

Gulyabani – Türk Edebiyatı Klasikleri 15
₺224,80 Orijinal fiyat: ₺224,80.₺56,16Şu andaki fiyat: ₺56,16.
Muhsine geçimini sağlamak üzere şehrin epey dışındaki bir köşke hizmetçi olarak gider. Bu “netameli” köşkün sakinleri arasında çalışanları ve delirdiği söylenen zengin hanımının yanı sıra türlü çeşit periler, yaratıklar, bir de gulyabani vardır. Muhsine, sonunda öldürülmek, delirmek, iyi saatte olsunlara karışmak ihtimalleri olmasına rağmen merakını susturamaz ve kapalı kapıların ardına geçer. Hüseyin Rahmi cin, peri, cadı gibi doğaüstü varlıkları konu edinerek masalın romana, romanın masala dönüştüğü bir teknikle halkın batıl inançlarını ele alır. Ve bizi bütün bu tuhaf yaratıkların, garip mahlûkatın ötesinde yaptıklarıyla daha şaşılası, daha acayip bir varlıkla tanıştırır: İnsanla. Baştan sona heyecanla okunan Gulyabani, o devir İstanbul halkını bütün özellikleriyle yansıttığı gibi bilmeceleri, tekerlemeleri, mahalli kelimeleriyle de Türkçenin en güzel örneklerini barındırır.
Hüseyin Rahmi Gürpınar (1864-1944) Dönemini ve çevresini romanlarında yaşatıp, genç yaşlarından itibaren geniş halk kitlelerince sevilerek okunmuş Hüseyin Rahmi, edebiyatımızın benzeri az bulunur şahsiyetlerindendir. Kitaplarında İstanbul yaşamının özel inanışları, toplumsal ve ekonomik eşitsizlikler, kadın erkek ilişkileri gibi konular halkın özgün konuşma biçimleri korunarak, çok defa gülünç, bazen hüzünlü olarak işlenir. Romanımıza “mahalli renk” ilk kez onunla girer. Yazarlık yaşamına 1883’te Tercüman-ı Hakikat gazetesinde başlar. 1896’da İkdam gazetesinde roman ve öyküleri tefrika edilirken üne kavuşur. Döneminin en çok okunan yazarı olur. Tüm kazancı yazarlıktan gelir. Bu sayede Heybeliada’da şimdi müze olan köşkünü alır. 1908 Meşrutiyet’inden sonra Ahmet Rasim’le Boşboğaz adında bir mizah gazetesi çıkarır. İlk soruşturmaya böylelikle uğrar. Gazetesi kapanır. İkinci kez Ben Deli miyim? romanıyla mahkemelik olacak ve yine beraat edecektir. Çoğu roman olmak üzere öykü, tiyatro, makale ve eleştiri türünde altmışın üzerinde kitabı bulunmaktadır. Yazarın seçme eserlerine Türk Edebiyatı Klasikleri Dizimizde yer vermeyi sürdüreceğiz.
Yayınevi |
İş Bankası Kültür Yayınları |
---|---|
Yazar |
Hüseyin Rahmi Gürpınar |
Sayfa Sayısı |
144 |
Kağıt Cinsi |
2. Hamur |
Baskı Yılı |
2021 |
Boyut |
"12 ,50 X 20 ,50" |
Cilt Tipi |
Karton Kapak |
1 adet stokta
İş Bankası Kültür Yayınları – Gulyabani – Türk Edebiyatı Klasikleri 15
/n
Muhsine geçimini sağlamak üzere şehrin epey dışındaki bir köşke hizmetçi olarak gider. Bu “netameli” köşkün sakinleri arasında çalışanları ve delirdiği söylenen zengin hanımının yanı sıra türlü çeşit periler, yaratıklar, bir de gulyabani vardır. Muhsine, sonunda öldürülmek, delirmek, iyi saatte olsunlara karışmak ihtimalleri olmasına rağmen merakını susturamaz ve kapalı kapıların ardına geçer. Hüseyin Rahmi cin, peri, cadı gibi doğaüstü varlıkları konu edinerek masalın romana, romanın masala dönüştüğü bir teknikle halkın batıl inançlarını ele alır. Ve bizi bütün bu tuhaf yaratıkların, garip mahlûkatın ötesinde yaptıklarıyla daha şaşılası, daha acayip bir varlıkla tanıştırır: İnsanla. Baştan sona heyecanla okunan Gulyabani, o devir İstanbul halkını bütün özellikleriyle yansıttığı gibi bilmeceleri, tekerlemeleri, mahalli kelimeleriyle de Türkçenin en güzel örneklerini barındırır.
