

Deccal Hristiyanlığa Lanet
₺235,25 Orijinal fiyat: ₺235,25.₺66,30Şu andaki fiyat: ₺66,30.
Nietzsche, ölümünden sonra yayımlanan başyapıtında, çoğunluk karşısında azınlık bile olamayacak bir azlığı ifade ederken, o zamana kadar sağır kalınmış doğrulara kulak verecek yeni bir vicdanın doğuşunu muştuluyor, tıpkı bir peygamber gibi. O günden bugüne çok şeyler değişti. Hıristiyanlığa lanet okuyanlar, hele ki bu coğrafyada, hiç az değil. Keza yeni bir vicdanın doğuşunu bekleyenler de. Ama söz savını koruyor hâlâ:
“Bu kitap en azlarındır.”
Yayınevi |
Kırmızı Kedi Yayınevi |
---|---|
Yazar |
Nietzsche |
Sayfa Sayısı |
128 |
Kağıt Cinsi |
2. Hamur |
Baskı Yılı |
2020 |
Boyut |
"12 ,00" ,50 X 21 |
Cilt Tipi |
Karton Kapak |
3 adet stokta
Kırmızı Kedi Yayınevi – Deccal Hristiyanlığa Lanet
/n
Nietzsche, ölümünden sonra yayımlanan başyapıtında, çoğunluk karşısında azınlık bile olamayacak bir azlığı ifade ederken, o zamana kadar sağır kalınmış doğrulara kulak verecek yeni bir vicdanın doğuşunu muştuluyor, tıpkı bir peygamber gibi. O günden bugüne çok şeyler değişti. Hıristiyanlığa lanet okuyanlar, hele ki bu coğrafyada, hiç az değil. Keza yeni bir vicdanın doğuşunu bekleyenler de. Ama söz savını koruyor hâlâ:
“Bu kitap en azlarındır.”
İlgili ürünler
Amerika
Ateş Yakmak – Modern Klasikler 129
Jack London, Kuzey topraklarını konu alan eserlerinde okurlarını buzla sarmalanmış bir diyarda adım adım gezdirir. Biri 1902’de, öbürü 1908’de yayımlanan ve “Ateş Yakmak” başlığını paylaşsalar da birbirlerinden olay örgüsü yönünden ayrılan iki hikâyeyle, “Yaşama Azmi” adlı üçüncü bir hikâyenin bir araya getirildiği bu derlemede de Jack London insanın buz kaplı doğayla ve kendi benliğiyle yüzleşmesini anlatır. Gençliğinde Klondike bölgesine altın aramaya giden ve soğuğun hüküm sürdüğü bu topraklarda bizzat yaşamış olan London, Alaska’dan Yukon’a, Kolondike’ten Kanada tundralarına kadar yörenin coğrafyasına ve sakinlerine oldukça hâkimdir. Jack London’ın karakterleri Kuzey’in dört bir yanda uzanan bembeyaz topraklarında vahşi doğanın gücüyle amansız bir mücadele halindedir. Doğanın, soğuğun ve pek iyi bilmedikleri bir coğrafyanın pençesinde, hayata tutunmaya çalışırlar. Ve ateş yakmak, bu varoluş mücadelesinin ilk adımıdır.
Bir Kadının Hayatından 24 Saat – Kırmızı Kedi Yayınevi
Emma – Hasan Ali Yücel Klasikleri 382
Jane Austen (1775-1817): İngiliz edebiyatının kült romancılarındandır. Eserlerinde güçlü kadın karakterleri başkahramanlar olarak yer aldı. Bütün romanları sinemaya uyarlanan Jane Austen, özellikle aile değerleri ve akrabalık ilişkileriyle kadın duyarlığı ve aşkı ele alır. 1815’te yayımlanan Jane Austen’ın dördüncü romanı Emma on dokuzuncu yüzyıl İngiltere’sinde evlilik ve sosyal statüyü hicvederek irdeler. İyi bir çöpçatan olduğunu düşünen Emma’nın işgüzarlıkları, yanlış anlamalarıyla eğlenceli olay örgüsü ön plandadır. Yazarın alametifarikası hafif ironi ve keskin gözlem gücüyle çizdiği başkarakterinin çekiciliği Emma’yı en sevilen romanlarından biri kılmıştır.
