

Kendini Affet
₺409,50 Orijinal fiyat: ₺409,50.₺226,20Şu andaki fiyat: ₺226,20.
“Ben”in Sabotajından Kurtulma Yolları
“Yasak” bir şey yaptığımızda hissettiğimiz suçluluk duygularını veya vicdanımızın sızlamasını hepimiz biliriz: yine çok fazla yemek yemişizdir, adaletli ya da dürüst olamamışızdır, bir işi özenerek yerine getirmemişizdir.
İyi insan tablosuna uygun olmayan herhangi bir şey, düşüncelerimizi ve davranışlarımızı bir tür “moda”/ “moda değil” listesine göre değerlendiren içsel sansürcüyü sahneye çağırabiliyor. Bu liste eğitim, gelenekler ve alışkanlıklardan oluşan bir kurallar bütünü olup çoğumuz onu bir yük olarak yanımızda taşıyoruz. Zira ona her zaman uygun davranabilen biri yoktur herhalde? Ancak: Bunu yapmamız gerekiyor mu ki? Başkalarına ve tabii kendimize ait olan beklentilerimizle nasıl baş edebiliriz; onları özgüvenli, hatta neşeli bir şekilde çiğneyerek, ama yine de sorumluluk alarak?
“Katı içsel sansürcüyü” ve kendimize ilişkin bakış açımızı adım adım nasıl uzlaştırabileceğimizi, Peter Uffelmann bize somut ve tutkulu bir şekilde gösteriyor.
Yayınevi |
Timaş Yayınları |
---|---|
Yazar |
Adem Güneş |
Sayfa Sayısı |
240 |
Kağıt Cinsi |
2. Hamur |
Baskı Yılı |
2021 |
Boyut |
"13 ,00" ,50 X 21 |
Cilt Tipi |
Karton Kapak |
1 adet stokta
Timaş Yayınları – Kendini Affet
“Ben”in Sabotajından Kurtulma Yolları
“Yasak” bir şey yaptığımızda hissettiğimiz suçluluk duygularını veya vicdanımızın sızlamasını hepimiz biliriz: yine çok fazla yemek yemişizdir, adaletli ya da dürüst olamamışızdır, bir işi özenerek yerine getirmemişizdir.
İyi insan tablosuna uygun olmayan herhangi bir şey, düşüncelerimizi ve davranışlarımızı bir tür “moda”/ “moda değil” listesine göre değerlendiren içsel sansürcüyü sahneye çağırabiliyor. Bu liste eğitim, gelenekler ve alışkanlıklardan oluşan bir kurallar bütünü olup çoğumuz onu bir yük olarak yanımızda taşıyoruz. Zira ona her zaman uygun davranabilen biri yoktur herhalde? Ancak: Bunu yapmamız gerekiyor mu ki? Başkalarına ve tabii kendimize ait olan beklentilerimizle nasıl baş edebiliriz; onları özgüvenli, hatta neşeli bir şekilde çiğneyerek, ama yine de sorumluluk alarak?
“Katı içsel sansürcüyü” ve kendimize ilişkin bakış açımızı adım adım nasıl uzlaştırabileceğimizi, Peter Uffelmann bize somut ve tutkulu bir şekilde gösteriyor.
