Meczup – Can Yayınları
₺155,00 Orijinal fiyat: ₺155,00.₺115,86Şu andaki fiyat: ₺115,86.
İnsan nasıl meczup olur? Cibran’a göre herkes kadim gerçeklerin bilinciyle doğar. Gerçek yüzlerini gizleyen toplumun içinde bu bilgiyi unutur, arayışından vazgeçer. Ta ki bir gün uykusundan uyanana ve her şeyi olduğu gibi görene kadar. Ancak bu özgürlüğün bedeli meczup olarak görülmesi ve toplumun dışına itilmesidir. Yazarın kendi çizimleriyle yayımladığımız Meczup, adeta yüzyılların birikimini taşıyan bir bilgelikle bize, insanın benlik arayışında her zaman aklına gelen soruları sorduruyor.
| Yayınevi |
Can Yayınları |
|---|---|
| Yazar |
Halil Cibran |
| Sayfa Sayısı |
88 |
| Kağıt Cinsi |
2. Hamur |
| Baskı Yılı |
2021 |
| Boyut |
"12 ,50 X 19 ,50" |
| Cilt Tipi |
Karton Kapak |
1 adet stokta
Can Yayınları – Meczup – Can Yayınları
/n
İnsan nasıl meczup olur? Cibran’a göre herkes kadim gerçeklerin bilinciyle doğar. Gerçek yüzlerini gizleyen toplumun içinde bu bilgiyi unutur, arayışından vazgeçer. Ta ki bir gün uykusundan uyanana ve her şeyi olduğu gibi görene kadar. Ancak bu özgürlüğün bedeli meczup olarak görülmesi ve toplumun dışına itilmesidir. Yazarın kendi çizimleriyle yayımladığımız Meczup, adeta yüzyılların birikimini taşıyan bir bilgelikle bize, insanın benlik arayışında her zaman aklına gelen soruları sorduruyor.
İlgili ürünler
Casuslar Ve İstihbaratçılar
Klasik anlatımların dışına çıkan bir casusluk kitabı. Çok konuşulan, hiç anlatılmayan ve yeni ortaya çıkan casusların, istihbaratçıların sarsıcı hikayelerini okuyup aynı zamanda dönemin istihbarat bağlantılarına da şahit olmak ister misiniz?
Tarihten günümüze kadar uzanan bu derin dünyanın deşifresi sizi derinden sarsacak. Unutmayın, casusluk tarihinde her şey yazılmadı.
Çoğu zaman saklandı. Biz ise bu kitapta bağlantıları birleştire birleştire çok konuşulan bu adamlar hakkındaki gerçekleri ortaya çıkaracağız.
Şahit olmaya cesaretiniz var mı?
Edebi Ve Edepsiz Beyoğlu Bohem Bir Rehber
Bu küçük rehber diğerlerine benzemiyor, sevgili okur. Çünkü şehrini hiç bırakmayan Umur Talu, her sokağa kendinden bir parça yerleştirerek Cadde-i Kebir’i arşınlıyor. Zaman zaman başkaları da eşlik ediyor ona; yazarlar, şairler, bazen yalnızca kitaplar, en çok kitaplar, filmler.
Ama bu bir anı kitabı da değil. Bir semtin zamanlar boyunca dönüşümünün, değişiminin, insanlara ayak uydurma
serüveninin öyküsü. Büyük bir Beyoğlu kitaplığı. Edebiyatın, edepsizliğin, avare gezenlerin kokusunu taşıyan zarif bir kaos.
Kitabın sayfaları arasında Eftalikos’ta Sait Faik’e rastlayacaksınız.
Park Otel’de Yahya Kemal olacak. Nazım Hikmet ilk şiirini yazacak, Cemal Süreya bir şiir daha okuyacak. Yusuf Atılgan yürürken Aylak Adam’a rastlayacak! Bihter ile Zavallı Necdet aynı yerden alışveriş yaparken belki oralarda bir yerlerde eğlence peşindedir Behlül...
Satırların arasında, belki defalarca geldiğiniz belki de hiç görmediğiniz Beyoğlu’nun çapkın, yılgın, ayyaş, serseri, entelektüel, zıpkın, hayalperest ve bohem yüzleri sizinle arşınlayacak caddeyi.
