

Bütün Şiirleri Orhan Veli
₺231,00 Orijinal fiyat: ₺231,00.₺62,40Şu andaki fiyat: ₺62,40.
“Orhan Veli çok daha ileriye bir adım attı: Şiirin kendi öz bir dili, bir vezni olmadığı gibi kendine öz konuları da olmayacağını gösterdi, ahengin, musikinin de şiirden kaldırılabileceğini anlattı.”
– Nurullah Ataç
“Orhan Veli’nin kavgası, edebiyatımızın en büyük kavgasıdır, buna inanıyorum. Irmağın yatağın’ daha doğal bir vadiye indirdi. Şiire kasket giydirdi, sivilleştirdi onu. Bugünkü şiir verimleri onun da verimleridir biraz.”
– Cemal Süreya
Bütün Şiirleri, Orhan Veli’nin yüzüncü doğum yıl-dönümünde (2014) gözden geçirildi. Şairin defterleriyle mektupları ndaki el yazmaları, dergi yayınları ve kitabın 1951’den bugüne farklı yayınevlerindeki baskıları karşılaştırılıp incelenerek süregelen yazım hataları düzeltildi ve bazı şiirlerdeki karışıklıklar dipnotlarla giderildi.
Orhan Veli: Türk şiirinin “zincirkıran”ı, “kasket-giydiren”i, “sivilleştiren”i, “açıkhavaozanı”…
Yayınevi |
Yapı Kredi Yayınları |
---|---|
Yazar |
Orhan Veli |
Baskı Yılı |
2017 |
18 adet stokta
Yapı Kredi Yayınları – Bütün Şiirleri Orhan Veli
/n
“Orhan Veli çok daha ileriye bir adım attı: Şiirin kendi öz bir dili, bir vezni olmadığı gibi kendine öz konuları da olmayacağını gösterdi, ahengin, musikinin de şiirden kaldırılabileceğini anlattı.”
– Nurullah Ataç
“Orhan Veli’nin kavgası, edebiyatımızın en büyük kavgasıdır, buna inanıyorum. Irmağın yatağın’ daha doğal bir vadiye indirdi. Şiire kasket giydirdi, sivilleştirdi onu. Bugünkü şiir verimleri onun da verimleridir biraz.”
– Cemal Süreya
Bütün Şiirleri, Orhan Veli’nin yüzüncü doğum yıl-dönümünde (2014) gözden geçirildi. Şairin defterleriyle mektupları ndaki el yazmaları, dergi yayınları ve kitabın 1951’den bugüne farklı yayınevlerindeki baskıları karşılaştırılıp incelenerek süregelen yazım hataları düzeltildi ve bazı şiirlerdeki karışıklıklar dipnotlarla giderildi.
Orhan Veli: Türk şiirinin “zincirkıran”ı, “kasket-giydiren”i, “sivilleştiren”i, “açıkhavaozanı”…
İlgili ürünler
Bağbozumu Şarkıları
Tanrılar arasında insan yalnızlığı mı
İnsanlar arasında insan yalnızlığı mı?
Korkusu küçük düşürüyor hayatımızı.
Ne diyordu ince şeylerin annesi
“Ötekini oku, derinde dipte duranı.”
Kilisenin bahçesinde mumdan bir harita
Bütün göç yollarının iki ucuna tutunmuş
“Geride kalmanın cezasıyım –diyor-
Biliyor musun, hoyratlık değil de
İncelik yakıyor canımı...”
Bu kalabalıkta bu tenhalık--
Sevgilim, bütün sözlerimi
Mazlumların rüyasından seçtim ben.
Budur, düşünmeden bildiğim
Budur, ayaklarına serdiğim has bahçe...
Bütün Şiirleri 4
Seni yalnız bıraktım diye
Mezarından bile koşarak geliyorum eve.
Islık çalan odalarda
Konuşuyorum konuşuyorum konuşuyorum.
Uzaktan gelmişim, ağzımda sabahın çiy taneleri
Çocuklaşma diyerek çekiyorsun ağzını.
Sonra kaldırıyorum başımı, pencere değil
Sıralı kirpikler gibi çocuk ölüleri.
İnsan acısından utanır mı
Döktüğüm yaşlarla zehirleniyorum.
Bizden geçti de, demiştin, hepsi ölümün rahminde
Bu çocuklar nasıl yaşayacaklar bu ülkede.
Antakya’dayız, Vakıflı Köyü’nde kalbimizi seviyoruz
Bu iyilik içinde kimin aklına gelir ölüm.
Deniz kıyısına gidelim haydi
Mavi, göğsünde uyutur biraz korkumuzu.
İki kişilik bir yalnızlığım fotoğraflarının önünde
Birisi alıp götürdüğün, öteki bırakıp gittiğin.
Kalbe Karışık
Sonsuz Günbatımı
Üvercinka
Bir mısra daha söylesek sanki her şey düzelecek
İki adım daha atmıyoruz bizi tutuyorlar
Böylece bizi bir kere daha tutup kurşuna diziyorlar
Zaten bizi her gün sabahtan akşama kurşuna diziyorlar
Bütün kara parçalarında
Afrika dahil
Üvercinka, Türkiye’de modern şiirin ifadesine yeni bir soluk getirecek olan genç bir şairin 1958 tarihli ilk kitabı; İkinci Yeni’nin kırılma noktalarından biri.
Yaşıyoruz Sessizce
Bu kitap, bizim sagu, mersiye, ağıt geleneğimize, göç edeni de burada tutan, yaşatan yepyeni bir özellik getiriyor. Üç kadim kavram, yaşamın üç büyük izleği, aşk, yalnızlık ve ölüm, şiirden şiire iç içe geçerek birbirinin kapısını çalıyor. Sonra üçü birlikte gelip hepimizin hayatına doluyor. Yaşıyoruz Sessizce, aşkın, emeğin ve dünyanın ölümle bir daha yüceltildiği bir varoluş simyası.
- Şeref Birsel
Sarkaç durdu. Kapı yok.
Ayna buğulanmıyor.
Tanrı bitti.
Ölüm değil büyük ceza
Her zerresi yalnızlık
Bir dünyayı sevmek hala.
Ayrılık burcum…
Parmaklarım birer mihrap çırası
Gövdem bitene kadar tüteceğim başında.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.