

Sevseydi Gitmezdi
₺368,00 Orijinal fiyat: ₺368,00.₺186,00Şu andaki fiyat: ₺186,00.
Bavulunu ne kadar toplarsan topla…
Onu boşalttığın gibi boşaltamazsın beynini…
Yolcu olmak sorun değil.
Gitmesine gidersin de
Dönünce bulabilir misin terk edip gittiğini?
Ben en çok yanlış duraktan korkarım.
İndiğinde ne yol bilirsin ne de iz…
Gerçi gidecek yerin yokken nasıl kaybolabilirsin ki?
En iyisi bırakmak her şeyi…
Hem bir yere gitmek yerine
Kalırsam olduğum yerde…
Olduğum yer evim olur…
Olmaz mı?
Olmasın…
Yayınevi |
Hayykitap |
---|---|
Yazar |
Zeus Kabadayı |
Sayfa Sayısı |
144 |
Kağıt Cinsi |
2. Hamur |
Boyut |
"13 ,00" ,50 X 21 |
1 adet stokta
Hayykitap – Sevseydi Gitmezdi
Bavulunu ne kadar toplarsan topla…
Onu boşalttığın gibi boşaltamazsın beynini…
Yolcu olmak sorun değil.
Gitmesine gidersin de
Dönünce bulabilir misin terk edip gittiğini?
Ben en çok yanlış duraktan korkarım.
İndiğinde ne yol bilirsin ne de iz…
Gerçi gidecek yerin yokken nasıl kaybolabilirsin ki?
En iyisi bırakmak her şeyi…
Hem bir yere gitmek yerine
Kalırsam olduğum yerde…
Olduğum yer evim olur…
Olmaz mı?
Olmasın…
İlgili ürünler
Allah Cümlemizi Korusun
Gençlik Türküsü
Türk edebiyatının tanınmış ve kıymetli yazarlarından Tarık Buğra sadece romanlarıyla öne çıkmış bir isim değildir. O, kalemini gerek hikâye gerek tiyatro ve senaryo gerekse fıkra ve deneme çalışmaları için de usta bir şekilde kullanmıştır.
Fıkralarından derlenen Gençlik Türküsü isimli bu kitap da onun, çoğunluğu Yeni İstanbul’dan alınan yazıların bir araya getirilmesiyle ortaya çıkmıştır. İlk kez Milliyetçiler Derneği Neşriyat tarafından 1964’te yayımlanan kitap, Buğra’nın kaleminin kıvraklığını ve diğer türlerde olduğu gibi, fıkra-deneme türündeki ustalığını da okuyucuya göstermektedir.
İnsan Makamı
Kanadını İyileştirdiğiniz Her Kuş Bir Gün Uçar Gider
Londra Manzaraları
Londra Manzaraları, caddeleri, rıhtımları, kiliseleri ve eski zaman sakinleriyle Londra’yı bir Londralı gözüyle aktarıyor. Virginia Woolf, zamanın popüler bir kadın dergisi için yazdığı bu altı denemede, çağdaş Londra’nın yüzeyini tararken üslubuyla da flaneur yazınına kadınca bir parantez açıyor. Çok söylenmiş bir sözdür, ama gene de kendimizi yinelemekten alamayız; St. Paul Katedrali tüm
Londra üzerinde egemen konumdadır.
Uzaktan bakıldığında büyük, külrengi bir balon gibi şişer; yaklaştığımız sırada ise kocaman ve korkutucu bir biçimde üzerimizde beliriverir. Ama birdenbire St. Paul Katedrali yok olur. Ve St. Paul Katedrali’nin arkasında, St. Paul Katedrali’nin altında, St. Paul Katedrali’nin çevresinde St. Paul Katedrali’ni göremediğimiz zaman Londra nasıl da küçülmüştür!
Umut Hep Var
Umut, yendiğin acılardır, unuttuğun ağrılarındır.
Umut, başka bir yol bulmaktır. Yenilemektir kendini, kendini yeniden tanımaktır. Kalbinin “sızlamadığı” yerde barınmaktır. Mutlu fotoğrafların içine dalmaktır. Müziği değiştirmektir umut. Seni gülümseten şarkıyı keşfetmektir. Başka kitapları okumaya zaman ayırmaktır. Kaybolduğun sayfalarda, altını çizdiğin sözler olmaktır.
Umut, aynaya baktığında kendini sevmeyi öğrenmektir. En büyük servetin kendini biriktirmek olduğunu kavramaktır. Dizindeki yaralara bakıp nasıl geçtiğini hatırlamaktır.
Umut, yendiğin acılardır, unuttuğun ağrılarındır.
Umut, her gece gözlerini kapatıp sabah hiçbir şey olmamış gibi yine açmaktır. Umut, her defasında yeni bir gün, her defasında yenidendir, yenilenendir.
Umut hep vardır ve bizimledir.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.