İskandinav Mitolojisi
₺280,00 Orijinal fiyat: ₺280,00.₺231,00Şu andaki fiyat: ₺231,00.
“Başlangıçtan Önce Hiçbir Şey Yoktu: Ne Toprak Vardı Ne Gökkubbe, Ne Yıldızlar Vardı Ne De Gökyüzü¨. Şekilsiz Ve Şemalsiz, Sisten Bir A^lem İle Durmadan Yanan Ateşten Bir A^lemdi Var Olan.”
Neil Gaiman, eserlerinde fantastik diyarlar yaratırken kadim mitolojilerden her zaman ilham alan bir yazar olmuştur. Şimdi ise dikkatini bu diyarların kaynağına yöneltiyor ve destansı kuzey masallarını kendine has üslubuyla anlatıyor.
İskandinav Mitolojisi’nde yazar mühim İskandinav tanrılarını tasavvur ederken mitlerin aslına sadık kalıyor: Odin, Yüceler Yücesi, bilge, cüretkâr ve kurnaz. Thor, Odin’in oğlu, muazzam kudretine rağmen tanrıların en bilgesi olduğu söylenemez. Ve Loki, Odin’in kan kardeşi, oyunbaz ve önünde kimsenin duramadığı bir düzenbaz.
Gaiman, eski çağa bu ait hikâyeleri tıpkı bir romancı gibi ele alıyor; hikâyeler efsanevi dokuz âlemin yaratılışından başlıyor ve tanrıların, cücelerin, devlerin maceralarıyla devam ediyor. Thor’un çekicinin nasıl çalındığından, içenlere şairane ilhamlar veren bal şarabının kaynağının ne olduğuna kadar pek çok mit Gaiman’ın nüktedan cümleleriyle yeniden hayat buluyor. En nihayetinde her şey tanrıların alacakaranlığında doruğa çıkıyor: Ragnarök’te…
“Gaiman’ın her zamanki gibi yalın ve su gibi akan kelimeleri ortaçağ metinlerinin dramatik gücünü yansıtmayı başarıyor. Hikâyeleri anlatma tarzı yediden yetmişe herkese uygun ve bu hem yerinde hem de akıllıca bir hamle.” –Ursula K. Le Guin
“İskandinav Mitolojisi’nde Gaiman eski mitleri öyle canlı anlatmış ki okurken yatak odam Valhalla’ya dönüşecek sanmaya başladım. Cüceler, devler ve yaratıklar da dahil tüm İskandinav panteonunu bir film ya da roman gibi işliyor. Ne yalan söyleyeyim, kendime göğüs zırhı sipariş etmeme şu kadar kaldı. Takdiminde Gaiman’ın da dediği gibi, bu öyküler dünyayı yaratan ateş ve buzdan başlayıp dünyayı sona erdiren ateş ve buza giden yolculuğu anlatıyor.” –Lidia Yuknavitch
“Bu kitap sayesinde, çocukken severek okuduğum mitler yeni nesle, baştan keşfedilmek üzere anlatılacak. Ne de olsa, tekrar anlatılamayan öyküler unutulmaya mahkumdur ve her neslin bu mitleri yeniden keşfetmesi ve anlaması gerekir.” –Joanne Harris
| Yayınevi |
İthaki Yayınları |
|---|---|
| Yazar |
Neil Gaiman |
| Sayfa Sayısı |
272 |
| Kağıt Cinsi |
2. Hamur |
| Baskı Yılı |
2021 |
| Boyut |
"13 ,00" ,50 X 21 |
| Cilt Tipi |
Karton Kapak |
1 adet stokta
İthaki Yayınları – İskandinav Mitolojisi
/n
“Başlangıçtan Önce Hiçbir Şey Yoktu: Ne Toprak Vardı Ne Gökkubbe, Ne Yıldızlar Vardı Ne De Gökyüzü¨. Şekilsiz Ve Şemalsiz, Sisten Bir A^lem İle Durmadan Yanan Ateşten Bir A^lemdi Var Olan.”
Neil Gaiman, eserlerinde fantastik diyarlar yaratırken kadim mitolojilerden her zaman ilham alan bir yazar olmuştur. Şimdi ise dikkatini bu diyarların kaynağına yöneltiyor ve destansı kuzey masallarını kendine has üslubuyla anlatıyor.
İskandinav Mitolojisi’nde yazar mühim İskandinav tanrılarını tasavvur ederken mitlerin aslına sadık kalıyor: Odin, Yüceler Yücesi, bilge, cüretkâr ve kurnaz. Thor, Odin’in oğlu, muazzam kudretine rağmen tanrıların en bilgesi olduğu söylenemez. Ve Loki, Odin’in kan kardeşi, oyunbaz ve önünde kimsenin duramadığı bir düzenbaz.
