

Genç Werther’in Acıları
₺215,00 Orijinal fiyat: ₺215,00.₺46,80Şu andaki fiyat: ₺46,80.
Yayınevi |
İskele Yayıncılık |
---|---|
Yazar |
Goethe |
Baskı Yılı |
2016 |
1 adet stokta
İskele Yayıncılık – Genç Werther’in Acıları
İlgili ürünler
Dava – Modern Klasikler 49
Dava yazılışından bir süre sonra dünya sahnesine çıkan, yurttaşlık haklarının askıya alındığı, bir sivil itaatsizlik imasının dahi zulümle karşılandığı totaliter rejimlere dair bir öngörü ve eleştiri olarak yorumlanır çoğunlukla. Nazi Almanya’sına dair bir “önsezi” barındırdığı söylenebilir belki. Erişilmez bir otorite tarafından yöneltilen ve ne olduğu hiçbir zaman açıklanmayan bir suçlamayla karşı karşıya kalan Josef K.’nın davasında, mahkemeye dinsel ya da metafizik bir otorite de atfedilebilir.
Kafka Dava’da suçu yalnızca bir eylem olarak tanımlamayıp zanlının “kötü niyeti”yle de ilişkilendiren ve suçtan çok suçluya odaklanan absürd bir hukuk sistemi paradigması inşa eder. Kuramsal olarak ortada yasadışı bir eylem olmaksızın suçu mümkün kılan bir sistemdir bu. Ancak Kafka suç, sorumluluk ve özgürlük üzerine yazarken bir sistem ya da doktrin ortaya koymaz, çözüm önermez. Okuru ister istemez içine çeken bu karanlık dünya tasavvurunun tartışmaya açık olmayan tek bir özelliği varsa, o da müphemliğidir.
Dönüşüm – Modern Klasikler 26
İlk kez 1915’te “Die Weissen Blaetter” adlı aylık dergide yayımlanan Dönüşüm, Kafka’nın en uzun ve en tanınmış öyküsüdür ve yayımlanmasının üzerinden nerdeyse bir asır geçmesine rağmen hâlâ tüm dünyada en çok okunan kitaplar arasındadır.
17 Ekim 1912’de Felice Bauer’e gönderdiği mektupta Kafka Amerika romanı üzerinde çalıştığını, ilerleyemediğini görünce sıkıldığını ve yataktan kalkamaz hale geldiğini, bu nedenle bir öykü yazarak ara vermek istediğini yazar. Dönüşüm işte böyle ortaya çıkar.
Kumaş pazarlamacısı olan Gregor Samsa’nın uykusundan kocaman bir böceğe dönüşerek uyanmasıyla başlayan Dönüşüm, giderek gerçeklikle kurmacanın sınırlarını zorlayan müthiş bir anlatıma dönüşür.
İyinin Ve Kötünün Ötesinde – Hasan Ali Yücel Klasikleri 284
Friedrich Wilhelm Nietzsche (1844-1900): Geleneksel din, ahlak ve felsefe anlayışlarını kendine özgü yoğun ve çarpıcı bir dille eleştiren en etkili çağdaş felsefecilerdendir. Bonn Üniversitesi’nde teoloji okumaya başlayan Nietzsche daha sonra filolojiye yöneldi. Leipzig Üniversitesi’nde öğrenimini sürdürdü, henüz öğrenci iken Basel Üniversitesi filoloji profesörlüğüne aday gösterildi. 1869’da sınav ve tez koşulu aranmadan, yalnızca yazılarına dayanarak doktor unvanı verilen Nietzsche profesörlüğü sırasında klasik filoloji çalışmalarından uzaklaştı ve felsefeyle uğraşmaya başladı. Tragedyanın Doğuşu, Zamana Aykırı Bakışlar, İnsanca Pek İnsanca (Karışık Kanılar ve Özdeyişler, Gezgin ve Gölgesi), Tan Kızıllığı, Şen Bilim, Böyle Söyledi Zerdüşt, İyinin ve Kötünün Ötesinde, Ahlakın Soykütüğü, Ecce Homo, Wagner Olayı, Dionysos Dithyrambosları, Putların Alacakaranlığı, Deccal, Nietzsche Wagner’e Karşı başlıca büyük eserleri arasında yer almaktadır.
Karmaşık Duygular – Modern Klasikler 55
Zweig insani duyguları büyük bir ustalıkla çözümleyebilmesini keskin gözlemciliğine ve psikolojik derinliğine borçludur. Benzersiz maceralar, büyük sırlar, marazi saplantılar, duygusal ikilemler ve gerilimler, bu sayede çağları aşarak, her devrin okuruna hitap edebilen anlatılara dönüşür. Bu derlemedeki novella ve öykülerinde de, duygudaşlığı elden bırakmadan insan doğasının en iyi ve en kötü yanlarını gözler önüne serer. Bunlar sevgiye, ölüme, yitirilen ve yeniden canlanan umuda, yeniden kazanılan inanca, gençliğe ve insanın kendini keşfine dair yapıtlardır.
