Osmanlı’dan Modern Türkiye’ye Bir Ulusun İnşası
₺500,00 Orijinal fiyat: ₺500,00.₺425,00Şu andaki fiyat: ₺425,00.
Ünlü tarihçi Eric J. Zürcher’in Osmanlı ve Cumhuriyet tarihi üzerine yaptığı yaklaşık 35 yıllık çalışmalarının bir seçkisini bulacağınız Osmanlı İmparatorluğu’ndan Atatürk Türkiye’sine Bir Ulusun İnşası: Jön Türk Mirası, Osmanlı ve Cumhuriyet tarihinin tartışmalı bir dizi alanına ilişkin hayli kapsamlı bir perspektif sunuyor.
Zürcher’in eserlerinin temel sorunsalını oluşturan Osmanlı İmparatorluğu ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki süreklilik ve kopuş sorunsalına, genel geçer kuramsal çerçeveler üzerinden değil, somut düşünsel ve siyasi süreçler üzerinden eğildiği bu makaleler, aynı zamanda yazarın geniş ilgi alanını da gözler önüne seriyor. Kitabın sayfalarında İkinci Meşrutiyet döneminin siyasi çalkantılarından, Cumhuriyet’in kuruluşunun sancılı yıllarına, Osmanlı-Cumhuriyet tarih yazımının loş koridorlarından, Batılı ziyaretçilerin 1930’lara ilişkin tanıklıklarına, Kurtuluş Savaşı’nın büyük komutanlarından Birinci Dünya Savaşı’nda cephelere gönderilen köylülere kadar pek çok olay ve insanı eşine az rastlanır bir nesnellik ve zenginlikle resmediyor. Tabii Osmanlı-Türk ulus inşa sürecine ilişkin çetrefilli sorunları asla göz önünden ayırmadan…
Yazıldıkları dönemde, hakim tarih yazımına bir karşı çıkış ve genel olarak kabul gören dönemselleştirmelere eleştiri anlamı taşıdığını bizzat Zürcher’in ifade ettiği bu makaleler, hiç şüphe yok ki büyük ilgi görecek.
| Yayınevi |
Akıl Çelen Kitaplar |
|---|---|
| Yazar |
Erik Jan Zürcher |
| Sayfa Sayısı |
504 |
| Kağıt Cinsi |
2. Hamur |
| Baskı Yılı |
2024 |
| Boyut |
"15 ,0 X 21 ,0" |
| Cilt Tipi |
Karton Kapak |
1 adet stokta
Akıl Çelen Kitaplar – Osmanlı’dan Modern Türkiye’ye Bir Ulusun İnşası
/n
Ünlü tarihçi Eric J. Zürcher’in Osmanlı ve Cumhuriyet tarihi üzerine yaptığı yaklaşık 35 yıllık çalışmalarının bir seçkisini bulacağınız Osmanlı İmparatorluğu’ndan Atatürk Türkiye’sine Bir Ulusun İnşası: Jön Türk Mirası, Osmanlı ve Cumhuriyet tarihinin tartışmalı bir dizi alanına ilişkin hayli kapsamlı bir perspektif sunuyor.
Zürcher’in eserlerinin temel sorunsalını oluşturan Osmanlı İmparatorluğu ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki süreklilik ve kopuş sorunsalına, genel geçer kuramsal çerçeveler üzerinden değil, somut düşünsel ve siyasi süreçler üzerinden eğildiği bu makaleler, aynı zamanda yazarın geniş ilgi alanını da gözler önüne seriyor. Kitabın sayfalarında İkinci Meşrutiyet döneminin siyasi çalkantılarından, Cumhuriyet’in kuruluşunun sancılı yıllarına, Osmanlı-Cumhuriyet tarih yazımının loş koridorlarından, Batılı ziyaretçilerin 1930’lara ilişkin tanıklıklarına, Kurtuluş Savaşı’nın büyük komutanlarından Birinci Dünya Savaşı’nda cephelere gönderilen köylülere kadar pek çok olay ve insanı eşine az rastlanır bir nesnellik ve zenginlikle resmediyor. Tabii Osmanlı-Türk ulus inşa sürecine ilişkin çetrefilli sorunları asla göz önünden ayırmadan…
Yazıldıkları dönemde, hakim tarih yazımına bir karşı çıkış ve genel olarak kabul gören dönemselleştirmelere eleştiri anlamı taşıdığını bizzat Zürcher’in ifade ettiği bu makaleler, hiç şüphe yok ki büyük ilgi görecek.
