

Tehlikeli Şarkılar
₺414,50 Orijinal fiyat: ₺414,50.₺332,50Şu andaki fiyat: ₺332,50.
Bir sahil kasabasında düzenlenen müzik festivalinin başlamasına günler kala, organizasyonun başındaki iki kişi vahşice öldürülür. Gözler, festivali yasaklatmak için uğraşan tarikata çevrilir. Olay medyaya yansıyınca toplumsal bir gerilime neden olur. Başkomiser Perihan Uygur, son görevinde yaşadığı psikolojik travmadan dolayı izinde olmasına rağmen Cinayet Büro’ya döner ve soruşturmayı üstlenir. Cinayetler birbirini izledikçe işinin düşündüğünden de zor olduğunu anlayacaktır.
Tuna Kiremitçi’den polisiyeyle müziği buluşturan, nefes nefese bir roman. Polisiye okurlarının sevgilisi Başkomiser Perihan Uygur bir kez daha bizlerle.
Yayınevi |
Doğan Kitap |
---|---|
Yazar |
Tuna Kiremitçi |
Sayfa Sayısı |
224 |
Kağıt Cinsi |
1. Hamur |
Baskı Yılı |
2023 |
Boyut |
"13 ,00" ,50 X 21 |
Cilt Tipi |
Karton Kapak |
Stokta yok
Doğan Kitap – Tehlikeli Şarkılar
/n
Bir sahil kasabasında düzenlenen müzik festivalinin başlamasına günler kala, organizasyonun başındaki iki kişi vahşice öldürülür. Gözler, festivali yasaklatmak için uğraşan tarikata çevrilir. Olay medyaya yansıyınca toplumsal bir gerilime neden olur. Başkomiser Perihan Uygur, son görevinde yaşadığı psikolojik travmadan dolayı izinde olmasına rağmen Cinayet Büro’ya döner ve soruşturmayı üstlenir. Cinayetler birbirini izledikçe işinin düşündüğünden de zor olduğunu anlayacaktır.
Tuna Kiremitçi’den polisiyeyle müziği buluşturan, nefes nefese bir roman. Polisiye okurlarının sevgilisi Başkomiser Perihan Uygur bir kez daha bizlerle.
İlgili ürünler
Ateşin Şarkısı
Kemancı Julia Ansdell Roma’daki bir antikacıdan garip bir müzik kitabı ve el yazması bir vals eseri satın alır. Daha notaları okurken valsin güzelliği karşısında büyülenir. Ancak eve dönüp bu güzel şarkıyı çalmaya başladığında etrafında garip olaylar olmaya başlar. Bu büyüleyici, tutku ve acı dolu müziğin üç yaşındaki kızı Lily’nin üstünde açıklanamaz bir etkisi vardır.
Küçük kız önce evin kedisini sonra da Julia’yı bıçaklayınca Julia bu müziğin geçmişindeki gizemi ortaya çıkarmaya karar verir. Ailesini ve kendisini kurtarabilmek için Incendio adındaki bu valsin ardında yatan laneti bulmak zorundadır. Fakat müziğin notaları onu çok daha büyük bir tehlikenin kucağına düşürür.
“Nefes kesici… İlk sayfaları okuduktan sonra elinizden bırakamayacaksınız.”
David Baldacci
“Edebiyat, psikolojik gerilim ve duygu yüklü bir roman.”
The Huffington Post
Buz Gibi Soğuk
Temposu son sayfaya kadar düşmeyen, bitirmeden elinizden bırakamayacağınız, gerilim yüklü bir roman. Tess Gerritsen yine kaleminin ve kurgusunun gücünü kanıtlıyor. Bir tıp konferansı için Wyoming’e giden adli tabip Maura Isles, hafta sonunu arkadaşlarıyla birlikte bir kayak merkezinde geçirmeye karar verir. Ancak korkunç kar yağışı altında araçları devrilir ve ıssız dağ yolunda mahsur kalırlar. Yürüyerek ulaştıkları on hanelik köy ilk bakışta tamamen terk edilmiş gibi görünse de, sofralarda dokunulmadan bırakılmış yemekler, garajlardaki arabalar, ölüme terk edilmiş evcil hayvanlar burada bambaşka, esrarengiz olayların yaşandığını düşündürmektedir.
Maura’dan haber alamayan ve onun peşinden bu köye gelen dedektif Jane Rizzoli, arkadaşının izine rastlayamasa da karların altında tüyler ürpertici bir başka gerçeği keşfeder. Buz Gibi Soğuk temposu son sayfaya kadar düşmeyen, bitirmeden elinizden bırakamayacağınız, gerilim yüklü bir roman. Tess Gerritsen yine kaleminin ve kurgusunun gücünü kanıtlıyor.
