Sevmek Bu Kadar Güzelken
₺300,00 Orijinal fiyat: ₺300,00.₺224,25Şu andaki fiyat: ₺224,25.
“Bir erkek karısına baktığı, karısı da kendine baktığı vakit Allah her ikisine rahmet nazarı ile bakar ve erkek karısının elini tuttuğu zaman her ikisinin günahları parmakları arasından dökülüp gider.”
-Hz. Muhammed (s.a.v)-
Sevmek bu kadar güzelken bu kızgınlık, bu nefret, bu kavgalar niye?
Sevmek bu kadar sevapken biz ne yapıyoruz böyle?
“Vedûd” olan seven ve çok sevilen Rabb’imiz, sevgiyi çok tatlı yaratmış. O hâlde Rabb’imizin hediyesi olan sevgi ve rahmeti kaybetmemek için yine Rabb’imizin ve Resul’ünün yol göstericiliğine ihtiyacımız var. İnsanı, Yaradan’ından daha iyi kim bilebilir ki?
Erkek ve kadının, birbiri hakkında bilmesi gerekenler…
Evlilik öncesi ve sonrasında eşlerin duydukları endişeler…
Mutlu bir aile yapısının kurulması ve bunun devam etmesi
için yapmanız gerekenleri bulabileceğiniz rehber kitap.
| Yayınevi |
Profil Kitap |
|---|---|
| Yazar |
Sema Maraşlı |
| Sayfa Sayısı |
200 |
| Kağıt Cinsi |
1. Hamur |
| Baskı Yılı |
2020 |
| Boyut |
"13 ,00" ,50 X 21 |
| Cilt Tipi |
Karton Kapak |
1 adet stokta
Profil Kitap – Sevmek Bu Kadar Güzelken
“Bir erkek karısına baktığı, karısı da kendine baktığı vakit Allah her ikisine rahmet nazarı ile bakar ve erkek karısının elini tuttuğu zaman her ikisinin günahları parmakları arasından dökülüp gider.”
-Hz. Muhammed (s.a.v)-
Sevmek bu kadar güzelken bu kızgınlık, bu nefret, bu kavgalar niye?
Sevmek bu kadar sevapken biz ne yapıyoruz böyle?
“Vedûd” olan seven ve çok sevilen Rabb’imiz, sevgiyi çok tatlı yaratmış. O hâlde Rabb’imizin hediyesi olan sevgi ve rahmeti kaybetmemek için yine Rabb’imizin ve Resul’ünün yol göstericiliğine ihtiyacımız var. İnsanı, Yaradan’ından daha iyi kim bilebilir ki?
Erkek ve kadının, birbiri hakkında bilmesi gerekenler…
Evlilik öncesi ve sonrasında eşlerin duydukları endişeler…
Mutlu bir aile yapısının kurulması ve bunun devam etmesi
için yapmanız gerekenleri bulabileceğiniz rehber kitap.
İlgili ürünler
Çocuk Eğitiminde 100 Temel Kural 7-14 Yaş
7-14 yaş kişiliğin şekillendiği dönemdir…
Çocuğun, var olduğu hali ile kendini ortaya koyabilmek için çaba harcadığı dönem…
Ondandır ki bu dönemde kız çocukları annesi gibi çanta ister...
Erkek çocukları babası gibi cüzdan…
Çocuğun bu dönemde ne yaşadığının farkındalığına erişmiş yetişkinler, onun kendini var olduğu hali ile ortaya koymasından keyif alır, kişilik gelişim sürecine eşlik ederler…
Kişilik gelişimi farkındalığı olmayan yetişkinler ise çocuğu “adam etmek için” kırar, incitir, baskılar… yaşına uygun olmayan beklentilerle onun çocuksu coşkusunu hayal kırıklıkları ile tüketir…
Böylesi önemli bir döneme bir de çocuğun okulu, öğretmeni, ödevi, arkadaş ilişkileri eklendiğinde ebeveynlerin problem çözme becerilerini artırmaları bir zorunluluk haline gelir…
Pedagog Dr. Adem Güneş, “okul çağı çocuğu” da diyebileceğimiz 7-14 yaş dönemi çocuğuyla ilgili temel özellikleri kısa ve net bilgilerle bir kitapta topladı…
Uzun okumalara fırsat bulamayan…
Kısa ve öz bilgilerle bu dönemin farkındalığını kazanmak isteyen yetişkinler için 7-14 Yaş Dönemi Çocuk Eğitiminde 100 Temel Kural bir ilke kitabı niteliğinde…
Hayır Demeyi Bilmek
Psikolog Marie Haddou bu yapıtında (aile ortamında, işte, arkadaşlar arasında ve aşk ilişkilerinde) yaşanmış gündelik olaylardan örnekler sergileyerek çoğu insan için bir karabasana dönüşen `hayır` demenin zorluklarını ele alıyor ve bu hastalıktan kurtulmanın bir reçetesini çıkararak gönül rahatlığıyla dile getirilen bir `evet`in psikolojik ve toplumsal önemine değiniyor. ...
