Hesap Lütfen !
₺295,00 Orijinal fiyat: ₺295,00.₺220,51Şu andaki fiyat: ₺220,51.
“Siz, bilmeyenler kadar ses çıkarmadıkça, niteliğinizin farkına varamayacaklar ve anlaşılmadığınızı düşüneceksiniz. Meşgul olduğunuz işler başkalarının gözünde değersizleşecek ve vazgeçilebilir olduğunuzu zannedeceksiniz. Ses çıkartmak derken bağırmayı, gürültü yaparak barbarlaşmayı değil; doğru zaman ve doğru yerde kendini anlatmaktan geri durmamayı kastediyorum. Bilgi sahibi olduğumuza emin olduğumuz her konuda, eğitimini aldığımız alanlarda, hödüklerden daha çok ses çıkarmalıyız.”
Vedat Milor
Gastronomi uzmanı… Şarap uzmanı… İktisatçı… Sosyolog… Televizyoncu… Yazar… Her daim okuyan, yazan, arayan; bir yandan da hem geleneksel hem sosyal medyada eğlenen, dertleşen, anlatan ve anlamaya çalışan bir kamu aydını. ABD-Türkiye hattında dokuduğu hayat felsefesini mukayeseli bir zemine oturtmuş iyi bir gözlemci ve eleştirmen. Vedat Milor, hayatını roller coaster’a binmek gibi tanımlıyor. Farklı alanlar, farklı ülkeler, hatta farklı kıtalar arasında gidip gelen bir hız treni… Bu yolculuk sırasında üreten, keşfeden, öğrenen, sorgulayan ve hayatı deneyimlemekten kaçınmayan açık yürekli bir entelektüel…
Gastronominin yalnızca yemek yemekten ibaret olmadığını onunla öğreniyoruz. Farklı kültürlere ve kesimlere nasıl bir pencere açılacağını; yaşam tarzının bir sınır, bir mahrumiyet alanına dönüşmesine mecbur olunmadığını da…
Nurhak Kaya sordu; Vedat Milor geniş tecrübesinden ve bilgisinden süzdüğü insana, topluma dair gözlemlerini; bu kaotik dünyada her daim hayatta kalma stratejilerini Hesap Lütfen!’de okurlarla paylaştı.
İnsan dünyaya nasıl açılır?
Hayattaki öncelikler nasıl belirlenir?
Yeme-içme kültürü için para şart mıdır?
Toplum içinde yaşamanın yolları nelerdir?
İş hayatında karşılaştığı zorlukları insan nasıl aşabilir?
Yaşamımızı dolu dolu sürdüreceğimiz makul bir dengenin yolu nereden geçer?
Arkadaşlık. Aşk. Boş zamanlar. Yalnızlık. İş hayatı. Ev yaşamı. Kariyer seçimi. Hobiler. Yemekler, lezzetler, arayışlar. Günümüz kapitalizminde yeni trendler ve prekarya. Ülkemizin ekonomi politiği ve tufeylilik. Ülkedeki hâkim sınıf ve devletin niteliği. Türkiye’de çok az rastlanır bir samimiyet ve netlikle kişisel anekdotlar ve gözlemler.
Milor, Hesap Lütfen! kitabıyla, içimizdeki sesin ve hayallerimizin peşinde koşarken sınırlarımızı zorlamanın ve başka pencereler açmanın önemini hepimize hatırlatıyor.
| Yayınevi |
Kronik Kitap |
|---|---|
| Yazar |
Vedat Milor |
| Sayfa Sayısı |
272 |
| Kağıt Cinsi |
2. Hamur |
| Baskı Yılı |
2021 |
| Boyut |
"13 ,00" ,50 X 21 |
| Cilt Tipi |
Karton Kapak |
1 adet stokta
Kronik Kitap – Hesap Lütfen !
/n
“Siz, bilmeyenler kadar ses çıkarmadıkça, niteliğinizin farkına varamayacaklar ve anlaşılmadığınızı düşüneceksiniz. Meşgul olduğunuz işler başkalarının gözünde değersizleşecek ve vazgeçilebilir olduğunuzu zannedeceksiniz. Ses çıkartmak derken bağırmayı, gürültü yaparak barbarlaşmayı değil; doğru zaman ve doğru yerde kendini anlatmaktan geri durmamayı kastediyorum. Bilgi sahibi olduğumuza emin olduğumuz her konuda, eğitimini aldığımız alanlarda, hödüklerden daha çok ses çıkarmalıyız.”
Vedat Milor
Gastronomi uzmanı… Şarap uzmanı… İktisatçı… Sosyolog… Televizyoncu… Yazar… Her daim okuyan, yazan, arayan; bir yandan da hem geleneksel hem sosyal medyada eğlenen, dertleşen, anlatan ve anlamaya çalışan bir kamu aydını. ABD-Türkiye hattında dokuduğu hayat felsefesini mukayeseli bir zemine oturtmuş iyi bir gözlemci ve eleştirmen. Vedat Milor, hayatını roller coaster’a binmek gibi tanımlıyor. Farklı alanlar, farklı ülkeler, hatta farklı kıtalar arasında gidip gelen bir hız treni… Bu yolculuk sırasında üreten, keşfeden, öğrenen, sorgulayan ve hayatı deneyimlemekten kaçınmayan açık yürekli bir entelektüel…
Gastronominin yalnızca yemek yemekten ibaret olmadığını onunla öğreniyoruz. Farklı kültürlere ve kesimlere nasıl bir pencere açılacağını; yaşam tarzının bir sınır, bir mahrumiyet alanına dönüşmesine mecbur olunmadığını da…
Nurhak Kaya sordu; Vedat Milor geniş tecrübesinden ve bilgisinden süzdüğü insana, topluma dair gözlemlerini; bu kaotik dünyada her daim hayatta kalma stratejilerini Hesap Lütfen!’de okurlarla paylaştı.