Cesur Hafiye Karahan – Kartal Terbiyecisi
Baskından kurtarılan beş çocuk… Gözlerden uzak, saklı bir çiftlik evi… Adını tarihe yazdırmış usta bir hafiye… Vatanlarını savunmak için yetiştirilen, birbirinden farklı yeteneklere sahip beş arkadaşın casusluk maceraları…
Balkanlardaki köy baskınında, Karahan ve arkadaşlarının aileleri öldürülür. Öksüz ve yetim kalan çocuklar, usta hafiye Kuşçubaşı tarafından kurtarılarak gizli bir çiftlik evine getirilirler. Zamanın üstünde teknolojilere sahip bu çiftlik evinde, yeteneklerine göre eğitilen çocuklar, Melek Ana ve Zenci Musa’nın gözetiminde cesur birer hafiye olmaları için yetiştirilirler.
Ustaları olan Kuşçubaşı, Karahan’ı kartal terbiyecisi olarak seçmiştir. Düşmana karşı amansız bir mücadelenin içine giren Karahan ve arkadaşlarını, ekip ruhuyla hareket edecekleri, nefes kesen bir macera beklemektedir.
Lontano
Jean-Christophe Grange’den Kongo-Fransa-Belçika üçgeninde tüyler ürpertici, soluk soluğa bir kovalamaca.
Onlar ölümsüzlüğün sırrına vakıf olanlardı.
İntikam hissiyle yanıp tutuşan, kötülüğün öncüleriydi.
Zamanın ve mekanın ötesine geçebilenlerdi. Afrika’nın derinliklerinden getirdikleri
Kara büyüleriyle aklın sınırlarını aşanlardı.
Ölüm Diken Üstünde
Baş Müfettiş Davy Şu Soruları Yanıtlamak Zorundaydı:
19 Kasım gecesi ne olmuştu?
Malinowski'nin otelle ne ilgisi vardı?
Elvira neden kaç parası olduğunu öğrenmek istiyordu?
Bertram Otelinde neler oluyordu?
Miss Marple odasının kapısından baktığı zaman kimi görmüştü?
Lady Sedgwick kapıcıyı nereden tanıyordu?
Humfries polislerden neden çekiniyordu?
Elvira kimden veya neden korkuyordu?
Neden Lady Selina herkesi tanıdıklarına benzetiyordu?
Piskopos Pennyfather neredeydi?
Sherlock Holmes 4 – Sherlock Holmes’un Son Görevi
Yılan Avı
John Verdon’ın şimdiye kadarki en sürükleyici polisiyelerinden biri olan Yılan Avı’nda emekli NYPD dedektifi Dave Gurney en tehlikeli düşmanıyla yüzleşiyor!
Eski tenis oyuncusu ve yeni uyuşturucu satıcısı Ziko Slade, küçük çaplı bir suçlu olan Lenny Lerman'ı vahşice öldürmekten yirmi yıl hapis cezasına çarptırılır. Arkadaşının ricası üzerine davayı üstünkörü inceleyen Dave Gurney ortada görünürden çok daha katmanlı bir suç olduğunu anlar.
Gurney olayların perde arkasını araştırırken kendini bir cinayetin baş şüphelisi olarak bulur ve soğukkanlı bir katil tarafından takip edilir. İtibarını kurtarmak için işlenen cinayetleri çözmeye çalışırken kanundan kaçmak zorunda kalan Gurney dedektiflik mesleğine olan sarsılmaz güvenini sorgulayacaktır.
“Verdon'ın Dave Gurney serisinin sekizinci polisiyesi daha ilk sayfadan itibaren büyülüyor. Yılan Avı Verdon'ın neden en iyi polisiye yazarlarından biri olduğunun kanıtı.”
—Publishers Weekly
Yırtıcı Kuşlar Zamanı
… alıştığımız ülke, alıştığımız İstanbul, alıştığımız hayat kayıp gidiyordu avuçlarımızın arasından…
Sokaklarda cirit atan uluslararası suç şebekeleri, onlarla fotoğraf çektirmekten utanmayan siyasiler, faili meçhulden faili meşhura evrimleşen cinayetler, ekonomik bozulmanın ve kolay para kazanma arzusunun hızlandırdığı ahlaki çürüme, liyakatsizliğin getirdiği kamusal ve kurumsal çöküş…
Yüzünde kan var Nevzat!
Başkomser Nevzat bu kez geçmişin hayaletleriyle mücadele ediyor. Ailesini katledenlerin peşinde maceradan maceraya koşarken, Nevzat ve ekibinin yaşadıkları olaylar bir 21. yüzyıl Türkiyesi portresi çiziyor.
Yırtıcı Kuşlar Zamanı’nda Ahmet Ümit Türkiye’nin yıllardır mustarip olduğu toplumsal hastalıkların röntgenini çekiyor.
Olan bitenin farkındaydım, arkadaşlarım etrafımdaydı, insanlar bana yardım etmek için çırpınıyorlardı. Ama umurumda bile değildi. Yemek yiyemiyordum, iğne ipliğe dönmüştüm. Vazgeçmiştim, her şeyden, herkesten, hepsinden… Kılımı kıpırdatamıyordum. Kıpırdatmak istemiyorum diye değil, kıpırdatamıyordum, çünkü artık içimde yaşama isteği yoktu.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.