında artık zengin bir adamdır ama içindeki kumarbazın uyanışıyla artık hiçbir şey eskisi gibi değildir. İçinde büyüyen kumar tutkusuyla verdiği savaşta kaybedilecek çok şey vardır.
Bu atmosferde ortaya çıkan Kumarbaz’da hikâye, kurmaca bir kumar merkezi olan Roulettenburg’da geçer. Dostoyevski, okuyucuları ruhun karanlık sorularıyla yüzleşmeye zorlar: Kumar masasında para mı, aşk mı, onur mu kaybedilir? Yoksa hayatın kendisi mi?
Kendisi de bir kumarbaz olan Dostoyevski, teslim tarihine bir aydan daha kısa bir süre kaldığında romanına henüz başlamamış olduğunu fark eder. Eğer başaramazsa romanlarının telif hakkını kaybedecektir. Kendisine yardımcı olması için Anna Grigoryevna isimli stenografla anlaşır ve hem romanı tamamlar hem de gerçek aşkı tadar.
Okuyucuların Dostoyevski’nin ruhuna dokunma fırsatı buldukları bu ölümsüz eseri, Işıl Karasay’ın özenli çevirisiyle sunuyoruz.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.