Cumhuriyet Tarihi Yalanları 2
₺755,00 Orijinal fiyat: ₺755,00.₺622,88Şu andaki fiyat: ₺622,88.
Atatürk ve Cumhuriyet Düşmanlarının Yalanlarına Belgeli Cevaplar! Cumhuriyet Tarihi Yalanları; yandaşlığın, yalakalığın, Atatürk ve Cumhuriyet karşıtlığının prim yaptığı bu günlerde, Atatürk’e ve Cumhuriyet’e yönelik saldırılara, yalanlara, yanlışlara ve yutturmacalara belgelere dayalı olarak cevap vermek, kandırılan ve aldatılan kamuoyuna mümkün olduğu kadar gerçekleri göstermek amacıyla yazılmıştır. Cumhuriyet Tarihi Yalanları’nın ikinci cildinde cevap verilen yalanlardan bazıları şunlardır: Atatürk’ün Çanakkale Savaşlarında önemli bir başarısı yoktur! (Yalan) Çanakkale zaferi Liman von Sanders’in eseridir! (Yalan) Çanakkale zaferini yeşil sarıklılar kazandırmıştır! (Yalan) Kürt Sorunu Cumhuriyet’le başlamıştır! (Yalan) Atatürk ve Cumhuriyet, Kürtlere düşmandır! (Yalan) Atatürk Kürtlere özerklik sözü vermiştir! (Yalan) Şeyh Sait İsyanı’nda İngiliz parmağı yoktur! (Yalan) Dersim isyan etmemiştir! (Yalan) Cumhuriyet Doğu’ya yatırım yapmamıştır! (Yalan) Atatürk Dersim’de Alevi-Kürt katliamı yapmıştır! (Yalan) Said-i Nursi Kurtuluş Savaşı kahramanıdır! (Yalan) Said-i Nursi’nin ayrılıkçı Kürt hareketiyle ilgisi yoktur! (Yalan) Said-i Nursi siyasetle ilgilenmemiştir! (Yalan) Said-i Nursi Hür Adam’dır; Almancı ve Amerikancı değildir! (Yalan) Atatürk, İsmet İnönü ve CHP camileri kapatmıştır! (Yalan) İsmet İnönü din düşmanıdır! (Yalan) İsmet İnönü paralardan Atatürk fotoğrafını çıkartmıştır! (Yanlış) Cumhuriyet Tarihi Yalanları’nda, Türkiye’nin dönüştürülme sürecinde, yakın tarihin nasıl sistemli bir şekilde çarpıtıldığı, Atatürk’ün ve Cumhuriyet’in nasıl ahlaksızca karalandığı ve Türk insanının nasıl vicdansızca kandırıldığı şüpheye yer bırakmayacak biçimde kanıtlanmıştır. “Dünyanın yarısını her zaman ve dünyanın hepsini bir zaman aldatmak mümkündür; fakat bütün dünyayı her zaman aldatmak mümkün değildir.” -Mustafa Kemal Atatürk-
| Yayınevi |
İnkılap Kitabevi |
|---|---|
| Yazar |
Sinan Meydan |
| Baskı Yılı |
2016 |
3 adet stokta
İnkılap Kitabevi – Cumhuriyet Tarihi Yalanları 2
/n
Atatürk ve Cumhuriyet Düşmanlarının Yalanlarına Belgeli Cevaplar! Cumhuriyet Tarihi Yalanları; yandaşlığın, yalakalığın, Atatürk ve Cumhuriyet karşıtlığının prim yaptığı bu günlerde, Atatürk’e ve Cumhuriyet’e yönelik saldırılara, yalanlara, yanlışlara ve yutturmacalara belgelere dayalı olarak cevap vermek, kandırılan ve aldatılan kamuoyuna mümkün olduğu kadar gerçekleri göstermek amacıyla yazılmıştır. Cumhuriyet Tarihi Yalanları’nın ikinci cildinde cevap verilen yalanlardan bazıları şunlardır: Atatürk’ün Çanakkale Savaşlarında önemli bir başarısı yoktur! (Yalan) Çanakkale zaferi Liman von Sanders’in eseridir! (Yalan) Çanakkale zaferini yeşil