İncir Çekirdeği
₺225,00 Orijinal fiyat: ₺225,00.₺191,25Şu andaki fiyat: ₺191,25.
Hereke’de zeytinlikler, üzüm bağları, kiraz bahçeleri, ayva ve nar ağaçları arasında doğmuş bir çocuk düşünün. Yüzünü yağmurlara bilerek tutmuş, ayakkabılarını çamura bilerek basmış olsun. Bilge bir büyükbaba, görmüş geçirmiş büyükannenin sesleriyle, nazarları ve özel ilgisiyle büyümüş bulunsun o çocuk. Sonra da, öğretmenlerinin, yakın komşularının sevgisiyle donansın. Anne ve babanın şefkatiyle serpilip gelişsin. Ne olur o sonunda? Bıkmaz usanmaz bir tabiat tutkunu, çiçeğe böceğe, gezmeye tozmaya, yemeye içmeye meraklı bir yeni zaman meraklısına dönüşmez mi?
Yatılı okumak için geldiği İstanbul’da, Boğaziçi’ne düşerse yolu sonra? Sonrası, baştan başa İstanbul, onun renkleri, mevsimleri, kültürü, tarihi, estetiği. Ayasofya bir yanda Topkapı Sarayı diğer yanda. Tarih ve kültür gökkuşağı görkemine bürünür onda.
Haluk Dursun…
Son zamanların gelmiş geçmiş en seçkin dil ustalarından, zevki hayat bilmiş, gezginliğin sayfalarında tarihin damarlarına sızmış uslanmaz bir merak dürbünü. Çiçeklerin piri. Yemeklerin, meyvelerin, sokakların, insanların zaman alacası.
Böyle yaman adamlar nadir gelirler hayata. Gelip geçtiklerinde de ölümsüz izler bırakırlar.
İncir Çekirdeği, her bir cümlesi, Haluk Dursun’un hayat tecrübesi ve kültürü zevk kılmış idealizmiyle okurlara armağan.
Nehirler, dağlar, ağaçlar, türlü çiçekler, hayvanlar, ayrıntılar, bir incir çekirdeğinin koca bir ağacı müjdeleyen balıyla yüklü.
| Yayınevi |
Kapı Yayınları |
|---|---|
| Yazar |
Haluk Dursun |
| Sayfa Sayısı |
224 |
| Kağıt Cinsi |
1. Hamur |
| Baskı Yılı |
2024 |
| Boyut |
"13 ,5×21" |
| Cilt Tipi |
Ciltsiz |
1 adet stokta
Kapı Yayınları – İncir Çekirdeği
Hereke’de zeytinlikler, üzüm bağları, kiraz bahçeleri, ayva ve nar ağaçları arasında doğmuş bir çocuk düşünün. Yüzünü yağmurlara bilerek tutmuş, ayakkabılarını çamura bilerek basmış olsun. Bilge bir büyükbaba, görmüş geçirmiş büyükannenin sesleriyle, nazarları ve özel ilgisiyle büyümüş bulunsun o çocuk. Sonra da, öğretmenlerinin, yakın komşularının sevgisiyle donansın. Anne ve babanın şefkatiyle serpilip gelişsin. Ne olur o sonunda? Bıkmaz usanmaz bir tabiat tutkunu, çiçeğe böceğe, gezmeye tozmaya, yemeye içmeye meraklı bir yeni zaman meraklısına dönüşmez mi?
Yatılı okumak için geldiği İstanbul’da, Boğaziçi’ne düşerse yolu sonra? Sonrası, baştan başa İstanbul, onun renkleri, mevsimleri, kültürü, tarihi, estetiği. Ayasofya bir yanda Topkapı Sarayı diğer yanda. Tarih ve kültür gökkuşağı görkemine bürünür onda.
Haluk Dursun…
Son zamanların gelmiş geçmiş en seçkin dil ustalarından, zevki hayat bilmiş, gezginliğin sayfalarında tarihin damarlarına sızmış uslanmaz bir merak dürbünü. Çiçeklerin piri. Yemeklerin, meyvelerin, sokakların, insanların zaman alacası.
