

Petra
₺404,80 Orijinal fiyat: ₺404,80.₺324,80Şu andaki fiyat: ₺324,80.
Zamana yenik düşmeyen özlemin, pişmanlığın, acının ve aşkların hikâyesi .
İntiharı ile ardında acılar, pişmanlıklar, hesaplaşmalar, gizli öfkeler bırakırken; sevenlerinin kalbinde varlığını sürdüren Kemal…
Hatıralarında en güzel anıları barındıran yere yıllar sonra dönerek geçmişle bugünü bir arada yaşan Vuslat’ın; Kemal’e, hayata en çok da kendine küskünlüğü…
Vakitsiz kayıpla acıya düğümlenmiş Güzin Hanım’ın zamandan kopup, kendi içine saklanma isteği…
Kimsesizliğine inat etrafındaki herkese kimse olup, dünyayı kucaklarmışçasına hayata ve insanlara sevgisiyle sarılan Nana…
İlk aşkını kalbinin derinliklerinde yaşatıp korurken, umutsuzluğa başkaldırıp, sevgisinden vazgeçmeyen Oğuz…
Bir hayalle başa çıkabileceğini düşünen Nilgün…
Herkesçe suçlu bulunurken, mutluluğu seçme cesareti gösteren Zuhal…
Biricik evladını törenin kanlı hesabından kurtarmak için kaderden saklanan Beyza Gelin…
Kumru Kız, Hazan, Sultan Kadın, Dadi, Hacer Hanım, İbrahim Usta…
Bütün bu isimler ve hikâyeleri Laz dilinde ‘uzak yer’ anlamına gelen Petra’da buluşur. Birbirine benzemeyen hayatların iç içe geçmiş kederleri, mutlulukları, hayalleri, umutları, kaderle sınavları Vuslat’ın gözünden anlatılırken, Petra; uzağı yakınlaştırmak, unuttuklarımızı hatırlamak, baktıklarımızı görmek adına romanlaştırılmıştır.
Yayınevi |
Nesin Yayınevi |
---|
3 adet stokta
Nesin Yayınevi – Petra
Zamana yenik düşmeyen özlemin, pişmanlığın, acının ve aşkların hikâyesi .
İntiharı ile ardında acılar, pişmanlıklar, hesaplaşmalar, gizli öfkeler bırakırken; sevenlerinin kalbinde varlığını sürdüren Kemal…
Hatıralarında en güzel anıları barındıran yere yıllar sonra dönerek geçmişle bugünü bir arada yaşan Vuslat’ın; Kemal’e, hayata en çok da kendine küskünlüğü…
Vakitsiz kayıpla acıya düğümlenmiş Güzin Hanım’ın zamandan kopup, kendi içine saklanma isteği…
Kimsesizliğine inat etrafındaki herkese kimse olup, dünyayı kucaklarmışçasına hayata ve insanlara sevgisiyle sarılan Nana…
İlk aşkını kalbinin derinliklerinde yaşatıp korurken, umutsuzluğa başkaldırıp, sevgisinden vazgeçmeyen Oğuz…
Bir hayalle başa çıkabileceğini düşünen Nilgün…
Herkesçe suçlu bulunurken, mutluluğu seçme cesareti gösteren Zuhal…
Biricik evladını törenin kanlı hesabından kurtarmak için kaderden saklanan Beyza Gelin…
Kumru Kız, Hazan, Sultan Kadın, Dadi, Hacer Hanım, İbrahim Usta…
Bütün bu isimler ve hikâyeleri Laz dilinde ‘uzak yer’ anlamına gelen Petra’da buluşur. Birbirine benzemeyen hayatların iç içe geçmiş kederleri, mutlulukları, hayalleri, umutları, kaderle sınavları Vuslat’ın gözünden anlatılırken, Petra; uzağı yakınlaştırmak, unuttuklarımızı hatırlamak, baktıklarımızı görmek adına romanlaştırılmıştır.
İlgili ürünler
Altmış Öykü
Galateia Bir Öykü
Ben, Kirke ve Akhilleus’un Şarkısı’nın yazarı Madeline Miller’dan mitolojik bir öykü…
Ben eskiden taştım. Güzeldim güzel olmasına ama mutluluğu, kaçışı elinden alınmış bir güzellik neye yarar? Tek arzum biraz dışarı çıkıp güneşin altında yürümekti… kızımla beraber. “Muhtaçsın,” derdi bana yaratıcım, “utanman da yok üstelik, yüzün bile kızarmıyor…
Heykeltıraşı ve sonra da kocası Pygmalion’un elinde hayat bulan Galateia esaretine alışmıştır âdeta. Ama kızı Paphos’un da aynı kadere sürüklendiğini fark edince özgürlüğüne bir an evvel ulaşmak adına başka bir ihtimalin peşine düşmeye karar verir.
Edebiyattan sinemaya birçok esere ilham veren, kadının baştan yaratılması üzerine temel bir anlatı olan Galateia efsanesi bu defa bir kadının elinde yeniden hayat buluyor.
“Bir öykülüğüne de olsa Madeline Miller’ın mitolojik anlatılara dönüşünü görmek harika.” —Library Journal
Ambra Garlaschelli’nin illüstrasyonlarıyla.
Yakıcı Sır
Yıldırım Sesli Manasçı-Asker Çocuğu-Beyaz Yağmur
Cengiz Aytmatov’un birbirinden güzel üç hikayesinin yer aldığı kitap; aslında insan, mekan ve hafıza arasında birbirini sürekli besleyen ilişkinin göz önüne serilmesi bakımından büyük önem taşıyor. Aytmatov, Asker Çocuğu isimli hikayesinde tıpkı çocuk kahramanların olduğu diğer hikayelerindeki gibi, çocuğa uçsuz bucaksız bir hayal dünyası vermiştir. Yazarın bu hikayesinde yetim bir çocuğun babaya duyduğu hasret okuyucuya öyle kuvvetli hissettirilmiştir ki, kısacık bir hikayede bunu başarmak elbette Aytmatov’un ustalığını bir kez daha ispatlamaktadır. Beyaz Yağmur hikayesinde aşkın tertemiz halini, Yıldırım Sesli Manasçı’da ise ölümsüz olanın fikir olduğunu anlatan Aytmatov, şu sözlerle Kırgız kahramanını bir Manas anlatıcısına dönüştürür: “Bu dünyada insanlar doğar ve ölür. (…) Ama dünyada, insan hafızası zamana meydan okur. İnsanın kendi hayatı, göz açıp kapatıncaya kadar geçen zaman kadar kısadır. Ölümsüz olan düşüncedir, fikirdir. Ve bu fikirler insandan insana geçer. Ölümsüz olan Manas’tır”
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.