

Cennetin Kökleri
₺559,20 Orijinal fiyat: ₺559,20.₺369,84Şu andaki fiyat: ₺369,84.
Gökyüzü kızıla bulanmış, bir serinliktir çökmüş; uçsuz bucaksız arazide ağır ama zarif adımlarla bir fil sürüsü sakince ilerliyor. Derken fildişi avcılarının giderek yaklaştığını belli eden tüfek atışları… Sükûnet yerini paniğe bırakırken, yeri titreten devasa adımların altında şimdi telaşın gümbürtüsü hâkim. Kara Afrika bir kez daha kana bulanıyor.
Romain Gary’ye ilk Goncourt Ödülü’nü kazandıran Cennetin Kökleri , filleri, tarihöncesi çağlardan miras bu soylu yaratıkları, en büyük düşmanı haline gelmiş insanoğlunun ellerinden kurtarma mücadelesi veren bir özgürlük savaşçısının hikâyesini anlatır.
Nazilerin toplama kamplarında tutsak düşen Morel, Afrika’nın gerçek sahipleri olan filleri yeryüzündeki en özgür hayvanlar olarak kederine ve düşüncesine ortak eder. Kurtulmayı başardığında ise hayatını onların katlini durdurmaya adamaktan başka yolu yoktur artık. İnsanlığın filizlendiği bu topraklardan esaret altındaki zihnin engin okyanuslarına dalanlara, doğanın lisanını konuşanların tamtamlarından yükselen karşı konulmaz bir çağrıdır bu. Peki bu kadim savaşın ortasında yaşamı onurlandırmak, gözünü güya hep ileriye dikmiş “medeniyetin” tankı ve topuyla sürdürdüğü bu vahşi talanın önüne geçebilmek mümkün müdür?
İnsanlık onuru için canını hiçe sayanlardan, inancın kudreti ve direnişin yüceliğine inananlardan tabiata bir saygı duruşu.
Yayınevi |
Sel Yayıncılık |
---|---|
Yazar |
Emile Ajar ,Romain Gary |
Sayfa Sayısı |
472 |
Kağıt Cinsi |
2. Hamur |
Baskı Yılı |
2024 |
Boyut |
"13 ,5 X 19 ,5" |
Cilt Tipi |
Karton Kapak |
1 adet stokta
Sel Yayıncılık – Cennetin Kökleri
Gökyüzü kızıla bulanmış, bir serinliktir çökmüş; uçsuz bucaksız arazide ağır ama zarif adımlarla bir fil sürüsü sakince ilerliyor. Derken fildişi avcılarının giderek yaklaştığını belli eden tüfek atışları… Sükûnet yerini paniğe bırakırken, yeri titreten devasa adımların altında şimdi telaşın gümbürtüsü hâkim. Kara Afrika bir kez daha kana bulanıyor.
Romain Gary’ye ilk Goncourt Ödülü’nü kazandıran Cennetin Kökleri , filleri, tarihöncesi çağlardan miras bu soylu yaratıkları, en büyük düşmanı haline gelmiş insanoğlunun ellerinden kurtarma mücadelesi veren bir özgürlük savaşçısının hikâyesini anlatır.
Nazilerin toplama kamplarında tutsak düşen Morel, Afrika’nın gerçek sahipleri olan filleri yeryüzündeki en özgür hayvanlar olarak kederine ve düşüncesine ortak eder. Kurtulmayı başardığında ise hayatını onların katlini durdurmaya adamaktan başka yolu yoktur artık. İnsanlığın filizlendiği bu topraklardan esaret altındaki zihnin engin okyanuslarına dalanlara, doğanın lisanını konuşanların tamtamlarından yükselen karşı konulmaz bir çağrıdır bu. Peki bu kadim savaşın ortasında yaşamı onurlandırmak, gözünü güya hep ileriye dikmiş “medeniyetin” tankı ve topuyla sürdürdüğü bu vahşi talanın önüne geçebilmek mümkün müdür?
İnsanlık onuru için canını hiçe sayanlardan, inancın kudreti ve direnişin yüceliğine inananlardan tabiata bir saygı duruşu.
İlgili ürünler
Berdel 2
Sonunu görmediği yolu yürümekten hep korkan bir adamdı
Rezan Şahmaran. Hayal kırıklıklarına uğramaktan hoşlanmayan, insanlara çok sevmediği müddetçe bağlanmayan, sevgisini heba etmeyen bir adamdı.
Zorlu yolların sonunda hayatına bir kadın girdi.
Önünü arkasını düşünmeyi, olanların sonucunu
ölçüp biçmeyi unutturdu ve korkusuzca sona gidebileceğini öğretti o kadın.
Hesapsız kitapsız yürümenin güzel tarafını
bu kadın sayesinde öğrendi. İstemediği, sevmediğini defalarca kez yüzüne vurduğu
kadını bir felaketin sonunda kaybetti.
Kaybetmekten korkan bir aşık olacağı aklının ucundan geçmezdi. Nitekim Rezan Şahmaran’ın kalbi sevdanın yakıcı ateşine yandı. Yandı ve kaybetmekten ölesiye korktu.
Bir zamanlar sevmediği kadına, korkusunu pervasızca haykırdı:
Allah der ki; kimi benden çok seversen onu senden alırım.
Ve ekler: Onsuz yaşayamam deme, seni onsuz da yaşatırım.
Yemin ederim seni benden önce alacak diye
çok sevmekten korkuyorum!
Pride & Prejudice – İngilizce Klasik Roman
“I cannot fix on the hour, or the spot, or the look, or the words, which laid the foundation. It is too long ago. I was in the middle before I knew that I had begun.” “My beauty you had early withstood, and as for my manners—my behaviour to you was at least always bordering on the uncivil, and I never spoke to you without rather wishing to give you pain than not. Now be sincere; did you admire me for my impertinence?” “For the liveliness of your mind, I did.”
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.