Huzursuzluğun Kitabı – Ayrıntı Yayınları
Bu rastlantısal izlenimlerde, rastlantısal olma dışında başka bir arzu taşımadan, kurgusal otobiyografimi, yaşamsız tarihimi, kayıtsızca aktarıyorum. Bunlar benim İtiraflarım...
Lizbon’da bir şirkette muhasebe yardımcısı olarak çalışan Bernardo Soares yaşamının büyük bölümünü kiralık odasıyla kasvetli işyeri arasında geçirir. Gün boyunca kendini bir hiç olarak hissettiği beniyle ancak gece olunca bir araya gelmektedir. Bu aslında belirsizliklerle dolu, kendinden taşarak insan varoluşunu sorgulayan bir karşı karşıya geliştir. Sessiz odasında, eskiden beri olduğu ve gelecekte de olacağı gibi yalnızlık, iç sıkışıklığı ve kederle yazar.
Muhasebe yardımcısı Bernardo Soares’in düşlerdeki gece yolculuğunu kâğıda döken Huzursuzluğun Kitabı, Portekiz dilinin büyük şairi Fernando Pessoa’nın bugün neredeyse onun kadar nam sahibi sandukasında bulunmuştur. Olağanüstü birikimi ve edebi derinliği ölümünden çok sonra kabul görmüş olan yazarın ardında bıraktığı binlerce el yazması belge arasında öne çıkan Huzursuzluğun Kitabı, esasen nevi şahsına münhasır bir otobiyografik romandır. Pessoa yalnızlıklar, çaresizlikler, pişmanlıklar ve acı veren mutluluklarla örülü yaşamını, günce, anlatı ve deneme gibi türlerin olanaklarından yararlanarak, yer yer aforizma biçiminde alımlanacak çarpıcı ifadelerle ve günün birinde okunacağı ve takdir edileceği umuduyla kaleme alır.
İncir Çekirdeği
İskele Gazinosu
Yaşadım Demek İçin Ne Yapmalı?
Ne Olursa Olsun Her Zaman İyiyi Düşün.
Asla Kin Besleme.
Daima Ölçülü Ol.
Hayatta Herkesle Ve Her Şeyle Aramızda, İhlal Edilmemesi Gereken, Görünmez Sınırlar Var.
İnsan Bu Dünyada Aklı Kadar Yer Kaplıyor.
Şartlar Seni Zorlasa Da Kendin Olma Çabandan Vazgeçme.
Gözünü Hedefine Diken İnsan Zararsızdır.
Kendini Anlatmayacaksın, Bırakacaksın İnsanlar Seni Tanısın.
Gelişmeye Cüret Edecek Kadar Cesur Değilsen Hayatta İz Bırakamazsın.
Bu Yolda Öğrendiklerimiz Ve Öğrettiklerimiz Bizi Biz Yapar.
Yol Hikayeleri
Mekân, kendisi ve doğduğu topraklar arasında döne döne dans edercesine kaçarken, zamana özgü sanılan güçten çok daha fazla gücü olduğunu kanıtlıyor; saatler geçtikçe mekân, zamanın oluşturduklarına çok benzeyen ama bazı açılardan onları da aşan değişimlere neden oluyordu.
“Turizmin altın çağı” olarak kabul edilen modern yüzyılda diğer sanatlar gibi edebiyat da dünyayla yeni bir bağ kurmaya başlamıştı. Thomas Mann da birçok çağdaşı gibi hayatı boyunca seyahat eden, defterlerinde ve mektuplarında bu seyahatlerin kaydını tutan, onları romanlarına ve hikâyelerine taşıyan bir yazardı. Venedik’te Bir Ölüm’ün Tadzio’su ve Büyülü Dağ’ın şifa arayan Hans Castorp’u gibi karakterler de onun gezilerinden ve uluslararası duyarlılığından koparılamayacak karakterlerdi.
Yol Hikâyeleri, Thomas Mann’ın gezgin kimliğine ışık tutan bir derleme; yok olmuş bir dünyaya ait resimsel izlenimlerle dolu bir albüm.

Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.