Kayıp Sembol
Dan Brown; Da Vinci Şifresi, Melekler ve Şeytanlar’dan sonra Kayıp Sembol’de insanlığın yüzyıllardır beklediği bir gerçeğin peşinde... Harvard Simgebilim Profesörü Robert Langdon, Kongre Binası’nda konferans vermesi için yakın bir arkadaşından davet alır. Ancak, Washington’a varır varmaz oldukça garip bir durumla karşı karşıya kalan profesör, kendini korkunç bir oyunun ortasında bulur. Kongre Binası’na bırakılmış olan bir sembolün -yakın arkadaşı Peter Solomon’ın kesik eli- varlığını haber veren bir telefon, Langdon’ı hiç de yabancısı olmadığı bir dünyaya davet etmektedir. Antikçağlarda kullanılan bu sembolik çağrı, daveti alan kişiyi ezoterik bilgeliğin hüküm sürdüğü, çok eskilerde kalmış kayıp bir dünyaya sürükleyecektir. Sonu belli olmayan bu mistik daveti arkadaşını kurtarmak için kabul eden Langdon, bir anda masonik sırların, saklı kalmış tarihin ve o güne dek görmediği yerlerin gizli dünyasında inanılmaz bir gerçekle yüzleşmek zorunda kalır. Artık cevaplanması gereken sorular vardır: İnsanlığın Altın Çağı, açılmaması gereken bir kapının aralığından sırlarıyla birlikte yok mu olacak, yoksa hikmetin ışığında tüm soruların cevapları mı bulunacaktır?...
Kızıl – Modern Klasikler 116
Zweig gençlik dönemi yapıtlarından Kızıl’da öğrenim için Viyana’ya giden genç bir tıp öğrencisinin büyük kentin gerçekliğine uyum sağlama ve yetişkinliğe adım atma sürecini anlatır. Kendini birdenbire ailesinden uzakta soğuk bir odada yapyalnız bulan bu “çocuksu” genç adam, zamanla girdiği bunalımın etkisiyle hayallerinden, başlangıçta büyük bir hevesle sarıldığı tıp eğitiminden vazgeçme noktasına gelmiştir. Tam da o günlerde kızıla yakalanan ve yardımına ihtiyaç duyan bir kız çocuğu onu hayata geri çağırır… 1908 yılına ait bu anlatı, Zweig’ın daha o zamanlar çoktan bir novella üstadı olup çıktığının kanıtıdır adeta. Üstelik, yazarın sonraki yapıtlarında sıklıkla karşılaştığımız bir temanın peşine henüz kariyerinin başındayken düştüğünü; gaddar bir dünyada varoluşunu sürdüremeyecek kadar kırılgan insanların acılarını baştan beri dert edindiğini ortaya koyar.
Koku
18. yüzyıl Fransa. Kitabın kahramanı Jean-Baptiste Grenouille, tüm insancıl duyumlardan ve duygulardan yoksun, yalnız kokulara karşı görülmedik ölçüde duyarlı, istediği kokuları üretebilmek için cinayet işlemekten bile çekinmeyen bir katildir. Herkesin, her şeyin kokusunu almak, dilediği tüm kokuları üretmek konusunda gerçek bir dâhi olan bu genç adam, kendi kokusunun olmadığını, bulunduğu yerlerde insanların kendisinden çıkan kokuyu alamadıklarını anladığı gün dünyasını yitirmiştir. Tek çıkar yol, başkalarına sanki insanmış izlenimi verecek kokular sürünmektir. Toplum içinde bir birey olarak var olamamış, ama kendi benliği dışında her istediğini yaratabilmiş bir dâhiyi sergileyen bu görkemli alegorinin olağanüstü bir akıcılıkla erişilen son bölümü, benzeri herhalde ancak Kafka’nın eserinde görülebilecek bir insanlık tragedyasının anlatısıdır.
Şato – Modern Klasikler 43
Kafka Şato’da, tıpkı Dava’da da olduğu gibi şeffaflıktan yoksun, işlemeyen kurumlarla, otorite ve bürokrasiyi hicveder. Esrarengiz bir kont, ona ait bir şato; diktatörce eğilimler gösteren, hiyerarşi içindeki çok sayıda bürokrat…
Roman, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun modern ulus devletlere ayrışmasının ertesinde yazıldığından, Kafka geleneksel otoritenin nasıl bir düzene evrileceğini sorguluyor olsa gerektir. Okur, romanın muammalarını çözmek için her türlü karmaşa, ikilem ve belirsizlik arasından yolunu bulmaya çalışacağı “aktif” bir okumaya davetlidir.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.