

Karşılığını Bulamamış Sorular
₺324,00 Orijinal fiyat: ₺324,00.₺144,00Şu andaki fiyat: ₺144,00.
Sahi senden mi doğdum anne
Yollar nehirler kuşluk vakitleri dururken
Bir insandan mı doğar bir çocuk
Anne senin yüreğin taş olsa dayanır mı
Kuş olsa çiçek olsa gündüz olsa
Kırılmaz mı acıdan bir sap menekşenin boynu
Bu kez dağlar doğursun beni anne
Sen de ılık yağmur ol
Durmadan yağ kanayan yerlerime.!
Yayınevi |
Kırmızı Kedi Yayınevi |
---|---|
Yazar |
Haydar Ergülen |
Sayfa Sayısı |
88 |
Kağıt Cinsi |
2. Hamur |
Baskı Yılı |
2022 |
Boyut |
"13 ,50 X 19 ,50" |
Cilt Tipi |
Karton Kapak |
1 adet stokta
Kırmızı Kedi Yayınevi – Karşılığını Bulamamış Sorular
/n
Sahi senden mi doğdum anne
Yollar nehirler kuşluk vakitleri dururken
Bir insandan mı doğar bir çocuk
Anne senin yüreğin taş olsa dayanır mı
Kuş olsa çiçek olsa gündüz olsa
Kırılmaz mı acıdan bir sap menekşenin boynu
Bu kez dağlar doğursun beni anne
Sen de ılık yağmur ol
Durmadan yağ kanayan yerlerime.!
İlgili ürünler
Bağbozumu Şarkıları
Tanrılar arasında insan yalnızlığı mı
İnsanlar arasında insan yalnızlığı mı?
Korkusu küçük düşürüyor hayatımızı.
Ne diyordu ince şeylerin annesi
“Ötekini oku, derinde dipte duranı.”
Kilisenin bahçesinde mumdan bir harita
Bütün göç yollarının iki ucuna tutunmuş
“Geride kalmanın cezasıyım –diyor-
Biliyor musun, hoyratlık değil de
İncelik yakıyor canımı...”
Bu kalabalıkta bu tenhalık--
Sevgilim, bütün sözlerimi
Mazlumların rüyasından seçtim ben.
Budur, düşünmeden bildiğim
Budur, ayaklarına serdiğim has bahçe...
Bütün Şiirleri 2
Babam gelirdi ve akşam olurdu.
Bahçedeki akasya ağacı, gün boyu biriktirdiği kuşları,
birer hayal topu olarak uzatırdı yatağımıza.
Siyah-beyaz bir fotoğraf gibi gelirdi babam.
Kamyonlar hep geceleri, hep uzaklara giderdi.
Ben o zamanlar bütün babaları susar sanırdım.
Yalnızca gaz lambasıyla konuşan bir diş gıcırtısıydı babam.
Kapılar titreyerek açılır, titreyerek kapanırdı.
Tanrıyı ve uzun konuşanları sevmezdi hiç.
Babamdan yapılmış bir korkuydu dünya.
Sevgi Duvarı – Modern Türk Edebiyatı Klasikleri 3
Siyah Gözlerine Beni De Götür
Nurullah Genç'in hayata armağan ettiği kelimeler, şiirin en güzel duraklarına götürüyor okuru yeniden.
Daha dokunmadan kurudu irem
Çöllere bir türlü yağamıyorum
Yeni bir koşunun başlangıcında
Biraz deprem sonrası
Biraz şehir hülyası
Bir kalp yangınından geriye kalan
Siyah gözlerine beni de götür
Artık bu yerlere sığamıyorum
Sıcak Nal
Ağzı ağzına dolu telefonlardan
Gözleri bozuk paralardan
Saplantılı duvar saatlerinden
İçkilerin giderek küçülmesinden
Belli, iyi şeyler olmayacak.
Bu kitaptaki şiirler Cemal Süreya’nın güz mevsimine ait. Erken kaybettiği dostları Edip Cansever ve Turgut Uyar’dan söz eden, türbeleri dolaşan ve “Yaşadım, Tanrım,” diye hayatının muhasebesini yapan şairin Sıcak Nal’daki tüm dizelerinde aynı melankolik hava esiyor.
Yanılgı Saatleri
Yaşıyoruz Sessizce
Bu kitap, bizim sagu, mersiye, ağıt geleneğimize, göç edeni de burada tutan, yaşatan yepyeni bir özellik getiriyor. Üç kadim kavram, yaşamın üç büyük izleği, aşk, yalnızlık ve ölüm, şiirden şiire iç içe geçerek birbirinin kapısını çalıyor. Sonra üçü birlikte gelip hepimizin hayatına doluyor. Yaşıyoruz Sessizce, aşkın, emeğin ve dünyanın ölümle bir daha yüceltildiği bir varoluş simyası.
- Şeref Birsel
Sarkaç durdu. Kapı yok.
Ayna buğulanmıyor.
Tanrı bitti.
Ölüm değil büyük ceza
Her zerresi yalnızlık
Bir dünyayı sevmek hala.
Ayrılık burcum…
Parmaklarım birer mihrap çırası
Gövdem bitene kadar tüteceğim başında.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.