

Aynalar
₺509,00 Orijinal fiyat: ₺509,00.₺321,60Şu andaki fiyat: ₺321,60.
“Ben hatırlama takıntısı olan bir insanım,” diyor Eduardo Galeano, tarihçi olarak anılmasına itiraz ederek. “Her şeyden çok da Amerika’nın, unutkanlıktan mustarip Latin Amerika’nın geçmişini hatırlama takıntım var:
Ancak bu kez dünyanın bütün cografyalarını dolaşarak, fiziki olduğu kadar zihinlerdeki sınırların da ötesine geçerek, unutulmuş ya da öğretilmemiş bambaşka bir tarihi hatırlatıyor Galeano. Her şeyin özüne inmeye çalışan minimalist ve nüktedan diliyle, eski çağlardan günümüze tarihi, edebi, politik anekdotlarla ve başka bır bakış açısıyla “Neredeyse Evrensel Bir Tarih.”
Alternatif tarih yazımının en güzel örneklerinden biri olan Aynalar, insanlık tarihinin acı ancak umut dolu bUtun ayrıntılarında soluk aldırarak, dünyaya bakışınızı değiştirmeyi vaat ediyor ve Eduardo Galeano bır kez daha ”dünyanın vicdanı” olmaya devam ediyor.
Yayınevi |
Sel Yayıncılık |
---|---|
Yazar |
Eduardo Galeano |
Sayfa Sayısı |
400 |
Kağıt Cinsi |
2. Hamur |
Baskı Yılı |
2024 |
Boyut |
"14 ,0 X 20 ,0" |
Cilt Tipi |
Karton Kapak |
3 adet stokta
Sel Yayıncılık – Aynalar
/n
“Ben hatırlama takıntısı olan bir insanım,” diyor Eduardo Galeano, tarihçi olarak anılmasına itiraz ederek. “Her şeyden çok da Amerika’nın, unutkanlıktan mustarip Latin Amerika’nın geçmişini hatırlama takıntım var:
Ancak bu kez dünyanın bütün cografyalarını dolaşarak, fiziki olduğu kadar zihinlerdeki sınırların da ötesine geçerek, unutulmuş ya da öğretilmemiş bambaşka bir tarihi hatırlatıyor Galeano. Her şeyin özüne inmeye çalışan minimalist ve nüktedan diliyle, eski çağlardan günümüze tarihi, edebi, politik anekdotlarla ve başka bır bakış açısıyla “Neredeyse Evrensel Bir Tarih.”
Alternatif tarih yazımının en güzel örneklerinden biri olan Aynalar, insanlık tarihinin acı ancak umut dolu bUtun ayrıntılarında soluk aldırarak, dünyaya bakışınızı değiştirmeyi vaat ediyor ve Eduardo Galeano bır kez daha ”dünyanın vicdanı” olmaya devam ediyor.
İlgili ürünler
Hangimiz Sevmedik
İkra
La Tahzen
Sevgi Yukarıdan Gelir
Hepimiz büyük bir çaba içindeyiz. Kavuşmak için. Sevgilinin izini sürüyoruz. Bizi ona götürecek işaretler arıyoruz. Yürümek istediğimiz yollardan geçmiş âşıklar, şairler yetişiyor imdadımıza; sözleriyle rehber oluyorlar bize. Gökteki yıldızlar gibi onların mısraları; yönümüzü tayin edebilmemiz, kaybolmamamız için yolumuzu aydınlatıp bizi hakikate yöneltiyorlar.
“Sevgi Yukarıdan Gelir”de Hayati İnanç, akıcı üslubuyla zarif bir anlatıcı ve hatırlatıcı olarak edebiyatımızın ustalarının baş döndürücü, ruh açıcı, hikmet dolu mısralarını nakledip izah ediyor bizlere. Maksat can evimizi temiz tutabilmek ve Vedûd’un sevgisini orada büyütebilmek…
Sitem Taşları
Yabancılaşmadan çürümeye doğru kanatlanmış bir çağ düştü payımıza. Eskiden kendimizi sevdiğimiz bir yalnızlığımız vardı. Artık kendimizi de sevmediğimiz bir yalnızlığımız var. Sadece korku soluk alıyor evlerimizde. Önce de söyledim, bir gün hepimiz bir taş masalına döneceğiz. Tüm bu yıkıma karşı, zavallı insanın tek bir varoluş olanağı var, hemen yanı başındaki öteki yalnız. Ben, insanın acısını insan alır demeye devam edeceğim.
Kalabalıktan, ona inanmaya başlamışsak korkmamız gerekir. Kalabalık kördür. Dili yoktur. Şakı söyleyemez. Yazmayı bilmez. Güzelliği küçümser.
Şükrü Erbaş’ın 2019-2022 yılları arasında yayınlanmış yazılarından ve iki şiirinden oluşan Sitem Taşları artık okuruna emanet.
Yağmurun Gözyaşları
Sırf sevdiklerin üzülmesin diye tek başına sahiplendiğin acılar vardır.
Sana anlatmadığım, anlatamadığım şeyler de var anne. Kim bilir, belki de senden öğrendim içimin fırtınalarını yüzümdeki gülümsemeyle ve dudağımdaki, “İyiyim ben,” yalanlarıyla kapatmayı. Kim bilir, belki de sen anlıyorsun gözlerimdeki acıyı. Ama ne senin sormaya dilin gidiyor ne de benim anlatmaya cesaretim yetiyor. Oysa uzanıp dizlerine, “Yoruldum artık anne!” diyerek ağlamayı ne de çok isterdim. Ama sen beni yine de iyi bil anne. Ne ben artık senin arkana saklanacak kadar küçüğüm ne de sen beni o yorgun dizlerinde taşıyabilecek kadar güçlüsün. Sebep olacağım her gözyaşına kurban olurum. Sen kendine iyi bak annem. Ben toparlanmanın yolunu nasıl olsa bir şekilde bulurum.
Zeki Ama Çalışmıyor
Uçak fobisinden ilişkilerine, askerlik anılarından üniversite günlerine dek birçok anektodu samimiyetle paylaşan Oğuzhan Uğur için hiciv ustası desek abartmış olmayız.
İlk gençliğinde karikatür de çizen Uğur, en ciddi konuları bile eğlendirerek anlatmaya devam ediyor.
Siz de hayatın absürtlüğü karşısında kara mizaha sığınıyorsanız, meşhur programı P!NÇ’e de kaynaklık etmiş durum komedisi tadındaki bu hikâyeleri okurken kendinizi gülmekten alıkoyamayacaksınız.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.