

Mücella
₺499,00 Orijinal fiyat: ₺499,00.₺312,00Şu andaki fiyat: ₺312,00.
Nazan Bekiroğlu Nar Ağacı’ndan sonra merakla beklenen yeni romanı Mücellâ’da bizleri 1920-1970’li yılların Türkiye’sinden nostaljik bir hikâyeyle buluşturuyor.
Mücellâ, genç Cumhuriyet’le yaşıt bir kızın, unutulmuş kumaşların, kokuların, alışkanlıkların, iğne oyalarının, kimi yarım kalmış kimi tamamlanmış aşkların, hayatı seyretmekle yaşamak arasında gelip giden kadınların romanı.
Zamanın daha ağır aktığı, hayatın ritminin daha çok mahalle aralarında karar bulduğu vakitler. Gaz lâmbasının ışığında içilen nohut kahvesinin ağızda buruk bir tat bıraktığı dönemler.
Arka planda Türkiye, pek çok çalkantının içinden geçerken bile kendini bildi bileli çeyiz işleyen bir genç kız Mücellâ. Adım adım hayattan çekilirken bunu neredeyse hiç fark etmeyen… Neyi beklediğini bilmeden bekleyen… Derken günün birinde, kıyısında kaldığı hayata son bir çabayla dönmek isteyen…
Sümbül kokulu bembeyaz yastık kılıfları, kanaviçe işli peçeteler, uçları fistolanmış havlular, çeyiz sandıkları arasında…
Hanımeli, yasemin ve leylâk kokulu yaz ikindileri gibi uzun kış gecelerinde de, ya çardağın altında ya hep o soldaki pencerenin içinde…
Mücellâ’nın dupduru ve çarpıcı hikâyesi.
Yayınevi |
Timaş Yayınları |
---|---|
Yazar |
Nazan Bekiroğlu |
Baskı Yılı |
2016 |
1 adet stokta
Timaş Yayınları – Mücella
Nazan Bekiroğlu Nar Ağacı’ndan sonra merakla beklenen yeni romanı Mücellâ’da bizleri 1920-1970’li yılların Türkiye’sinden nostaljik bir hikâyeyle buluşturuyor.
Mücellâ, genç Cumhuriyet’le yaşıt bir kızın, unutulmuş kumaşların, kokuların, alışkanlıkların, iğne oyalarının, kimi yarım kalmış kimi tamamlanmış aşkların, hayatı seyretmekle yaşamak arasında gelip giden kadınların romanı.
Zamanın daha ağır aktığı, hayatın ritminin daha çok mahalle aralarında karar bulduğu vakitler. Gaz lâmbasının ışığında içilen nohut kahvesinin ağızda buruk bir tat bıraktığı dönemler.
Arka planda Türkiye, pek çok çalkantının içinden geçerken bile kendini bildi bileli çeyiz işleyen bir genç kız Mücellâ. Adım adım hayattan çekilirken bunu neredeyse hiç fark etmeyen… Neyi beklediğini bilmeden bekleyen… Derken günün birinde, kıyısında kaldığı hayata son bir çabayla dönmek isteyen…
Sümbül kokulu bembeyaz yastık kılıfları, kanaviçe işli peçeteler, uçları fistolanmış havlular, çeyiz sandıkları arasında…
Hanımeli, yasemin ve leylâk kokulu yaz ikindileri gibi uzun kış gecelerinde de, ya çardağın altında ya hep o soldaki pencerenin içinde…
Mücellâ’nın dupduru ve çarpıcı hikâyesi.
İlgili ürünler
Frankenstein – İngilizce Klasik Roman
The monster saw my determination in my face and gnashed his teeth in the impotence of anger. “Shall each man,” cried he, “find a wife for his bosom, and each beast have his mate, and I be alone? I had feelings of affection, and they were requited by detestation and scorn. Man! You may hate, but beware! Your hours will pass in dread and misery, and soon the bolt will fall which must ravish from you your happiness forever. Are you to be happy while I grovel in the intensity of my wretchedness? You can blast my other passions, but revenge remains—revenge, henceforth dearer than light or food! I may die, but first you, my tyrant and tormentor, shall curse the sun that gazes on your misery. Beware, for I am fearless and therefore powerful. I will watch with the wiliness of a snake, that I may sting with its venom. Man, you shall repent of the injuries you inflict."
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.