İçimdeki Rehber
Çok eski zamanlarda tanrılar, bilgelik hazinesini insanoğluna armağan etmeye karar vermişler. Bu hazineye kolayca sahip olmak değerini düşüreceğinden, onu saklayalım demişler. Biri demiş ki: "Onu en yüksek dağa koyalım", diğeri: "Okyanusların en derinine", bir diğeri de: "Uzak yıldızlara koyalım"...
Düşünmüşler taşınmışlar ve insanoğlunun bunlara zamanla kolayca ulaşacağına karar vermişler. Sonra içlerinden biri: "Gelin bu hazineyi insanın içine koyalım. Çünkü o, bilgeliği asla kendi içinde aramayacaktır"demiş.
Sevgiyi, anlayışı hoşgörüyü, kabullenmeyi hep başkalarının gözlerinde arıyor ve mutsuzluğa mahkum, ömrümüzü tüketiyoruz. Sanıyoruz ki olaylar, insanlar, sahip olduklarımız ya da olmadıklarımız mutsuzluğumuzun kaynağı.
Eğer kendi içimize bakarsak İçimizdeki Rehber'in önce kısık, sonra giderek yükselen sesini duyabiliriz. O bize, aranılanın arayan olduğunu söyleyecektir.
"Küçük adamın aradığı başkasında, büyük adamın aradığı kendinde bulunur."
- Konfüçyüs
Kalbi İyi Olanın Yolu Zordur
Yükü ağır olur iyi kalplerin.
Biliyorum çok yoruldun, bilinmedi değerin.
Yaptığın fedakârlığın, gösterdiğin insanlığın ve tüm bunların karşılığında uğradığın haksızlığın da haddi hesabı yok. Anlatamadın kendini, anlaşılmadın ve biliyorum hep tek başına kaldın. Tüm iyi niyetine rağmen yaşadığın bu yalnızlığın da mantıklı bir açıklaması yok. Ne hevesle çıktığın yolların, sadece senin çabanla güzelleşen hayatların ve menfaatleri uğruna sana açılan kolların, ikiyüzlü insanların sonrası yok.
Biliyorum çok kırgınsın ve çok yaralı.
Ama geçmişin pişmanlıklarıyla geleceğini karartmanın da bir faydası yok. Üzülme sığınacak bir limanım, bir anlayanım yok diye. Bilmez misin, iyi bir kalbin yükü her zaman ağır olur.
Yolu doğru olanların bu dünyada sefası yok. İstesen de kötü olamazsın sen, hiç kimsenin canını bile bile yakamazsın.
Baştan aşağı iyi niyetli, sen baştan aşağı insansın.
Bırak herkes hak ettiğini ve yaşattığını yaşasın.
Güzel insanların bu dünyada bundan başka duası yok.
Mutsuz Olmak
İnsanların, sürekli mutlu olmaları gerektiğine inandırıldığı bir çağda yaşıyoruz. Gazeteler, kitaplar, ilan panoları, reklam spotları mutluluk üzerine söylenebilecek her şeyi tüketmiş halde... Mutlu olmak bir görev, ödev gibi algılanır oldu ve bu algı, tek başına, kişiler üstünde önemli bir stres kaynağı haline geldi. Adeta “mutluluk diktatörlüğü”nün tahakkümü altında yaşamaya başladık. Wilhelm Schmid mutluluğa gereğinden fazla anlam yüklendiğini söylüyor ve kitabında mutsuzluktan yana pozisyon alıyor.