İlgili ürünler
Dokunmanın Gücü Üzerine
İkili İlişkilerde Duygusal Manipülasyon
Basit küçük manipülasyonlar çiftlerin gündelik hayatlarının bir parçası olsa da, "narsistik sapkınlık" biçimini aldığında önemli bir soruna dönüşür. Narsist partner kendi iktidarını yerleştirmek ve eşini kendi istediği kişiliğe büründürmek için baştan çıkartıcı, kurnazca yollara başvurur. Avının kanını sonuna kadar emerek kendisinde eksik olanı çekip alır ve böylece kendisini tamamlar. Günümüzde gitgide daha sık rastlanan bir ilişki modeli haline gelen narsistik manipülasyon ilişkileri bu kitabın konusunu oluşturuyor. Narsist sapkın her şeyi birlikte olduğu kişi için yapıyormuş gibi bir hava yaratır, oysa gerçek amacı onu yok etmektir. Küçük oyunlarla partnerini ince ince işlerken, ustalıkla kendisini mağdur gibi gösterir. Partnerini sürekli eleştirerek kişiliğine yön verir, ona kendi isteklerini unutturur, özsaygısını tüketir. Bunun sonucunda depresyon, bağımlılık başlar ve mağdur kaçıp kurtulma yetisini de yitirir. En az fiziksel şiddet kadar yıkıcı olabilen bu psikolojik şiddet, çoğunlukla mağdurun kendi başına fark edemediği bir şeydir. Çünkü eleştiri darbeleriyle suçu kendinden başka yerde göremez hale gelmiştir. Pascale Chapaux-Morelli ile Pascal Couderc, İkili İlişkilerde Duygusal Manipülasyon’da somut vakalar üzerinden giderek partnerine hayatı zehir eden narsist manipülatörü inceliyorlar ve onun ortaya çıkışında rol oynayan toplumsal ve psişik etkenleri tartışıyorlar. Ardından mağdurlara eğilerek, bu kişilerin kendilerine yeni bir hayat kurabilmeleri için içinde bulundukları bağımlılık durumundan çıkmalarına yardımcı olacak öneriler getiriyorlar.
İnanç Psikolojisi
"Dinsiz bilim topal, bilimsiz din kördür..." (Albert Einstein) Modern dünya, aklı ve bilimi yegane değerler sayıp kutsarken; inanç konusunu bilim ile birlikte anmaktan, iki olguyu aynı çizgide buluşturmaktan adeta kaçındı. Prof. Dr. Nevzat Tarhan bu kitapta inanç konusuna akıl ve eleştirinin ön planda olduğu, dinler ve mezhepler üstü bir tutumla ve bilimsel bir yöntemle yaklaşıyor. Bunun ötesinde, sağlam inancın ve onun oluşturduğu dini geleneğin ruh sağlığı için gerekliliğini vurguluyor. İnanç Psikolojisi, "Dinin kuralları vardır, inanca dayanır. Bilim, doğası gereği bütün kural ve inançları reddeder. O halde bilim ve din asla birlikte düşünülemez" diyenlerin ezberlerini bozacak nitelikte... Dünyanın yaradılış gayesi nedir? İnancın psikolojik sağlığa etkileri nelerdir? Kanıta dayalı din nasıl olur? İnsan kendini hem özgür, hem de yaratıcının varlığına teslim olmuş hissedebilir mi? İnanç geni var mıdır? Din bir takıntı mıdır? Ruh nasıl bir programdır? Ruh, beyin, beden ilişkisi nasıl olur? Bilim ne zaman dinin alanına müdahale eder? Dua ve ibadetin psikolojik ve fizyolojik faydaları nelerdir?
İnsan İnsana
Bir İnsanın İlişkilerinin Niteliği, O İnsanın Yaşamının Kalitesini Belirler.
İnsan, ilişkileri içinde sürekli olarak “yeniden tanımlanan” bir varlıktır. İnsan ilişkilerinin temelini ise iletişim süreçleri oluşturur.
İki insan birbirinin farkına vardığı anda iletişim başlar. Aynı sosyal ortam içinde yer alan kişilerin söyledikleri sözler ve hareketleri kadar, hareketsizlikleri, susmaları, beden duruşları ve yüz ifadeleri, hepsi anlamlı birer mesaj oluşturur. İyi bir dinleyici, iletişim kurduğu kişinin yalnız söylediklerini değil, yüzü, eli, kolu ve bedeniyle yaptıklarını da “duyar.”
Bir aracın sürücüsü, yolda kendinden başka araç yokmuş gibi davranırsa, trafik kazası olur. Bir kişi konuşurken, karşısındakini nasıl etkilediğini düşünmeden, kendi bildiği yönde istediğini söylerse “iletişim kazası” ortaya çıkar. İlişkilerimizde, verdiğimiz mesajların sorumluluğunun bilincinde olmamız, iletişim kazalarını önler.
