

Çanakkale Destanı – Timaş Tarih
₺369,00 Orijinal fiyat: ₺369,00.₺296,00Şu andaki fiyat: ₺296,00.
Bu kitabı okurken; Mehmetçiğin savaşta bile düşman askerine olan merhametine şahit olacak, 276 kiloluk mermiyi kaldıran, Seyit Onbaşı‘ya hayran kalacak, Nusrat Mayın Gemisinin, o boğazı düşmana dar eden ufacık bir geminin hikâyesini okurken, gözyaşlarınızı tutamayacaksınız…
Bu kitabı okurken; Seddülbahir‘deki çarpışmada tüfeği bozulunca, öfkeden deliye dönen Mehmet Çavuş‘un düşmana taşla, kürekle saldırışını, gözlerinizin önüne getirecek, Ertuğrul Tabyası‘nda küçük bir destan yazan Ezineli Yahya Çavuş‘un takımıyla tam 15 saat 2.500 düşman askerine karşı koyarken, sadece sabah bombardımanında siperlerine atılan 4.650 adet top mermisinin sayısında ürküp, titreyeceksiniz….
Bu kitabı okurken; adını raporlara yazmaktan çekinen Mahmut Sabri‘yi, savaş esnasında bile “Bu koca gövde ile siper almak zor oluyor” deyip de ayakta duran Binbaşı Halis Beyi, emrindeki subaylara “Ben size ölmeyi emrediyorum!” diyen Yarbay Mustafa Kemal‘i gözlerinizin önüne getirecek, ölme emrini yerine getirmek için birbiriyle yarış eden askerlerimizi hatırlayacak, o anları yaşayacak, toprakların değil, ağaçların, denizin bile titrediğini sanacaksınız…
Bu kitabı okurken, Çanakkale Destanı‘na tanıklık edeceksiniz…
Yayınevi |
Timaş Tarih |
---|---|
Yazar |
İsmail Bilgin |
Baskı Yılı |
2014 |
1 adet stokta
Timaş Tarih – Çanakkale Destanı – Timaş Tarih
/n
Bu kitabı okurken; Mehmetçiğin savaşta bile düşman askerine olan merhametine şahit olacak, 276 kiloluk mermiyi kaldıran, Seyit Onbaşı‘ya hayran kalacak, Nusrat Mayın Gemisinin, o boğazı düşmana dar eden ufacık bir geminin hikâyesini okurken, gözyaşlarınızı tutamayacaksınız…
Bu kitabı okurken; Seddülbahir‘deki çarpışmada tüfeği bozulunca, öfkeden deliye dönen Mehmet Çavuş‘un düşmana taşla, kürekle saldırışını, gözlerinizin önüne getirecek, Ertuğrul Tabyası‘nda küçük bir destan yazan Ezineli Yahya Çavuş‘un takımıyla tam 15 saat 2.500 düşman askerine karşı koyarken, sadece sabah bombardımanında siperlerine atılan 4.650 adet top mermisinin sayısında ürküp, titreyeceksiniz….
Bu kitabı okurken; adını raporlara yazmaktan çekinen Mahmut Sabri‘yi, savaş esnasında bile “Bu koca gövde ile siper almak zor oluyor” deyip de ayakta duran Binbaşı Halis Beyi, emrindeki subaylara “Ben size ölmeyi emrediyorum!” diyen Yarbay Mustafa Kemal‘i gözlerinizin önüne getirecek, ölme emrini yerine getirmek için birbiriyle yarış eden askerlerimizi hatırlayacak, o anları yaşayacak, toprakların değil, ağaçların, denizin bile titrediğini sanacaksınız…
Bu kitabı okurken, Çanakkale Destanı‘na tanıklık edeceksiniz…
İlgili ürünler
Kayı 1: Ertuğrulun Ocağı
Ey bağlarımın tatlı meyvesi olan Oğul!, Saltanatına mağrur olma. Unutma ki dünya Hazreti Süleyman'a kalmamıştır. Unutma ki dünya saltanatı geçicidir. Lakin büyük bir fırsattır. Allah yolunda hizmet ve Peygamberimiz Aleyhisselam'ın şefaatine mazhariyet için bu fırsatı iyi değerlendir! Dünyaya ahiret ölçüsüyle bakarsan; ebedi saadeti feda etmeye değmediğini göreceksin.