Böyle yaman adamlar nadir gelirler hayata. Gelip geçtiklerinde de ölümsüz izler bırakırlar.
İncir Çekirdeği, her bir cümlesi, Haluk Dursun’un hayat tecrübesi ve kültürü zevk kılmış idealizmiyle okurlara armağan.
Nehirler, dağlar, ağaçlar, türlü çiçekler, hayvanlar, ayrıntılar, bir incir çekirdeğinin koca bir ağacı müjdeleyen balıyla yüklü.
İlgili ürünler
Ayasofya’dan Kimler Kimler Geçti?
Bir Psikiyatristin Gizli Defteri
Terapi koltuğunun ardındaki sırlar
Hep onlar mı bizi dinleyecek? Bu sefer geçmişini anlatan bir psikiyatristin ta kendisi. Koltuğa oturun ve kulak kabartın. Dr. Gary Small’un, Boston’un kalabalık acil servis koridorlarından Los Angeles’ın golf sahalarına uzanan hikâyesinde karşılaştığı vakalar kimi zaman tuhaf, kimi zaman da gizemli, ama hepsi gerçek.
Akıl hastalıklarının ilginç dünyasına kapı aralayan Bir Psikiyatristin Gizli Defteri sizi çok şaşırtacak…
Edebi Ve Edepsiz Beyoğlu Bohem Bir Rehber
Bu küçük rehber diğerlerine benzemiyor, sevgili okur. Çünkü şehrini hiç bırakmayan Umur Talu, her sokağa kendinden bir parça yerleştirerek Cadde-i Kebir’i arşınlıyor. Zaman zaman başkaları da eşlik ediyor ona; yazarlar, şairler, bazen yalnızca kitaplar, en çok kitaplar, filmler.
Ama bu bir anı kitabı da değil. Bir semtin zamanlar boyunca dönüşümünün, değişiminin, insanlara ayak uydurma
serüveninin öyküsü. Büyük bir Beyoğlu kitaplığı. Edebiyatın, edepsizliğin, avare gezenlerin kokusunu taşıyan zarif bir kaos.
Kitabın sayfaları arasında Eftalikos’ta Sait Faik’e rastlayacaksınız.
Park Otel’de Yahya Kemal olacak. Nazım Hikmet ilk şiirini yazacak, Cemal Süreya bir şiir daha okuyacak. Yusuf Atılgan yürürken Aylak Adam’a rastlayacak! Bihter ile Zavallı Necdet aynı yerden alışveriş yaparken belki oralarda bir yerlerde eğlence peşindedir Behlül...
Satırların arasında, belki defalarca geldiğiniz belki de hiç görmediğiniz Beyoğlu’nun çapkın, yılgın, ayyaş, serseri, entelektüel, zıpkın, hayalperest ve bohem yüzleri sizinle arşınlayacak caddeyi.
Konuşmalar
Mektub
“Türkiye’den geliyorum,” dedi üstada adam. “Bu yolculuğu size bir tek soru sormak için yaptım.”
Yaşlı adam ona şaşkınlıkla baktı:
“Çok güzel. Bana tek bir soru sorabilirsiniz.”
“Size soracağım soruyu açık seçik sormalıyım. Sorumu Türkçe sorabilir miyim?”
“Sorabilirsiniz,” diye yanıtladı bilge. “Tek sorunuzu yanıtlamış bulunuyorum. Başka bir şey öğrenmek istiyorsanız, onu yüreğinize sorun, sizi yanıtlayacaktır.”
Paulo Coelho Mektub’da farklı kültürlerin gözünden rengârenk bir deneyim hazinesi sunuyor. Coelho’nun ifadesiyle, “Mektub bir tavsiye kitabı olmaktan ziyade tecrübeleri aktarmayı amaçlıyor.”
Sözlü anlatının her türlü kaynağından köken ayırt etmeden beslenen bu duru metinler okura hem dünyevi karmaşanın ortasında soluklanma hem de kendini daha yakından tanıma fırsatı veriyor.