Gaiman, eski çağa bu ait hikâyeleri tıpkı bir romancı gibi ele alıyor; hikâyeler efsanevi dokuz âlemin yaratılışından başlıyor ve tanrıların, cücelerin, devlerin maceralarıyla devam ediyor. Thor’un çekicinin nasıl çalındığından, içenlere şairane ilhamlar veren bal şarabının kaynağının ne olduğuna kadar pek çok mit Gaiman’ın nüktedan cümleleriyle yeniden hayat buluyor. En nihayetinde her şey tanrıların alacakaranlığında doruğa çıkıyor: Ragnarök’te…
“Gaiman’ın her zamanki gibi yalın ve su gibi akan kelimeleri ortaçağ metinlerinin dramatik gücünü yansıtmayı başarıyor. Hikâyeleri anlatma tarzı yediden yetmişe herkese uygun ve bu hem yerinde hem de akıllıca bir hamle.” –Ursula K. Le Guin
“İskandinav Mitolojisi’nde Gaiman eski mitleri öyle canlı anlatmış ki okurken yatak odam Valhalla’ya dönüşecek sanmaya başladım. Cüceler, devler ve yaratıklar da dahil tüm İskandinav panteonunu bir film ya da roman gibi işliyor. Ne yalan söyleyeyim, kendime göğüs zırhı sipariş etmeme şu kadar kaldı. Takdiminde Gaiman’ın da dediği gibi, bu öyküler dünyayı yaratan ateş ve buzdan başlayıp dünyayı sona erdiren ateş ve buza giden yolculuğu anlatıyor.” –Lidia Yuknavitch
“Bu kitap sayesinde, çocukken severek okuduğum mitler yeni nesle, baştan keşfedilmek üzere anlatılacak. Ne de olsa, tekrar anlatılamayan öyküler unutulmaya mahkumdur ve her neslin bu mitleri yeniden keşfetmesi ve anlaması gerekir.” –Joanne Harris
İlgili ürünler
Festergrimm
MEKANİK BİR DEV UYANIRKEN, KASABA İÇİN ZAMAN DARALIYOR!
Büyük Nautilus Oteli’nin Kayıp Eşya Koruyucusu Herbie ve korkusuz arkadaşı Violet, şu ana dek Tuhaf Deniz Kasabası’nın pek çok sırrını ortaya çıkarmıştır: Dalgaların altında gizlenen, sahillere vuran ve kilitli kapıların ardında yatan sırlar. Zeki ve acımasız düşmanları Sebastian Yılanbalık, kasabanın soğuk ve fırtınalı bir gününde ölümden dönmüşçesine ortaya çıkıp uzun süredir kapalı olan balmumu müzesini açma planlarını anlattığında, maceraperest ikili onun kötü niyetlerinden şüphelenir. Araştırmaları onları kasabanın sırlarla dolu efsanevi geçmişine götürdüğünde, haklı olduklarını anlarlar. Sebastian Yılanbalık, anahtarının Herbie’de olduğunu inandığı bu sırrı ortaya çıkarmak için her şeyi göze almıştır.
Ölümden dönen ezeli baş düşman… Ürkütücü efsaneler… Hareket eden balmumu heykelleri… Ve kasabayı kasıp kavuran devasa bir robot… Devamı için yeterince cesaretli misin?
Gölgelerin Efendisi-6 Kuşatma Altında
İki Küçük Su Ejderhası
Numenor’un Düşüşü
J. R. R. Tolkien, Orta Dünya’nın İkinci Çağı için “karanlık bir çağdır” demiştir. Silmarillion başta olmak üzere Bitmemiş Öyküler ve Christopher Tolkien’in on iki ciltlik Orta Dünya Tarihi’nde detaylandırılan bu dönemin kırılma noktası sayılan “Númenor’un Düşüşü” ise ilk kez tek bir ciltte toplanıyor ve okurlara Númenor özelinde yeni bir tarihçe sunuyor.
Morgoth’un yenilgiye uğratılmasında Valar’a ve elflere yardım etmelerinin ödülü olarak Orta Dünya insanlarına bahşedilen Númenor, zamanla uygarlığın beşiği ve zenginliğin merkezi hâline gelmişti. Halkı bilgelikleri ve yiğitlikleriyle ünlüydü. Ama Manwë’nin bir şartı vardı, Númenórlular Valar’la Eldar’ın ölümsüzlüğüne imrenerek Kutlu Diyarları aramaya çıkamazlardı. Ne var ki Númenórluların güçleri arttıkça ölüm korkusu onları sarmaladı, açgözlülükleri ve kibirleri Sauron’un fısıltıları eşliğinde yüreklerini kararttı ve böylece Númenor’un düşüşünün tohumları da atılmış oldu.
Üç bin küsur senelik bu çalkantılı tarih Güç Yüzükleri’nin dövülmesinden Barad-dûr’un inşasına ve Sauron’un yükselişine kadar tüm Orta Dünya’yı etkileyecek olaylara sahne olacaktı.
Númenor’un Düşüşü Orta Dünya’nın tarihini Yüzüklerin Efendisi’nin eklerinde yer alan “Yılların Öyküsü” bölümünün zaman çizelgesine bağlı kalıp Tolkien’in yayımlanmış tüm metinlerinden faydalanarak Alan Lee’nin artık klasikleşen tarzıyla çizdiği illüstrasyonlarıyla birlikte anlatıyor.
Yeşil Bambu Ve Diğer Fantastik Öyküler
“O yılın bir sonbahar gününde Saburou birini öldürdü. Bir oyun arkadaşını Kototoi Köprüsü’nden Sumida Nehri’ne itti. Kişisel bir sebebi yoktu. Tabancayı kendi başına dayayıp ateş etmek isteyen birinin dürtüsüne tamamen benzer bir dürtü tarafından ele geçirilmişti.”
Yirminci yüzyıl Japon edebiyatının önde gelen yazarlarından, “sıradışı” hayatıyla da meşhur Osamu Dazai, Yeşil Bambu ve Diğer Fantastik Öyküler’de Japon masallarındaki tipik su perilerini, denizkızlarını ve intikamcı hayaletleri kendine has üslubuyla yorumlayarak fantastik bir alegori, çarpık bir masal dünyası ortaya çıkarıyor.
Bu öykü kitabında bir denizkızı peşinde helak olan samuray Çûdô Konnai’dan onurlu yoksulluğunun altüst olmaması için elinden geleni ardına koymayan krizantem sevdalısı Sainosuke’ye, para peşindeki yalancı Saburou’dan kız peşinde kendini yakışıklı birine dönüştürmek isteyen sihirbaz Tarou’ya kadar hiç kimse, Dazai’nin acımasız ve mizahi kaleminden kurtulamıyor.

Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.