- Orhan Gazi
Televizyon programları ile yediden yetmişe tarihi sevdiren Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil; Osmanoğulları'nın serüvenini kitaplarla anlatmaya devam ediyor. Şimşirgil, tamamen ilmi kaynaklardan beslenerek ve her yaştan tarih severin kolaylıkla okuyup anlayabileceği bir üslupla hazırladığı Kayı serisiyle tarihimizi önyargısız ve objektif bir şekilde okuyucunun değerlendirmesine sunuyor.
Serinin ilk kitabı Kayı 1: Ertuğrul'un Ocağı'yla yazar, Osmanlı İmparatorluğu'nun kuruluşunu, bir devlet haline gelme merhalelerini, Ertuğrul Gazi, Osman Gazi, Orhan Gazi, I. Murad, Yıldırım Bayezid Han ve Çelebi Mehmed'in saltanat yıllarını dönemin en önemli kroniklerinden faydalanarak nefis bir üslupla değerlendiriyor. Ayrıca her padişahın bilinmeyen yönleri, kılıçtan keskin sözleri, şiirleri, hocaları, dostları/düşmanları ve imar faaliyetleri tek tek anlatılıyor.
Bu kitapta; adaleti, şefkati ve hoşgörüsüyle kalpleri kazanan; yiğitliği, cesareti ve mertliğiyle dosta güven, düşmana korku salan; dünya siyasetini yönlendiren; kültür ve medeniyet hamleleri ile göz kamaştıran Osmanlı'nın kuruluş hikayesini bir tarih ziyafeti tadında okuyacaksınız.
Kayı 2: Cihan Devleti Fatih
Sultan Mehmed alayla şehre girdi ve Ayasofya’ya geldi. Atından inerek mabedin içine girdi. Ayasofya’nın içinde bulunan patrik ve halk padişahın ayaklarına kapanarak ağlaşmaya başladılar. Fatih Sultan Mehmed elleriyle susmalarını işaret etti. Ortalığı sükûnet kaplayınca patriğe:
“Ayağa kalk! Ben Sultan Mehmed sana ve arkadaşlarına ve bütün halka söylüyorum ki bugünden itibaren artık ne hayatınız ve ne de hürriyetiniz hususunda benim gazabımdan korkmayınız.”
Fatih Sultan Mehmed
Yediden yetmişe herkese tarihi sevdiren kıymetli ilim adamı Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil’in kaleme aldığı KAYI serisinin ikinci kitabı KAYI II: Cihan Devleti’nde; Söğüt ve Domaniç’te başlayan ve adı Osmanlı olan devletin mimarlarının planlı, programlı ve disiplinli hareketleri; insani değerlere bağlı, inançlı ve temiz yaşayışlarıyla bir asra varmadan gerçek bir dünya gücüne doğru giden muazzam başarılarının devamını bulacaksınız.
Sultan Çelebi Mehmed’in Fetret Devri’nden çıkardığı devlete, oğlu II. Murad Han zindeliğini ve itibarını yeniden kazandıracak; Osmanlı’yı Rumeli’den söküp atmak üzere son bir hamle ile tekrar harekete geçen Haçlı ordularını 1444’te Varna’da ve 1448’de Kosova’da darmadağın edecek ve nihayet Fatih Sultan Mehmed’in 1453’te İstanbul’u fethiyle gazâ aşkı artık bir cihan hükümdarlığı fikrine yönelecektir.
Kalemle kılıcı hep yan yana kullanmış Osmanlı padişahlarından II. Murad ve Fatih Sultan Mehmed’in seferleri, özel yaşamları, hocaları, imar faaliyetleri, idari, insani ve dinî yönleri hepsi KAYI II: Cihan Devleti kitabında ve tarih ziyafeti tadında…
Kayı 3: Harameyn Hizmetinde Yavuz
Yüce Allah beni atalarımın ocağına padişah yapınca, şeriki ve benzeri olmayan Hakk Teâlâ hazretlerine tazarru ve niyaz ile münacaatlar eyledim. Ey asuman u zeminin yaratıcısı ve ey ins ü cinin ve hayvanların rızık vericisi Kerim ve Rahim olan Rabbim, Harem-i hassın olan Beytullah’ın ki o Kâbe-i saadet-penâhdır- bulunduğu Mekke-i Mükerreme ile iki cihan fahri habibin Muhammed Mustafa’nın mezarları, saadetlü merkad-i hümayunlarının olduğu Medine-i Münevvere’nin süpürgeciliğini bana nasip eyle!