İnsan dünyaya nasıl açılır?
Hayattaki öncelikler nasıl belirlenir?
Yeme-içme kültürü için para şart mıdır?
Toplum içinde yaşamanın yolları nelerdir?
İş hayatında karşılaştığı zorlukları insan nasıl aşabilir?
Yaşamımızı dolu dolu sürdüreceğimiz makul bir dengenin yolu nereden geçer?
Arkadaşlık. Aşk. Boş zamanlar. Yalnızlık. İş hayatı. Ev yaşamı. Kariyer seçimi. Hobiler. Yemekler, lezzetler, arayışlar. Günümüz kapitalizminde yeni trendler ve prekarya. Ülkemizin ekonomi politiği ve tufeylilik. Ülkedeki hâkim sınıf ve devletin niteliği. Türkiye’de çok az rastlanır bir samimiyet ve netlikle kişisel anekdotlar ve gözlemler.
Milor, Hesap Lütfen! kitabıyla, içimizdeki sesin ve hayallerimizin peşinde koşarken sınırlarımızı zorlamanın ve başka pencereler açmanın önemini hepimize hatırlatıyor.
İlgili ürünler
Asla Vazgeçmedim
Bilinçaltının Gücü
Neden bir insan üzgünken, diğeri mutludur?
Neden bir insan korkak ve endişeliyken, diğeri inanç ve güven doludur?
Neden bir insan amansız olduğu söylenen bir hastalıktan kurtulurken, diğeri iyileşemez?
Neden bir insanın güzel ve lüks bir evi varken, diğeri derme çatma bir yerde yaşamak zorundadır?
Neden bir insan tam bir başarı örneğiyken, diğeri sefil haldedir?
Neden bir konuşmacı ilgi çekici ve son derece popülerken, diğeri sıradan ve sönüktür?
Neden bir insan işinde ya da mesleğinde bir dehayken, diğeri hayatı boyunca hiçbir şey yapmadan ya da başarmadan düşe kalka yürümeye çalışır?
Neden hoşgörülü ve ahlaklı bu kadar insan zihnindeki ve bedenindeki olumsuzlukların acısını çekiyor?
Neden bir insan mutlu bir evlilik sürerken, diğeri evliliğinde mutsuzluk ve hayal kırıklığı yaşıyor?
Bu soruların yanıtı, bilinçaltı ve bilinçli zihninizin işleyişinde gizli olabilir mi?
Kesinlikle evet.
Hayatın Büyük Soruları
Kusurdaki Bilgelik Wabi – Sabi Japonların Kusurları Sevebilme Sanatı
Olabileceğiniz En İyi Kusurlu İnsan Olun
Wabi-sabi; her şeyin kusurlu, tamamlanmamış ve geçici olduğuna dair bir Japon felsefesidir. İlkeleriyle bizi Budizme götüren bu kavram, mükemmelliği hedefleyen bakış açısına karşı dünyayı olduğu gibi görüp bizi hem büyük bir yükten kurtarır hem de böylesi bir hayatın getireceği güzellikleri önümüze sunar. Elinizde tuttuğunuz bu kitap; bu felsefeyi derinlemesine öğrendikten sonra günlük yaşamınıza, düşüncelerinize, nesnelere ve farklı durumlara nasıl dahil edeceğinize dair çok sayıda fikir barındıran önemli bir kaynak niteliğindedir.
Mutlu Evliliğin Sırları
Sade
Kalabalıkta kendimizi bile bulamayız.
Etrafımızı, evimizi, çantamızı, programımızı, günümüzü, gardırobumuzu, cüzdanımızı yani kısacası tüm hayatımızı ne kadar çok doldurursak o kadar tatmin ve dolayısıyla mutlu olacağımızı zannederiz. Bu kalabalığı yaratırken yaptığımız şey kendimizi yok etmektir aslında. Çünkü kendini sadece boşlukta yaratabilir insan. Azalınca çoğalır, sadeleştikçe özgürleşir ve hatta daha çok görünür olur.
Begüm Başoğlu ve Ege Erim bir gün hayatlarındaki fazlalıkları attıkça daha mutlu olduklarını keşfettiler. Bu keşif onların hayatını değiştirdi ve daha çok, daha çok atmaya başladılar. Giymedikleri giysileri tutmayıp, kullanmadıkları eşyaları saklamadılar. Her programa dahil olmaktan vazgeçerken, aslında bir sürü şeye ‘maruz kalmaktan’ kurtuldular. Yani sade bir yaşamı tercih ettiler. Buna tanık olanlar aynısını deneyimlemek istediğinde de ‘sade yaşamak’ akımı oluştu.
Artık belki farkında olduğunuz belki de olmadığınız birçok kişi sade yaşıyor. İçinde daha az eşya, daha fazla deneyim olan, daha hafif, sınırlarını kendinizin belirlediği dolu dolu bir yaşam, sadedir. Ve sadelik güzeldir.

Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.