İlgili ürünler
Fatih Sultan Mehmet Ve İstanbulun Fethi
Osmanlı’da saltanat sırası Sultan 2. Murad’a gelmişti. O da kuşattı İstanbul’u, fakat Peygamber müjdesi şehir, Peygamber adaşını bekliyordu:
“Hz. Muhammed (sav) Peygamber’in müjdesini Sultan Mehmed gerçekleştirecekti.”
Sultan 2. Murad, ya bunu hissettiği ya da birileri (bazı kaynaklar Hacı Bayram-ı Veli olduğunu yazar) kulağına fısıldadığı için en verimli çağında tahtı terk etti. Bu görülmemiş derecede büyük fedakarlıkla müstakbel fatihin (oğlu Sultan 2. Mehmed) önünü açtı. Ama kaderden henüz izin çıkmamıştı. 2. Murad, bir süre sonra saltanat makamına dönmek zorunda kaldı. Yenmesi gerekeni yenip, alması gerekeni aldıktan sonra, her fani gibi o da “terk-i dünya” eyledi.
Şimdi sıra onundu…
Sünnet yolundan Peygamberinin müjdesine yürüyecek, “alınmaz”ı alıp “Fatih” olacaktı. Henüz yirmi yaşındaydı. Çocuktu, ama yüreğini inancıyla bütünleyerek atom çekirdeğine dönüştürmüştü. Ya alacak ya da ölecekti! Ölmedi, aldı.
Çünkü o, gemileri karadan yürütmeyi düşünecek kadar geniş ufukluydu...
Hatıralar – Roger Garaudy
Ben geçitlerden de geçtim, çıkmazları da yaşadım. İsterim ki, bunca mücadelenin, düşüşün ve yanlışın, umudun ve kardeşçe buluşmaların bana kazandırdıkları benimle gömülüp gitmesin.
Fikir ve eylem adamı olarak 20. yüzyıla adını yazdıran Garaudy, elinizdeki kitabı bu cümlelerle özetliyor.
Stalin'den Nasır'a, De Gaulle'den Fidel Castro'ya, Bachelard'dan Jean-Paul Sartre'a, Pablo Neruda'dan Picasso'ya nice ünlü devlet, düşünce ve sanat adamlarıyla görüşüp tartıştığı meseleleri okuyucularıyla paylaşıyor.
Yazar, yaşadıklarından hareketle kendisinin kim olduğunu ve ne için yaşadığını sorgularken; tespitleri, tahlilleri ve teklifleri ile geleceğin dünyasına da ışık tutuyor.
Güleryüzlü bir geleceğe özlem duyanların heyecanla okuyacakları çok önemli hatıralar ve gerçek anlamda bir temel eser...
Heyet 2 Devletin Gizli Sırları
Abdülhamid Han'ın dünyayı saran muhteşem istihbaratının gerçek hikâyeleri… İstihbaratın pîri Kuşçubaşı Eşref ile Lawrence'ın amansız mücadelesi… Çok yakın tarihin sır perdeleri, perde arkası suikastler, mafya savaşları, istihbari çarpışmalar, Adnan Menderes ve Erbakan'ın hiç bilmediğiniz devletler var eden hamleleri, Derin aklın 40 yıllık diriliş planı, Yeşil’in hikâyesi, pkk, asala, fetö ve daha fazlası.
Bu kitap size Devlet babanın hikayesini anlatacak. Ve unutmayın sırrın sırrı da vardır. Bu kitap size sırrın sırrınıda anlatacak. Ve anlattıklarımızı anladıkça bildikleriniz sadece basit birer bilgi olarak kalacak.
Heyet Devletin Gizli Sahipleri
Bugüne kadar okuduklarınızı unutun…
16 Türk Devletini, yine 16 Türk Devletinin yıkması tesadüf müydü?
Aslında yıkılan bir devlet yoktu, sadece ismi değiştiren bir HEYET vardı.
Meta Han ‘dan bugüne kadar size anlatılmayan tarih, bu kitabın sayfaları arasında gizli.
Ve inanın sayfaları çevirdikçe şaşıracaksınız, bildiklerinizin sadece basit birer bilgi olduğunu göreceksiniz.
Gerçekleri öğrenmek için sadece ilk sayfayı okumanız yeterli.
İnanın bu kitabı elinizden bırakamayacaksınız!

Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.