Bu varsayım toplumsal düzeyde de geçerlidir. Kişi farkında olsun ya da olmasın, toplumla da sürekli ilişki içindedir. Bir toplumda “Herkes benim gibi düşünmelidir, benim düşünce tarzım en doğrusudur,” tutumu ağır basarsa, akılcı tartışmalar yerine duygusal çatışmalar ortaya çıkar.
İnsan hayatını mercek altına alıp, insana dair her hikâyeden bir anlam çıkarabilen bilgeliğiyle değerli Doğan Cüceloğlu, kimliklerin ötesinde, canların temas içinde olduğu “insan insana” bir ilişkinin mümkün olduğunu bize hatırlatıyor. Kalıpları tekrarlamaktan kurtulabilmeniz, insan ilişkilerine anlamsal zenginliği ve derinliği getirebilmeniz için iletişim süreçlerini uygun ve etkili bir biçimde uygulamanıza yönelik bilgi ve becerileri sunuyor.
İletişim sorunlarını çözmeden doyumlu bir yaşam sürdürmenin olanaksız olduğunun ve insanın isterse kendini değiştirip geliştirebileceğinin altını çiziyor.
Kişilik – Tümüyle İnsan Olabilme Sanatı
İsa'dan önce altıncı yüzyıl gibi erken bir dönemde, pek insancıl bir düşünür olan Konfüçyüs kederli bir dille şöyle demişti:"Dünyada var olan, neden kendi kendisiyle ilgilenir? Tüm yollar aynı yere doğru yol gösterirler. Tüm düşünceler aynı sonuçlara varırlar. Şu halde dünyada var olan, neden kendi kendisiyle ilgilenir?"
Kötülük Psikolojisi Ve Toksik İlişkiler
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Kötülük Psikolojisi ve Toksik İlişkiler adını verdiği yeni çalışmasında kötülüğün, kötücül dilin ve toksik ilişkilerin giderek yaygınlaşmasına, değer ve anlam odaklı yaşamanın yerine hayatlarımıza hakim olan anomiye dikkat çekiyor. Kötülüğün normalleşmemesi için önce onun fark edilmesi gerektiğini ifade eden Tarhan, okuru kendi iç dünyasından gündelik hayata, toplumsal ilişkilerden çalışma hayatına ve siyasete uzanan geniş bir çerçevede kötülük tuzaklarına karşı uyaran ve iyiliği çoğaltan bir bakış açısıyla yaşamaya davet ediyor.
Kitap insanı tanımaktan, nefsi ve egoyu anlamaktan başlayarak içimizdeki iyicil ve kötücül eğilimleri masaya yatırıyor. Olumlu ve olumsuz eğilimlerimizin nörobiyolojisi ile zihinsel kanıtlardan söz ediyor. Bir yandan kötülüğe yatkın kişilik tiplerine, toksik kişilere ve kötülüğün tuzaklarına değinirken öte yandan değerler hiyerarşisinin bozulmasıyla ortaya çıkan durumlara iyi ve değer odaklı çözüm önerileri getiriyor.
Mutluluk Psikolojisi Ve Stresle Başa Çıkma
Stres ve zaman yönetiminde; duygu, düşünce ve davranış denetiminde beynimizi doğru kullanırsak, mutlu, başarılı ve nitelikli yaşayabiliriz. Bu yaşantı bizim vereceğimiz kararlara bağlı olduğuna göre, dünyayı değiştirmek yerine kendimizi değiştirmeye öncelik vermeliyiz. Bu kitabın amacı, yaygın hastalıklardan pek çoğunun temel kaynağı olan stresi mutluluğa dönüştürmenin püf noktalarını vurgulamaktır.
Sevgi
Bu kitap, sevgi üzerine en iyiöğetmenlerim olan lbabam Tulioile annem Rosa'ya ithaf olunmuşturBunun nedeni, onlarınsevgiyi hiçbir zaman banaöğretmeye kalkışmamaları amaher hareketleriylegöstermeleridir.Kitap ayrıca benim sevgiile gelişip olgunlaşmama yardımbana yardımcı olacaklaraithaf olunmuştur. Leo Buscaglia
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.