

Ölü Reşat
₺335,50
‘Oğlana ‘Ölü Reşat’ lakabının takılması, büyü Kesmeşeker’in loğusanın göğsüne tükürürken sarf ettiği cümleden midir, ahalinin kendi marifeti midir bilinmez; ancak lakap, genişleyen ailenin kulağına kadar gittiyse de, ‘Ölü Reşat’, hikâyesi bilinmeyen bir bahtsız oğlan şeklinde yer etmiş, bu hadiseden sonra sadece ‘Adnan’ diye çağrılan oğlanın zihninde.’’Dünyaya gelirken başka bir bebeğin sırasını çalan Adnan’ın olağanüstü hikâyesi bu anlatılan… Sırası çalınan Reşat, iki dünya arasında sıkışıp kalır. O artık ne ruh ne de insan sınıfına girer. Tez vakitte intikam almaktır bütün muradı. Peki Adnan kendisini bekleyen bu makûs talihten kaçabilecek midir?
Aslı Tohumcu, Ölü Reşat’ta, Bursa’nın Kiremitçi Mahallesi’nde yaşanan akıllara durgunluk veren bir hadiseyi, bir adamın büyüme hikâyesine dönüştürüyor. 1940’lı yılların belirsiz atmosferinden, günümüze dek uzanırken okuru şaşırtıcı bir sona hazırlıyor.
Yayınevi |
İletişim Yayınevi |
---|---|
Yazar |
Aslı Tohumcu |
Sayfa Sayısı |
152 |
Kağıt Cinsi |
1. Hamur |
Baskı Yılı |
2023 |
Boyut |
"13 X 19 ,5" |
Cilt Tipi |
Karton Kapak |
1 adet stokta
İletişim Yayınevi – Ölü Reşat
/n
‘Oğlana ‘Ölü Reşat’ lakabının takılması, büyü Kesmeşeker’in loğusanın göğsüne tükürürken sarf ettiği cümleden midir, ahalinin kendi marifeti midir bilinmez; ancak lakap, genişleyen ailenin kulağına kadar gittiyse de, ‘Ölü Reşat’, hikâyesi bilinmeyen bir bahtsız oğlan şeklinde yer etmiş, bu hadiseden sonra sadece ‘Adnan’ diye çağrılan oğlanın zihninde.’’Dünyaya gelirken başka bir bebeğin sırasını çalan Adnan’ın olağanüstü hikâyesi bu anlatılan… Sırası çalınan Reşat, iki dünya arasında sıkışıp kalır. O artık ne ruh ne de insan sınıfına girer. Tez vakitte intikam almaktır bütün muradı. Peki Adnan kendisini bekleyen bu makûs talihten kaçabilecek midir?
Aslı Tohumcu, Ölü Reşat’ta, Bursa’nın Kiremitçi Mahallesi’nde yaşanan akıllara durgunluk veren bir hadiseyi, bir adamın büyüme hikâyesine dönüştürüyor. 1940’lı yılların belirsiz atmosferinden, günümüze dek uzanırken okuru şaşırtıcı bir sona hazırlıyor.
İlgili ürünler
Berdel 2
Sonunu görmediği yolu yürümekten hep korkan bir adamdı
Rezan Şahmaran. Hayal kırıklıklarına uğramaktan hoşlanmayan, insanlara çok sevmediği müddetçe bağlanmayan, sevgisini heba etmeyen bir adamdı.
Zorlu yolların sonunda hayatına bir kadın girdi.
Önünü arkasını düşünmeyi, olanların sonucunu
ölçüp biçmeyi unutturdu ve korkusuzca sona gidebileceğini öğretti o kadın.
Hesapsız kitapsız yürümenin güzel tarafını
bu kadın sayesinde öğrendi. İstemediği, sevmediğini defalarca kez yüzüne vurduğu
kadını bir felaketin sonunda kaybetti.
Kaybetmekten korkan bir aşık olacağı aklının ucundan geçmezdi. Nitekim Rezan Şahmaran’ın kalbi sevdanın yakıcı ateşine yandı. Yandı ve kaybetmekten ölesiye korktu.
Bir zamanlar sevmediği kadına, korkusunu pervasızca haykırdı:
Allah der ki; kimi benden çok seversen onu senden alırım.
Ve ekler: Onsuz yaşayamam deme, seni onsuz da yaşatırım.
Yemin ederim seni benden önce alacak diye
çok sevmekten korkuyorum!
Frankenstein – İngilizce Klasik Roman
The monster saw my determination in my face and gnashed his teeth in the impotence of anger. “Shall each man,” cried he, “find a wife for his bosom, and each beast have his mate, and I be alone? I had feelings of affection, and they were requited by detestation and scorn. Man! You may hate, but beware! Your hours will pass in dread and misery, and soon the bolt will fall which must ravish from you your happiness forever. Are you to be happy while I grovel in the intensity of my wretchedness? You can blast my other passions, but revenge remains—revenge, henceforth dearer than light or food! I may die, but first you, my tyrant and tormentor, shall curse the sun that gazes on your misery. Beware, for I am fearless and therefore powerful. I will watch with the wiliness of a snake, that I may sting with its venom. Man, you shall repent of the injuries you inflict."
Pride & Prejudice – İngilizce Klasik Roman
“I cannot fix on the hour, or the spot, or the look, or the words, which laid the foundation. It is too long ago. I was in the middle before I knew that I had begun.” “My beauty you had early withstood, and as for my manners—my behaviour to you was at least always bordering on the uncivil, and I never spoke to you without rather wishing to give you pain than not. Now be sincere; did you admire me for my impertinence?” “For the liveliness of your mind, I did.”
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.