sarıklılar kazandırmıştır! (Yalan) Kürt Sorunu Cumhuriyet’le başlamıştır! (Yalan) Atatürk ve Cumhuriyet, Kürtlere düşmandır! (Yalan) Atatürk Kürtlere özerklik sözü vermiştir! (Yalan) Şeyh Sait İsyanı’nda İngiliz parmağı yoktur! (Yalan) Dersim isyan etmemiştir! (Yalan) Cumhuriyet Doğu’ya yatırım yapmamıştır! (Yalan) Atatürk Dersim’de Alevi-Kürt katliamı yapmıştır! (Yalan) Said-i Nursi Kurtuluş Savaşı kahramanıdır! (Yalan) Said-i Nursi’nin ayrılıkçı Kürt hareketiyle ilgisi yoktur! (Yalan) Said-i Nursi siyasetle ilgilenmemiştir! (Yalan) Said-i Nursi Hür Adam’dır; Almancı ve Amerikancı değildir! (Yalan) Atatürk, İsmet İnönü ve CHP camileri kapatmıştır! (Yalan) İsmet İnönü din düşmanıdır! (Yalan) İsmet İnönü paralardan Atatürk fotoğrafını çıkartmıştır! (Yanlış) Cumhuriyet Tarihi Yalanları’nda, Türkiye’nin dönüştürülme sürecinde, yakın tarihin nasıl sistemli bir şekilde çarpıtıldığı, Atatürk’ün ve Cumhuriyet’in nasıl ahlaksızca karalandığı ve Türk insanının nasıl vicdansızca kandırıldığı şüpheye yer bırakmayacak biçimde kanıtlanmıştır. “Dünyanın yarısını her zaman ve dünyanın hepsini bir zaman aldatmak mümkündür; fakat bütün dünyayı her zaman aldatmak mümkün değildir.” -Mustafa Kemal Atatürk-
İlgili ürünler
Başkomutan Emsalsiz Lider
Başkomutan kitabı, Türk milletinin varoluş mücadelesini Mustafa Kemal’in askeri kariyerini izleyerek anlatıyor. Onun hangi kritik dönemde, hangi hayati kararı, nelere dayanarak aldığını ve bunların sonuçlarını tartışıyor.
Sadece siyasi durum ve güç ilişkileri açısından değil, arazi bilgisi ve insan psikolojisi açısından da Mustafa Kemal’in tercih ve aksiyonlarını analiz ediyor.
Ahmet Yavuz bizi hem arazide hem arşivlerde bir zaman yolculuğuna çıkarıyor ama ayaklarımızı bugüne bastırarak… Mustafa Kemal’in izinde bugünü daha iyi anlamak, onu geleceğe taşımak için.
Heyet 3 Devletin Anlaşılmamış Devri
Bir dönemin hiç duymadğınız olaylarını okumaya hazır mısınız ?
Vahdettin ile Mustafa Kemal’in arasındaki gizli antlaşmalar, İngiliz ve Amerikan istihbarat belgelerinde Kurtuluş Savaşı’nın perde arkası, Kazım Paşa’nn günlüğünde ve hatıralarında geçen çok önemli detaylar, İstanbulda’ki gizli birlik, Enver Paşa ve Mustafa Kemal Paşa arasndaki gizli savaş, Atatürk’ün ölümünün ardındaki sır, Atatürk’ün Abdülhamid ve Vaahdettin hakkında söylediği bomba sözler, İttihat Terakki’nin gizemleri, Kurtuluş Savaşı’nın ve Cumhuriyet’in kuruluş yıllarındaki olayları ve daha birçok şey.
Yazılan her şey belgelere, hatıralara ve kaynaklara dayalı bir şekilde bu kitapta seni bekliyor. Okurken her satırda hayretiniz artacak ve yakın tarihin en derin sularına gireceksiniz. Bir tarih profesörü olsanız bile, inanın bu kitaptan çok şey öğreneceksiniz. Bunun için ilk sayfayı açıp başlamanız yeterli. Zaten duramayacaksınız.
