İnsaniyet Namına
₺335,00 Orijinal fiyat: ₺335,00.₺250,41Şu andaki fiyat: ₺250,41.
“İnsan, iz sürmek için dünyadadır. Ruhuna üflenen hakikatin ardı sıra günlerini tüketmek için buradadır ve neyin peşindeyse sonunda ona dönüşecek olandır. Peki, senin peşinde olduğun gerçeklik nedir? Dünya sürgününde hangi kömürün kahrını çekip sonunda hangi elmasa kavuşmayı arzuluyorsun? Ve kavuştuğun elmas sahiden de çektiğin çileye, harcadığın günlere karşılık gelecek mi?”
İnsaniyet Namına, sizleri insan hallerini anlatan bir yolculuğa davet ediyor. Modern yaşam deneyimlerinin doğurduğu bilişsel açmazları ve ruhsal yaşantıları psikodinamik bir yaklaşımla analiz eden Gökhan Ergür; dünyadan kaçıp kendi dünyasını kuranların, birbirini bir daha hiç göremeyen âşıkların, kenarda kalmış hayatların, “evde olsa yemez” diyen annelerin, sokakların, bazen mutlulukların, günaşırı yalnızlıkların ve o boşluk hissini bir türlü dolduramayanların ruhlarına ayna olup yaralarına bir şifa önerisi sunuyor.
| Yayınevi |
Profil Kitap |
|---|---|
| Yazar |
Gökhan Ergür |
| Sayfa Sayısı |
238 |
| Kağıt Cinsi |
2. Hamur |
| Baskı Yılı |
2022 |
| Boyut |
"13 ,00" ,50 X 21 |
| Cilt Tipi |
Karton Kapak |
1 adet stokta
Profil Kitap – İnsaniyet Namına
“İnsan, iz sürmek için dünyadadır. Ruhuna üflenen hakikatin ardı sıra günlerini tüketmek için buradadır ve neyin peşindeyse sonunda ona dönüşecek olandır. Peki, senin peşinde olduğun gerçeklik nedir? Dünya sürgününde hangi kömürün kahrını çekip sonunda hangi elmasa kavuşmayı arzuluyorsun? Ve kavuştuğun elmas sahiden de çektiğin çileye, harcadığın günlere karşılık gelecek mi?”
İnsaniyet Namına, sizleri insan hallerini anlatan bir yolculuğa davet ediyor. Modern yaşam deneyimlerinin doğurduğu bilişsel açmazları ve ruhsal yaşantıları psikodinamik bir yaklaşımla analiz eden Gökhan Ergür; dünyadan kaçıp kendi dünyasını kuranların, birbirini bir daha hiç göremeyen âşıkların, kenarda kalmış hayatların, “evde olsa yemez” diyen annelerin, sokakların, bazen mutlulukların, günaşırı yalnızlıkların ve o boşluk hissini bir türlü dolduramayanların ruhlarına ayna olup yaralarına bir şifa önerisi sunuyor.
İlgili ürünler
Dua Kader Değiştirir
İnsanın kaderinde öyle bir kırılma noktası vardır ki tam isyan edeceğin an, evet, işte o an ufacık bir dua ile kaderinin yönünü avuçlarındaki gözükmeyen tılsımla değiştirebilirsin. Her gecenin nasıl bir sabahı varsa her derdin de bir sonu var. Düştükten sonra kalkacak ve üstünü silkeleyip tekrar devam edeceksin koşmaya...
Ve unutmayacaksın ki Allah yanında, seninle birlikte...
Eğer yüreğinde Rabb'in varsa, bu hayatta kimseye ihtiyacın yok demektir. Her şer denilen şeyin içinde kocaman bir hayır var, sakın unutma.
Hz. Mevlana'nın şu dizesi ne de hoştur aslında:
“İyi değilim demek ne haddimize?
Şükürler olsun her halimize!”