Hüseyin Rahmi Gürpınar (1864-1944) Dönemini ve çevresini romanlarında yaşatıp, genç yaşlarından itibaren geniş halk kitlelerince sevilerek okunmuş Hüseyin Rahmi, edebiyatımızın benzeri az bulunur şahsiyetlerindendir. Kitaplarında İstanbul yaşamının özel inanışları, toplumsal ve ekonomik eşitsizlikler, kadın erkek ilişkileri gibi konular halkın özgün konuşma biçimleri korunarak, çok defa gülünç, bazen hüzünlü olarak işlenir. Romanımıza “mahalli renk” ilk kez onunla girer. Yazarlık yaşamına 1883’te Tercüman-ı Hakikat gazetesinde başlar. 1896’da İkdam gazetesinde roman ve öyküleri tefrika edilirken üne kavuşur. Döneminin en çok okunan yazarı olur. Tüm kazancı yazarlıktan gelir. Bu sayede Heybeliada’da şimdi müze olan köşkünü alır. 1908 Meşrutiyet’inden sonra Ahmet Rasim’le Boşboğaz adında bir mizah gazetesi çıkarır. İlk soruşturmaya böylelikle uğrar. Gazetesi kapanır. İkinci kez Ben Deli miyim? romanıyla mahkemelik olacak ve yine beraat edecektir. Çoğu roman olmak üzere öykü, tiyatro, makale ve eleştiri türünde altmışın üzerinde kitabı bulunmaktadır. Yazarın seçme eserlerine Türk Edebiyatı Klasikleri Dizimizde yer vermeyi sürdüreceğiz.
İlgili ürünler
Hünkarım
Sultan Abdülhamid’in dostu, sır kutusu Tahsin Paşa’nın romanı: Hünkarım...
Türkiye’de ve dünyada büyük bir ilgiyle takip edilen Payitaht dizisinin Tahsin Paşa’sı Bahadır Yenişehirlioğlu, Tahsin Paşa’nın unutturulmuş hayatını romanlaştırdı.
Osmanlı İmparatorluğu ölüm kalım savaşında.
İç ve dış mihrakların tek bir amacı var; Ulu Hakan Abdülhamid’i devirmek.
Sultan Abdülhamid’in çevresinde güvenebileceği tek bir kişi bile yoktu ta ki Tahsin Paşa’yı bulana kadar.
Tahsin Paşa, aşktan ve muhabbetten anlayan, devletine ve Hünkarına sonsuz sadakatle bağlı, iyi bir eğitim ve aile terbiyesinden geçmiş bir devlet adamı.
Hünkar'ın Tahsin’e sonsuz güveni ile Tahsin’in Hünkar'ına sonsuz sadakati…
Ve herkesi kıskandıran bir sırdaşlık, dostluk, kardeşlik…
Osmanlı Bankası baskını, Yıldız suikastı, Siyonistlerin emelleri doğrultusunda kurgulanmış planlar, 31 Mart’a uzanan günler ve bu iki vatanseverin, devletin ve milletin bekası için verdiği destansı mücadele.
Ardından gelen bedbaht yıllar: İttihatçıların zaferi, ölüm ve acı dolu isyanlar; sürgün, sevdiklerinin ölümü, yoksulluk, savaşlar, devletin yıkılışı ve yeni Cumhuriyet… Ve bütün bunları derinden yaşayan vakur Tahsin Paşa.
Bahadır Yenişehirlioğlu, bu asil yaşam öyküsünü Tahsin Paşa’nın kendi gözünden bugüne aktarıyor. Hünkarım akıcı üslubu ve ustalıklı kurgusuyla Tahsin Paşa’nın özel hayatını ve siyasi mücadelesini tüm çıplaklığıyla okurlara sunuyor.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.