Okulsuz Toplum
₺260,00 Orijinal fiyat: ₺260,00.₺208,00Şu andaki fiyat: ₺208,00.
Okullaştırma, eğitimle aynı anlama mı gelmektedir? Kesinlikle hayır. Herkes günbegün bir şeyler
öğrenmektedir. Dürüst olmak gerekirse, çoğumuz, yaşamımızda okullaşmanın doğrudan ve derin
bir etkiden son derece yoksun olduğunu görürüz. Bu durumda iki soru ortaya çıkmaktadır: Her
toplumda okullaşmaya bu derece büyük bir önem ve prestij kazandıran nedir? Eğitimin işlevi bir
şüphe içeriyorsa, okullaşma gerçekte ne anlama gelmektedir?
Ivan Illıch, bu eserinde okulun, statükonun korunmasına vesile olan araçlardan biri olduğundan
dolayı bu prestije sahip olduğu yolundaki tezini kanıtlamaya çalışmaktadır. Ona göre
günümüzdeki okullar eğitim açısından etkisiz olduğu kadar, bölücü bir nitelik de taşımaktadır.
| Yayınevi |
Şule Yayınları |
|---|---|
| Yazar |
Ivan Illich |
| Baskı Yılı |
2013 |
1 adet stokta
Şule Yayınları – Okulsuz Toplum
/n
Okullaştırma, eğitimle aynı anlama mı gelmektedir? Kesinlikle hayır. Herkes günbegün bir şeyler
öğrenmektedir. Dürüst olmak gerekirse, çoğumuz, yaşamımızda okullaşmanın doğrudan ve derin
bir etkiden son derece yoksun olduğunu görürüz. Bu durumda iki soru ortaya çıkmaktadır: Her
toplumda okullaşmaya bu derece büyük bir önem ve prestij kazandıran nedir? Eğitimin işlevi bir
şüphe içeriyorsa, okullaşma gerçekte ne anlama gelmektedir?
Ivan Illıch, bu eserinde okulun, statükonun korunmasına vesile olan araçlardan biri olduğundan
dolayı bu prestije sahip olduğu yolundaki tezini kanıtlamaya çalışmaktadır. Ona göre
günümüzdeki okullar eğitim açısından etkisiz olduğu kadar, bölücü bir nitelik de taşımaktadır.
İlgili ürünler
2. Sınıf Tüm Dersler Tatil Gezegeni
3. Sınıf Bilsem Konu Anlatım Hazırlık Kitabı
3. Sınıf Tüm Dersler Soru Bankası – Evrensel İletişim Yayınları
3. Sınıf Tüm Dersler Tatil Gezegeni
Bağırmayan Anneler
Anneniz Size Bağırıp Döver Miydi?
Benim küçüklüğümde çocukları dövmek, hakaret etmek, bağırmak ‘normal’ kabul edilen bir ebeveynlik davranışıydı. Aileler çocuklarına bu davranışlarda bulunduklarında, şimdinin annelerinin yaşadığı pişmanlık, vicdan azabı ya da hatayı telafi etmek gibi duygular yaşamazlardı. Çünkü o dönem ‘kızını dövmeyen dizini döver’, ‘dayak cennetten çıkmadır’ dönemiydi. Öyle öğrenmişlerdi. Çocuk hata yaptığında ceza verilmeliydi, hatta ceza ne kadar büyük olursa o kadar iyiydi. Mesela çocuğu dövmek demek, ‘bak bu davranışın çok yanlış, o kadar ki seni dövüyorum, canını yakıyorum ki bir daha yapmayasın’ demekti.
İşin ironik kısmı, geçmişe dönüp baktığımızda annelerin ya da babaların bizleri dövdüğü, bağırıp çağırdığı, aşağılanmış hissettirdiği anları gözlerimiz dolarak hatırlıyor olmamıza rağmen, neden yaptıklarını yani vermek istedikleri dersi hatırlamıyor olmamız. Eminim sizler de belli şeyler hissediyorsunuzdur: Ebeveynin vermek istediği ders unutuldu gitti. Geriye sadece yenilen dayakların ve işitilen azarların soğuk anıları kaldı.
İşte bu kitap tam da bunun için yazıldı. Evlatlarımız yıllar sonra geriye dönüp baktıklarında yanaklarına atılmış bir tokadın soğukluğundan çok, yüreklerine dokunan bir annenin sıcaklığını hissetsinler diye…
O zaman gelin hep birlikte; Niyet Ettik Niyet Eyledik Bağırmayan Anneliğe…
Çocuklar Ve Çiçek Mezarlıkları
Karşınızdaki çocuk; bir yaban mersini, papatya, gündüzsefası, cennetkuşu çiçeği, gelincik, gök sarmaşığı ya da yeşil kanatlı yabani orkide olabilir. Hepsinin farklı ihtiyaçları, farklı hassasiyetleri vardır. Onlardan rengârenk tarhlar yerine, kasvetli çiçek mezarlıkları yaratmak istemiyorsanız başkasının çizdiği otoyolları, sizi gitmenizi istedikleri yerlere doğru yönlendiren işaretleri, politize olmuş düşünce kalıplarını, karmakarışık çizgilerle dolu haritaları ve bilindik yollardan gitme konforunu terk edin. Çocukların kendi yollarını çizmelerine ve kendi ruhlarını bulmalarına izin verin. Gölgesinde nefesleneceğiniz bir ulu çınar, bir yönder, bir bilge bulun. Birbirinizle yaptığınız iyi şeylerin ve güzelliklerin mayalarını paylaşın, emanetler alın ve emanetler verin. Ezilmemiş otlarla örtülü yeşil bayırlara tırmanın, taşları kaldırıp altlarına bakın. Mısır, pancar ya da pamuk tarlalarında başıboş dolaşın. Karşılaştığınız ıssız kulübelerin kapılarını tıklatın. Sükûtu sevin ve yüceltin. Sol yanınızda hiç durmadan atıp duran ve sesini size duyurmaya çalışan o ritmi dinleyin.
İlk Okuma Kitabım- Elifin Yılsonu Gösterisi
Kırmızı Karınca 2 Hiperaktivite Ve Dikkat Eksikliği
Hiperaktivite ve Dikkat Eksikliği problemi yaşayan Boğa Boğaç, Suda Sude ve Hiper Efe günün birinde Kırmızı Karınca ile karşılaşırlar. Kırmızı Karıncanın onlara yaptığı eğitim koçluğu sayesinde dikkatlerini toplamaya odaklanmayı ve konsantre olabilmeyi öğrenirler. Aynı zamanda, beyinlerinin her iki tarafını aynı anda kullanma becerilerini geliştirerek, beyin performanslarını arttırırlar.
Bu kitap hem öğrencilere, hem öğretmenlere hem de anne-babalara Hiperaktivite ve Dikkat Eksikliği konusunda muhteşem bir yol gösterici olacaktır. Sunulan çözüm yolları konusunda alanında ilk eser olduğunu siz de fark edeceksinizdir.

Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.