Edebiyat Kulesi
Hüzünlü Tebessümler
İnsanın Acısını İnsan Alır
“Ayrılık ne biliyor musun? Ne araya yolların girmesi, ne kapanan kapılar, ne yıldız kayması gecede, ne güz, ne ceplerde tren tarifesi, ne de turna katarı gökte... İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık. İpi kopmuş boncuklar gibi yollara döktüğü gözlerini, birer damla düş kırıklığı olarak toplaması içine. Ardında dünyalar ışıyan camlar dururken duvarlara dalıp dalıp gitmesi. Türküsünü söyleyecek kimsesi kalmamak ayrılık. Ödünç sesle konuşan bir kalabalık içinde kendi sesiyle silinmek. Birdenbire büyümesi, gülüşü artık yaprak kıpırdatmayan bir çocuğun. İnsanın yaşlandıkça kendi kuyusuna düşmesi. Bir kadının yatağına uzanan kül bağlamış bir gövde. Saçına rüzgâr, sesine ışık düşürememek kimsenin. Parmaklarını sözüne pınar edememek. Uzaklarda bir adamın üşümesi, bir kadın dağlara daldıkça. Işıklı vitrinlere bakmadan geçmek çarşılardan. Çiçekçilerden uzağa düşmesi insanın yolunun. Evlerle sokaklar arasında bir ayrım kalmaması... Ayrılık o küçük ölüm, usta dokunuşlarla bizi büyük ölüme hazırlayan.”
Pandalar Uçabilir
Umudun Beşinci Mevsimi – Olimpos Yayınları
İnsan en dibe düştüğünde bile ne zaman çıkacağını düşünür çünkü umut etmek en güzel teslimiyettir. Toparlanmamız hatta her şeye yeniden başlamamız gerektiğini biliriz. Tam da bu noktada geçmiş anıların yansıması ile iyi olacak yarınları düşlemeye başlarız. Bazen ufak bir cesaret kırıntısı her şeyi düzeltmeye yeter. En zor anda bile bir çıkış yolu vardır her zaman. Kendini bırakma karanlığa, gitme kendinden; sen kendinden gidersen kimse uğramaz kalbine. Gülümsesin yarınların. Bu beşinci mevsimi en çok sen hak ettin.
Her insan kendi mevsimini taşır yüreğinde. Yaşanmışlığın getirdiği tecrübe ile beşinci mevsimi sığdırır dünyasına. Kimine yaz kimine kış kimine bahardır hayat. Ve sabredenlerin sonu çiçekli yollardır her zaman. Dua, umut, sabır ile güzel insanların sonu hep bahar olur.
Yerli Yersiz Cümleler
Bu kitap önce “Yersiz Cümleler” adıyla tasarlandı. Niyetim sağda solda kalmış ve hiç yayınlanmamış onca cümleyi bir araya getirmek, bir bakıma onlardan kurtulmaktı.
Fakat cümle bu. Bir kez kapısından girince gazete ve dergilerde kalmış yazıları da taradım. Derken hızımı alamadım, bütün kitaplarımı okudum yayımlandıklarından sonra ilk kez, “Yerli Cümleler”e de el attım.
Sonra? Bütün cümleler yerli yersiz birbirine karıştı.
Böylece binlerce cümleyle baş başa kaldım. Hepsini mümkün mertebe temalara ayırarak bir senaryo dâhilince sıralamaya çalıştım.
İçlerinde nerede, ne zaman, nasıl yazdığımı bugün gibi hatırladıklarım vardı, avucumun içine mıh gibi çakılmış olanlar. Ve hiç de hatırlamadıklarım. Bana öyle karanlık geldiler ki. Bunları ben mi yazmışım, sahi, ne zaman? Neden yazdığımı unutmuşum çünkü, hiç unutmayacağım sandığım şeyi.
Üstelik tahmin etmediğim bir şey daha oldu ve yerinden edilen, bağlamından kopan cümleler yeni manalarla yüklendi, bambaşka tasniflere girdi. Yerinde doğaya ilişkin bir cümle aşk bahsine uygun düştü örneğin, yazıya ait olan insanlığa.
Yeni bir okuma, dahası yeni bir yazma.
O zaman anladım içimde bütün yazdıklarıma süzülen bambaşka bir metin olduğunu.
Bir de neden sonra Nun Masalları’ndan bu yana 20 yıl geçtiğini fark ettim.
Yerli Yersiz Cümleler’in hikâyesi bu.

Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.