Genç Werther’in Acıları – Koridor Yayıncılık
En çok okunan klasikler, özenli çevirilerle ve alanında uzman akademisyenlerin editörlüğünde okuyucuyla buluşuyor.
Yaşadığı ruhsal bunalımdan kurtulabilmek için şehirden uzaklaşan Werther, yerleştiği yeni çevrede soylu bir ailenin kızı Lotte’ye imkânsız bir aşkla tutulur. Aralarındaki güçlü bağa rağmen Lotte’nin başkasıyla nişanlı olması ve evlenmesi, zaten güçsüz olan kalbi için çok fazladır. Zihni ışıksız bir zindana dönen Werther, tutkulu aşkına ve umutlarına rağmen kendini geri dönülmez bir yolun başında bulur.
Fırtına ve Coşku, Klasisizm ve Romantizm akımlarının güçlü temsilcisi Goethe’nin henüz yirmi beş yaşındayken, kendi yaşadığı umutsuz ilişkiden esinlenerek yazdığı Genç Werther’in Acıları, şiirsel dili ve tutkulu anlatımıyla döneminin temel eserleri arasında sayılmaktadır.
Kendini kapana kısılmış hisseden gençlerin ve çaresiz âşıkların manifestosu haline gelen bu eseri, Yeşim Tükel Kanra’nın özenli çevirisiyle sunuyoruz.
İnsan Neyle Yaşar? – Kısaltılmış Metin
Yoksul bir ayakkabıcı olan Semyon, zor geçen bir günün ardından tuhaf bir adama rastlar. Soğuk bir kış günü olmasına rağmen adamın kıyafeti ya da ayakkabıları yoktur. Semyon, bunun onu ilgilendirmediğini düşünür; arkasını dönüp gider. Birkaç adım sonra, eğer yardım etmezse adamın öleceğini fark eder. Geri döner ve kim olduğunu ya da nereden geldiğini açıklamayı reddeden adamı evine davet eder. Bunu yaparken, kendisinin ve ailesinin kaderini değiştirecek bir seçim yaptığının farkında değildir.
Büyük ustadan, mutlaka okunması gereken bir eser.
Kumarbaz Ciltli
En çok okunan klasikler, özenli çevirilerle ve alanında uzman akademisyenlerin editörlüğünde okuyucuyla buluşuyor.
Erdemli ve asil bir ruha sahip Aleksey İvanoviç, sevdiği kızın borçlarını ödeyebilmek için kendini rulet masasında bulur. O masadan kalktığında artık zengin bir adamdır ama içindeki kumarbazın uyanışıyla artık hiçbir şey eskisi gibi değildir. İçinde büyüyen kumar tutkusuyla verdiği savaşta kaybedilecek çok şey vardır.
Bu atmosferde ortaya çıkan Kumarbaz’da hikâye, kurmaca bir kumar merkezi olan Roulettenburg’da geçer. Dostoyevski, okuyucuları ruhun karanlık sorularıyla yüzleşmeye zorlar: Kumar masasında para mı, aşk mı, onur mu kaybedilir? Yoksa hayatın kendisi mi?
Kendisi de bir kumarbaz olan Dostoyevski, teslim tarihine bir aydan daha kısa bir süre kaldığında romanına henüz başlamamış olduğunu fark eder. Eğer başaramazsa romanlarının telif hakkını kaybedecektir. Kendisine yardımcı olması için Anna Grigoryevna isimli stenografla anlaşır ve hem romanı tamamlar hem de gerçek aşkı tadar.
Okuyucuların Dostoyevski’nin ruhuna dokunma fırsatı buldukları bu ölümsüz eseri, Işıl Karasay’ın özenli çevirisiyle sunuyoruz.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.