Sevdalım Hayat
“Saz çaldın mı
Sağ elin geçmiştedir
Sol elin
Gelecekte”
Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın Zülfü Livaneli için yazdığı şiiri…
Çağın ustası, barış elçisi, direnişin ve umudun kalemi, halk sanatçısı, dünya çapında bir müzisyen, sinemacı, siyasetçi. Babaannesinin “keçi”si. Abidin Dino’nun sözleriyle “mutluluğun müziğini yapan” fikir ve sanat işçisi… Zülfü Livaneli.
Usta yazar, bu kez günden güne “iyi evlatlarını boğan, kötüleri ise ödüllendiren” bir ülke haline gelen Türkiye’de; Cengiz Aytmatov’dan Yaşar Kemal’e, Elia Kazan’dan Ingmar Bergman’a, Bülent Ecevit’ten Mihail Gorbaçov’a dek uzanan yaşam serüvenini paylaşıyor. Livaneli, sanat insanının kaçınamadığı yazgıyı kendi kendinin arzuhâlcisi olup anlatıyor.
Elinizdeki çalışma, yalnızca Livaneli’nin zengin ömrünün değil; aynı zamanda hapislerden sürgüne, darbeden ölümlere türlü deneyimle sınanan bir kuşağın da hikâyesi. Kendi sözleriyle: “Şimdi okuyacaklarınız, kolayca göreceğiniz gibi sürekli sanat üstüne düşünen, yaratı sancıları çeken ama dönemin ve ülkenin koşulları gereği zaman zaman politikadan kaçamayan birinin anıları.”
Okumaya müptela bir çocuğun, milyonların tanıdığı bir sanatçıya ve siyasetçiye dönüşme sürecine, yakın tarihin politik ve kültürel atmosferine ışık tutan Sevdalım Hayat, yürekleri sıcacık bir “merhaba”ya davet ediyor.
Tanrı Çocuğu Korusun
Afro-Amerikan edebiyatına yaptığı katkılar nedeniyle defalarca ödüllendirilmiş Toni Morrison, son kitabı Tanrı Çocuğu Korusun’da eritme potası ve çok kültürlülük gibi asimilasyon politikalarıyla Amerikanlaştırılmış yeni siyahi kuşağın psikolojisini irdeliyor. İnsanın hikâyesine çocukluğun ne şekilde yön verdiğini ve travmaların bazen onulmaz yaralara dönüşürken, bazen de kişi için nasıl sıçrama tahtası olabildiğini mercek altına alıyor.
Başarılı, özgüvenli ve yalnızca beyaz giyinerek teninin rengini özellikle öne çıkaran siyahi genç bir kadının yaşadığı ayrılık, geçmişindeki sevgiden yoksunluk ve kalp kırıklığıyla yüzleşmesine neden olurken, bir varoluş buhranına kapılarak aşkın peşinde gerçek benliğinin izini sürmesine yol açıyor.
Sevilen, En Mavi Göz ve Merhamet gibi etkileyici romanların yazarı Toni Morrison’dan, çocukluktan yetişkinliğe giden yolda sevgi, aile, başarı, arkadaşlık ve güven gibi hatırı sayılır konuları ele alan incelikli bir anlatı...
“Bir çocuğa ne yaptığınız önemlidir.”
Yaşadım Demek İçin Ne Yapmalı?
Ne Olursa Olsun Her Zaman İyiyi Düşün.
Asla Kin Besleme.
Daima Ölçülü Ol.
Hayatta Herkesle Ve Her Şeyle Aramızda, İhlal Edilmemesi Gereken, Görünmez Sınırlar Var.
İnsan Bu Dünyada Aklı Kadar Yer Kaplıyor.
Şartlar Seni Zorlasa Da Kendin Olma Çabandan Vazgeçme.
Gözünü Hedefine Diken İnsan Zararsızdır.
Kendini Anlatmayacaksın, Bırakacaksın İnsanlar Seni Tanısın.
Gelişmeye Cüret Edecek Kadar Cesur Değilsen Hayatta İz Bırakamazsın.
Bu Yolda Öğrendiklerimiz Ve Öğrettiklerimiz Bizi Biz Yapar.

Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.