Kgb Kremlinin Gözleri
İnsan, var oldu.
Efendi oldu, ama çoğunlukla da köle oldu.
Sınıf, bir bakıma kader de oldu. Halklar ilk günden itibaren baskı, sömürü ve adaletsizlik ile kavgalı oldu. 1789’da ayaklandı, “özgürlük, eşitlik, kardeşlik!” dedi, kan döktü, can verdi, tiranları devirdi. Fransız Devrimi ile ümitlenir gibi olmuştu ki Sanayi Devrimi, eski düzeni yeniden kurdu; efendi yerine patron, köle yerine işçi geldi. Karl Marx diye biri çıktı. Kapitalizm bela, tarih dediğimiz sınıf mücadelesi dedi. Komünizm diye bir hayal kurdu. Sınıf değil kardeşlik, sömürü değil yoldaşlık olacaktı. Adeta bir dünya cenneti. Böyle bir dünya mümkün, “zincirlerinizden kurtulun!” dedi. Ve ekledi: “Kurtulun ve son bir devrim daha yapın!”
Rusya’da Lenin diye biri çıktı, “evet, mümkün!” dedi. Önce Çar’ı devirdi, sonra her şeyi. Rusya’yı yaptı Sovyetler Birliği. Olacaktı komünist bir dünya cenneti. Ancak bu, hayal edilenden çok farklı bir komünizmdi. Dikiş tutmadı, tutsun diye yaratıldı bir terör makinesi.
Adı KGB idi…
Daha iyi bir dünya adına yaktı, yıktı, ezdi geçti. Ezdikçe büyüdü, büyüdükçe daha çok ezdi. Devrimlerle darbelerle dünyanın yarısını ele geçirdi; herkesi izledi, herkesi dinledi; cennet idealinden yarattı bir korku devleti. Özgürlük adına özgürlükleri, insanlık adına insanları yok etti.
Bizzat kendisini besleyip büyütenleri bile…
Ve bir gün geldi, kendi elleriyle kurduğu cennet hayalini, cehenneme dönüşmüş bir kâbus olarak yine kendi elleriyle toprağa verdi.
Belki de bu, daha en başından itibaren yanlış yerde, yanlış zamanda yapılmış bir devrimin hikâyesiydi...
Padişahların Akıl Hocaları
Savaş Sanatı – Hasan Ali Yücel Klasikleri 234
Sun Zi / Sun Tzu (MÖ 6. yy) Yazarın adı Wade-Giles transkripsiyon sisteminde “Sun Tzu”, Pin-Yin transkripsiyon sisteminde “Sun Zi” olarak yazılmaktadır. Doğum ve ölüm tarihi tam olarak bilinmemektedir. Komutan ve düşünür olarak ünlenen Sun Zi’nin Savaş Sanatı adlı eseri insanlık tarihinin en eski ve en fazla araştırılan ve tartışılan strateji eseridir. Bütün dünyada sadece askerlik alanında değil, iş idaresi ve kişisel gelişim gibi pek çok alanda da bir strateji klasiği olarak kabul görmüştür.
Selçuklular Osmanlılar Ve İslam
Müslüman Türk devlet ve toplum geleneğinde değişik boyutlarıyla İslam’ın yeri ve işlevi konusu, belki ilk bakışta Kristof Kolomb’un yumurtası gibi basit görünebilir. Ama temelde bu, Türk devletlerinin iç ve dış politikalarını, toplumlarının yapısını doğru ve gerçekçi olarak anlamamız ve analiz etmemiz konusunda önemli ve karmaşık rolü olan bir problemdir. Bu itibarla yüzyıllara yayılan uzun soluklu bir tarih sorunsalı olarak zihniyet, kullanılan araçlar, uygulanan yöntemler ve elde edilen sonuçlar olarak ciddi bir şekilde tartışılmayı hak ediyor.

Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.