Durup durup patlak veren mutluluk histerisinin sebepleri nelerdir? Hemen her gün farklı kanallarda rastladığımız mutluluk formülleri bizi gerçekte nasıl etkiliyor? Mutlu olmaya “çalışmak” acaba bireyleri ve toplumu daha mı mutsuz ediyor? Başarılı olmak, mutlu bir yaşamın olmazsa olmazı mıdır? Güzel ve anlamlı bir hayat sürmek ne demektir? Mutsuzluk,
yaklaştığını fark ettiğimiz anda kaçmamız gereken modern bir veba mıdır? Mutsuzlukla baş etmek, hayatımızı ve kişiliğimizi nasıl zenginleştirir?
Kitapları dünya çapında on beş dile çevrilen felsefeci ve “mutluluk araştırmacısı” Wilhelm Schmid, Mutsuz Olmak’ta okurları iniş ve çıkışlarıyla hayatı bir bütün olarak kabul etmeye yüreklendirirken, karşılığında doyurucu ve anlamlı bir yaşam vaat ediyor.
Stoacının Günlüğü
Mutluluğa nasıl kavuşuruz? Öfkemizi kontrol etmenin en etkili yolu nedir? Başarının gerçek ölçütü ne olmalıdır? Kederimizin üstesinden gelip hayatımıza nasıl bir anlam katabiliriz? Tüm bu soruların ve daha fazlasının cevabı Stoacı felsefenin özünü oluşturur. İşte Stoacının Günlüğü de bu antik bilgeliği temel alan faydalı bir rehber görevi görüyor.
Sanatçılardan aktivistlere, imparatorlardan savaş kahramanlarına kadar tarihin büyük isimlerinin gizli silahı olan Stoacılık prensipleri, eyleme geçmek isteyenlerin felsefesi olarak yüzyıllar boyu bir ışık gibi parladı. İnsan deneyiminin laboratuvarında son iki bin yıldır test edilen bu zamansız bilgiler modern hayatın karmaşasını anlamlandırabilmek adına oldukça önemli.
Bu kitapta yılın her bir günü için İmparator Marcus Aurelius’un, Seneca’nın ve Epiktetos’un yazdıklarından yola çıkılarak Stoacı egzersizler ile deneyimler paylaşılıyor ve okuyucular her gün için ayrı ayrı tarihî anekdotlar, bu anekdotlar üzerine düşündürücü yorumlar ve Antik Yunan kültürüne ait, hayatı kolaylaştıran bakış açılarıyla karşılaşıyor. Bir yıl boyunca bu kitaptaki Stoacı öğretileri takip ederek siz de hayatın güçlükleri karşısında daha yapıcı çözümler bulabileceğiniz huzurlu, dingin bir zihne kavuşabilirsiniz.
“Üç büyük Stoacı bilgenin hayat derslerini özetleyen bu kitabı yıl boyu yanınızda taşıyacak ve güçlüklerle karşılaştığınızda doğrudan ona başvuracaksınız.”
WALL STREET JOURNAL
“Antik bilgeliği modern hayatımıza uyarlayan harika bir hediye.”
MARIA POPOVA, Brain Pickings editörü
“Kontrolünüzde olan şeylere odaklanmanıza yardımcı olan, yanlış ve sınırlayıcı inanışlardan kurtulmanızı ve doğru bir şekilde eyleme geçmenizi sağlayan eşi bulunmaz bir eser. Stoacının Günlüğü’nü kendinize rehber edinin ve hayatınızın günbegün nasıl güzelleştiğini görün.”
JACK CANFIELD
“Hayattaki tercihlerimizi yönetebilmemizi ve yanılgılarımızdan kurtulmamızı sağlayan harika bir kaynak.”
JOSEPH A. MACIARIELLO
“Stoacının Günlüğü zaman sınırlarını ve kişisel farklılıkları aşan evrensel bilgelikler sunuyor. Bu kitap her zor anınızda dönüp sakinleşeceğiniz bir dinginlik merkezi gibi.”
GREGORY HAYS
“Bugüne dek durup kendini dinlemeye hiç zaman bulamamış, yüksek tempoya alışık insanları bile esaslı Stoacılara dönüştürecek
bir çalışma.”
TIMES
“Stoacının Günlüğü sakin, bilgelikle dolu bir hayat sürme arayışında olan herkes için manevi bir çapa görevi görüyor. Şartlar ne denli zor olursa olsun karanlık zamanları metanetle aşmanızı sağlayan bu kitabı yanınızdan ayırmayın.”
SHARON LEBELL
“Stoacılık günümüzde tekrar değer görüyorsa bu kesinlikle Ryan Holiday sayesinde olmuştur diyebiliriz.”
THE NEW YORK TIMES

Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.