- Yavuz Sultan Selim
Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, Osmanlı Devleti’nin soluk soluğa ilerleyen serüvenine Kayı 3: Haremeyn Hizmetinde ile devam ediyor.
Fatih Sultan Mehmed’in bir cihan devleti hâline getirdiği imparatorluk, onun ölümüyle başa geçen oğlu 2. Bayezid devrinde iki büyük çekişmeye sahne olacaktır: Saltanatının başlangıcında kardeşi Cem Sultan’la mücadelesi, sonunda ise oğulları arasında baş gösteren taht kavgaları… Kardeş kavgalarının neden olduğu kaostan istifade eden Safeviler ise, Anadolu’yu bir yangın yerine çevirecek;Şahkulu Baba Tekeli ve Nur Ali Halife isyanlarında binlerce Anadolu insanı hayatını kaybedecektir.
İşte böyle bir zamanda saltanatı devralan Selim Han’ın birlik ve beraberliği yeniden sağlama mücadelesi vekısa zamanda gerçekleştirdiği akıl almaz fetihler Kayı 3: Haremeyn Hizmetinde kitabında.
Bütün bunların yanında, 2. Bayezid ve Yavuz Sultan Selim dönemindeki savaşlar, imar faaliyetleri ve adı geçen padişahların manevi ve özel yaşamlarına dair bilinmeyenler, keyifli bir tarih sohbeti tadındaki eserde okuru bekliyor.
Kayı 5: Kudret Ve Azamet Yılları
Paşa! Paşa! Sen bu Devlet-i Aliyye'yi henüz tanımamışsın. Allah aşkına şuna inan. Bu devlet öyle bir devlettir ki eğer isterse o donanmanın bütün demirlerini gümüşten, halatlarını ibrişimden ve yelkenlerini atlastan yapmakta asla güçlük çekmez. Hangi geminin gerekli alet ve yelkenini yetiştiremezsem gel bu minval üzere benden iste.
Sokollu Mehmed Paşa
Tarih programları, konferansları ve eserlerindeki kendine has anlatım tarzı, üslubu ve farklı bakış açıları ile Osmanlı Tarihi'ni herkese sevdiren Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, KAYI serisinin beşinci kitabı KAYI V: Kudret ve Azamet Yılları ile Osmanlı İmparatorluğu yazmaya devam ediyor. Elinizdeki eser, Kanuni Sultan Süleyman devrinin kapanması ile başlamakta; II. Selim, III. Murad, III. Mehmed'le devam ederek Sultan I. Ahmed devriyle nihayete ermektedir.
Çalışmada öncelikle Osmanlı Devleti'nde asırlardır devam eden siyasi geleneğin büyük değişimine şahitlik edeceksiniz. Kanuni döneminde Enderun'da yetişerek devletin bütün kademelerinde görev alıp sadarete kadar yükselen ve son iki yılında bu görevde bulunan büyük devlet adamı Sokollu Mehmed Paşa'nın yeni siyasi değişimin en büyük mimarı olduğu görülecektir. Artık seferlerde padişahlar değil, güçlü serdarlar görülmeye başlanacaktır. Aynı zamanda yirmi beş yıl fasılasız devam eden savaşlar, bütün dünyada görülmeye başlayan ekonomik zorluklar, paranın değerinin düşmesi, tımar sistemindeki aksamalar vs. büyük Celâlî fetretini beraberinde getirecektir.
Kayı 9: Sonun Başlangıcı
“Cenab-ı Hakk’a şükürler olsun ki, bu kulunu büyük ecdadının erişemediği feth-i mübine mazhar kıldı. Sizleri de bu büyük hizmette bulundurdu. Allah hepinizden razı olsun. Sa’yiniz meşkûr olsun. Bundan böyle birlik ve beraberlikle memleket işlerini düzeltelim, halkın durumunu düzenleyelim.”
Yeniçeri Ocağı’nın kapatılması üzerine Sultan II. Mahmud’un yaptığı konuşmadan…
Sultan II. Mahmud, içkiden mi vefat etti? Ona kim, neden “Gâvur Padişah” dedi?
Rum Patrikhanesi’ndeki “intikam kapısı”nın hâlâ açık olmasının sırrı neydi?
Tepedelenli Ali Paşa neden idam ettirildi?
