

Ateş Yakmak – Modern Klasikler 129
₺205,20 Orijinal fiyat: ₺205,20.₺37,44Şu andaki fiyat: ₺37,44.
Jack London, Kuzey topraklarını konu alan eserlerinde okurlarını buzla sarmalanmış bir diyarda adım adım gezdirir. Biri 1902’de, öbürü 1908’de yayımlanan ve “Ateş Yakmak” başlığını paylaşsalar da birbirlerinden olay örgüsü yönünden ayrılan iki hikâyeyle, “Yaşama Azmi” adlı üçüncü bir hikâyenin bir araya getirildiği bu derlemede de Jack London insanın buz kaplı doğayla ve kendi benliğiyle yüzleşmesini anlatır. Gençliğinde Klondike bölgesine altın aramaya giden ve soğuğun hüküm sürdüğü bu topraklarda bizzat yaşamış olan London, Alaska’dan Yukon’a, Kolondike’ten Kanada tundralarına kadar yörenin coğrafyasına ve sakinlerine oldukça hâkimdir. Jack London’ın karakterleri Kuzey’in dört bir yanda uzanan bembeyaz topraklarında vahşi doğanın gücüyle amansız bir mücadele halindedir. Doğanın, soğuğun ve pek iyi bilmedikleri bir coğrafyanın pençesinde, hayata tutunmaya çalışırlar. Ve ateş yakmak, bu varoluş mücadelesinin ilk adımıdır.
Yayınevi |
İş Bankası Kültür Yayınları |
---|---|
Yazar |
Jack London |
Sayfa Sayısı |
64 |
Kağıt Cinsi |
2. Hamur |
Baskı Yılı |
2021 |
Boyut |
"12 ,50 X 20 ,50" |
Cilt Tipi |
Karton Kapak |
5 adet stokta
İş Bankası Kültür Yayınları – Ateş Yakmak – Modern Klasikler 129
/n
Jack London, Kuzey topraklarını konu alan eserlerinde okurlarını buzla sarmalanmış bir diyarda adım adım gezdirir. Biri 1902’de, öbürü 1908’de yayımlanan ve “Ateş Yakmak” başlığını paylaşsalar da birbirlerinden olay örgüsü yönünden ayrılan iki hikâyeyle, “Yaşama Azmi” adlı üçüncü bir hikâyenin bir araya getirildiği bu derlemede de Jack London insanın buz kaplı doğayla ve kendi benliğiyle yüzleşmesini anlatır. Gençliğinde Klondike bölgesine altın aramaya giden ve soğuğun hüküm sürdüğü bu topraklarda bizzat yaşamış olan London, Alaska’dan Yukon’a, Kolondike’ten Kanada tundralarına kadar yörenin coğrafyasına ve sakinlerine oldukça hâkimdir. Jack London’ın karakterleri Kuzey’in dört bir yanda uzanan bembeyaz topraklarında vahşi doğanın gücüyle amansız bir mücadele halindedir. Doğanın, soğuğun ve pek iyi bilmedikleri bir coğrafyanın pençesinde, hayata tutunmaya çalışırlar. Ve ateş yakmak, bu varoluş mücadelesinin ilk adımıdır.
İlgili ürünler
Amok Koşucusu – Kırmızı Kedi Yayınevi
Bir Kadının Hayatından 24 Saat – Kırmızı Kedi Yayınevi
Cahil Filozof – Hasan Ali Yücel Klasikleri 389
Voltaire (1694-1778): Fransız edebiyatının en önemli yazarlarından olan François-Marie Arouet eserlerinde kullandığı Voltaire mahlasıyla tanınmıştır. Eleştirel zekâsı ve hiciv ustalığıyla sivrilen yazar, neredeyse bütün edebi türlerde eserler vermiş olmasının yanı sıra döneminin siyasi kurumlarına ve popüler düşünce tarzlarına oklarını yönelttiği Felsefe Sözlüğü ile bu alanda da etkili olmuştur. Fransız İhtilali’nin arifesinde Avrupa medeniyetinin gelişim yönünü etkileyen eserleri çağımızda da baskı ve bağnazlık karşısında yurttaşlık hakları ve özgürlük düşüncesinin başyapıtları yer alır. Cahil Filozof Voltaire’in yetmiş iki yaşında yazdığı, emin oldukları ve hâlâ şüphe duyduklarının bir katalogudur. “Ben kimim?” sorusundan başlayarak çıktığı yolculukta Descartes, Spinoza, Leibniz gibi düşünürlerin tezleriyle yüzleşir, kendinin ve başkalarının cehaletinden geçer ve aklın şafağına ulaşır. Bu küçük ama etkili eser Voltaire’in felsefesinin inancıyla birleştiği noktaya ışık tutması açısından da önem taşır.
Deccal Hristiyanlığa Lanet
Nietzsche, ölümünden sonra yayımlanan başyapıtında, çoğunluk karşısında azınlık bile olamayacak bir azlığı ifade ederken, o zamana kadar sağır kalınmış doğrulara kulak verecek yeni bir vicdanın doğuşunu muştuluyor, tıpkı bir peygamber gibi. O günden bugüne çok şeyler değişti. Hıristiyanlığa lanet okuyanlar, hele ki bu coğrafyada, hiç az değil. Keza yeni bir vicdanın doğuşunu bekleyenler de. Ama söz savını koruyor hâlâ:
“Bu kitap en azlarındır.”
Ermiş – Modern Klasikler 28
"İnsan için tüm amaçlarını susuzluktan çatlamış dudaklara ve tüm yaşamı bir çeşmeye dönüştüren bir armağandan daha büyüğü yoktur kuşkusuz. Benim şerefim ve ödülüm işte bu armağanda yatıyor. Ne zaman içmek için çeşmeye gelsem, diri suyun kendisini susamış bulmamda..."
Yıllar boyu kendisine yurt olan kentten ayrılırken, Ermiş'ten geride bıraktığı halka hitap etmesi istenir. Kent halkı ona aşk, evlilik, suç, ölüm, güzellik ve daha pek çok konuda sorular yöneltir. Aldıkları karşılık, hoşgörü ve sevginin biçimlendirdiği bir insan yaşamı üzerine hazine değerindeki öğütlerdir. Haklıyla haksızın, suçluyla suçsuzun, dimdik ayakta duranla düşmüşün aslında aynı insan olduğu bir yaşamdır bu...
Mürebbiye – Modern Klasikler 69
Mürebbiyeleri katı bir ahlak anlayışının kurbanı olurken, yetişkin dünyasının gaddarlığıyla tanışan iki masum çocuk; Como gölü kıyısındaki bir otelin dingin ortamında gözüne kestirdiği bir genç kıza imzasız aşk mektupları yazarak zalimce bir oyuna girişen görmüş geçirmiş beyefendi; Tirol Alplerinde küçük bir lokantada gençliğinin platonik aşkıyla karşılaşan, artık düşkün ve yaşlı olan bu adama yıllar öncesinden duyduğu gönül borcunu ödeme fırsatı bulan evli bir kadın; bir genç kızın yarı histerik şefkat arayışında ifadesini bulan susuzluktan kurumuş toprak ve sıkıntılı yağmur bekleyişi. Zweig bu öykü derlemesinde, dönüştürücü deneyimleri sağlam anlatılara dönüştürmekteki ustalığıyla yine insanın kusurlarını, özlemlerini, karşılaştığı engelleyici durumları empatiyle çözümlüyor.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.