Kavalalı Mehmed Ali Paşa meselesinin iç yüzü neydi?
Tanzimat Fermanı’nın mimarı Mustafa Reşid Paşa’nın İngilizlerle ilişkileri ne boyuttaydı?
Sultan Abdülmecid Navarin Baskını’nı nasıl karşıladı?
Mekke ve Medine’ye en büyük hizmetleri yapan padişah kimdi?
İlk Avrupa seyahati hangi padişah zamanında gerçekleşti ve bu seyahat sırasında neler yaşandı?
Abdülaziz Han’ın ölümü intihar mıydı, katl mi?
Sultan V. Murad’ın tahta geçirilmesi bir Mason darbesi miydi?
Çerkes Hasan, Hüseyin Avni Paşa’yı neden öldürdü?
Kayı boyunun hikâyesi Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil’in eşsiz üslubuyla devam ediyor. Şimşirgil, KAYI IX: Sonun Başlangıcı kitabıyla okuru Osmanlı İmparatorluğu’nun bıçak sırtında geçirdiği yıllara doğru yolculuğa çıkarıyor. Sultan II. Mahmud’un merkezî otoriteyi yeniden tesis etme çabalarını, Sultan Abdülmecid’in ıslahatlarla imparatorluğu ihya etme gayretlerini, Sultan Abdülaziz’le yeniden şahlanan millî duruşu ve Sultan V. Murad dönemindeki gerçekleri okuyucuya ulaştırıyor.
Osmanlı Toplumunda Aile
Osmanlı Ailesinin En Geniş Fotoğrafı...
“Aile bir toplumun en muhafazakâr, az değişen kurumlarından biridir ve şimdi bu asırda değişmektedir, bu değişme sebebiyle ‘aile’ kurumu kadar tarihçi araştırmalarını gerektiren bir konu yoktur. Bu nedenle Osmanlı toplumunda aile yapısı üzerine yazdığım ve tasvip gören makalelerimi yeniden ele almak, yeni malzemeyi araştırmak ve ‘millet’ sistemi ve ‘hukuktaki Romanizasyon’ gibi toplumsal ve hukukî çerçevesine oturtmak gerekiyordu. Bunsuz son 150 senedeki ailenin, aile hukukunun evrimini kavramak mümkün değildir. Bu nedenle 15.- 16. yüzyıllardan bugüne dek hukukî ve toplumsal çerçevesi içinde Osmanlı ailesinin gelişimini ele alan bu çalışmayı kaleme almayı gerekli gördüm.”
İlber Ortaylı
Geçmişi karanlık temel kurumlarımızdan biri olan ailenin, Osmanlı İmparatorluğu'ndaki konumu, İlber Ortaylı'nın kaleminden değerlendiriliyor. Ortaylı, eşlerin birbirine karşı sorumlulukları, aile hukuku, çocuğun yetiştirilmesi, devletin Müslüman ve gayrimüslim ailelere yaklaşımı, miras, çok eşlilik, ataerkillik, harem gibi sağlıklı bilgi olmadan üzerine çokça konuşulan mevzuları ilk elden kaynaklarla yorumluyor.
Osmanlı Toplumunda Aile, yalnızca tarihçiler ve araştırmacılar için değil Osmanlı İmparatorluğu'ndaki yaşamı merak eden, sağlam bilgilerle donanmak isteyen herkes için ideal bir çalışma.
Türk İnkılabına Bakış
Türk İnkılâbı'nın temellerini erken bir dönemde hiçbir tartışmaya mahal vermeyecek açıklıkla aşikâr kılan bir eserdir. "Türk İnkılâbına Bakışların iki özelliği vardır. Birincisi inkılâp öncesi fikir cereyanlarını en gerçek kaynaklarıyla ortaya koymaya çalışmış olmasıdır. Kitaptaki vesikalardan, Atatürk inkılâbının İkinci Meşrutiyette ortaya çıkan ve müdafaası yapılan Avrupalılaşma hareketinden aynen ilham aldığı görülür. Eserin ikinci özelliği, Türk İnkılâbının tarih felsefesi, medeniyetlerin mukayesesi, Şark (Doğu) ve Garp (Batı) mefhumlarının tahlili, İslâm Türk ve Batı düşünceleri arasındaki kaynakların müşterek oluşunu izah bakımından ilk deneme oluşudur.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.