

Esrarlı Gece
₺328,50 Orijinal fiyat: ₺328,50.₺148,20Şu andaki fiyat: ₺148,20.
Viyanalı kadın yazar Vicki Baum; yaşadığı döneme eserleriyle iz bırakabilmiş, bazı eserlerinin filmi çevrilmiş, renkli üslubuyla dünyanın her köşesindeki okuyucu kitlesinin dikkatini çekmeyi başaran nadir yazarlardandır.
Uzun bir gemi yolculuğunun Ekvator topraklarında buluşturduğu insanların birbirlerinin kaderini etkilediği “Esrarlı Gece” romanıyla yazar, farklı kültürlerin ve dillerin buluşmasını aktarırken ruhsal analizleriyle okuyucuyu kahramanların iç dünyasında sınırsız bir yolculuğa çıkarıyor.
Yayınevi |
Nesil |
---|---|
Yazar |
Halit Ertuğrul |
Sayfa Sayısı |
158 |
Kağıt Cinsi |
2. Hamur |
Baskı Yılı |
2019 |
Boyut |
"14 ,00 X 20 ,00" |
Cilt Tipi |
Karton Kapak |
1 adet stokta
Nesil – Esrarlı Gece
Viyanalı kadın yazar Vicki Baum; yaşadığı döneme eserleriyle iz bırakabilmiş, bazı eserlerinin filmi çevrilmiş, renkli üslubuyla dünyanın her köşesindeki okuyucu kitlesinin dikkatini çekmeyi başaran nadir yazarlardandır.
Uzun bir gemi yolculuğunun Ekvator topraklarında buluşturduğu insanların birbirlerinin kaderini etkilediği “Esrarlı Gece” romanıyla yazar, farklı kültürlerin ve dillerin buluşmasını aktarırken ruhsal analizleriyle okuyucuyu kahramanların iç dünyasında sınırsız bir yolculuğa çıkarıyor.
İlgili ürünler
Bülbülün Kırk Şarkısı Hz. Muhammed İçin
Gönüllere şifa bir hayat hikayesi: Hazret-i Muhammed…
Selamlar ki, şeker dudaklıların vuslatı gibi içtendir, elbette onadır. Hasretler ki, aşıkların avazı kadar yanıktır, elbette onadır. Övgüler ki, özlem sözlerince füzun ve arzular ki sevgililerin saçları misali uzun, ona, hep ona, hep onadır. O ki güldür, o ki sevgilidir, bütün mecburiyetler onadır.
Çölde alevlerle küfürler kavururken insanlığı ve bir gün ortasında kızıl kayalara çarparken vahşetlerin tutuşturduğu dalga dalga nefesler, bir melek adını andı onun. Sözcükler henüz yetim, sevgiler hançer sokumlarına mahkumdu. Goncalardan kan damlıyordu gülistanlara ve çırçır böceklerinin rüya aralığında cinayetler işleniyor; babalar kızlarını toprağa diri diri gömüyordu. Cinnet karargahına dönen yüreklerde hep aynı boşluk vardı ve masum kelebekler çarmıha geriliyordu, yalnızca masum oldukları için...
Zaman öyle bir zaman, mekan öyle bir mekandı… Ebabiller kara yere kararken Ebrehe’nin fillerini, gonca ana rahminde yetim kalıverdi. Kabe’nin duvarını bir kırlangıç kucaklamıştı oysa, çığlık çığlığa… Ardından bir şair kollarını açıp haykırmıştı: “Yaklaşıyor yaklaşmakta olan!.. Yaklaşıyor yaklaşmakta olan!.. Yaklaşıyor yaklaş…”
Avizesi cevza, ışığı dolunay idi gecenin... Yaklaşmakta olan, bir gül olup açtı ve yeminler edildi ömrüne. Gül açınca taşırdı insanlığın sevinç ırmaklarını ve dünya ilk kez dünya olduğunu hissetti. Bir bülbül gülün aşkına yanmış, yanmaktan kana boyanmıştı. Anlatıyordu: Zaman o gül gibi gül görmedi zaman olalı Gülün güzelliği dillerde dasitan olalı Peygamber Efendimizin hayat hikayesi… İskender Pala’nın güçlü kaleminden…
Hacı Bektaş
İnşirah
GÖĞSÜNÜN DARALDIĞINI BİLİYORUZ
HİCR/97
Pablo Picasso’nun tablosuna hurdacılar çarşısında kaç para verirlerdi?
Uzaya roket gönderme teknolojisinin yazılımlarını, mahalledeki kasaba uzatsan acaba seni ne diyerek dükkândan kovardı? İnsan olarak senin de değerinin bilindiği ve bilinmediği yerler var. Değerinden anlayan, sana anlayış gösteren insanlar var. Ancak şunu unutma, değerini bilen insanları bulup onlarla yakınlık kursan da o insanlar senin ve benim gibi aciz insanlar. Yani değerini bilseler de devamlı
değer vermeye kudretleri yok. Ölümü öldüremezler. Seni sırat köprüsünden geçiremezler. Ebedi bir hayatı vaat edemezler.
O halde kıymetini bilecek olan kimsenin, kudreti de olmalı. Kıymet verenlerin kıyamet ile dümdüz olduğu bir gelecekte, yok olmayan ve ebedi âlemleri yaratmaya muktedir olan bir Allah var.
Senin değerin O’nun yanında.
Kerbela Hz Hüseyin
Zulüm gücü elinde bulunduranın yaratılanlara haksızlık etme hakkını kendinde görmesidir. Alnı secdeye değip de yüreği adalete değmeyenlere inat, dilinden zikir düşmeyip de eliyle saltanat kuranlara rağmen Muhammedî duruş gösterip mazlumların sesi, güvenci olmanın yiğitlik meydanıdır Kerbela.
Bugün Kerbela’yı doğru okuyamadığımız meseleyi bir halifelik ısrarı diye anladığımız için imanımız kısır kalmıştır. Hz. Muhammed’i (sav), Ali’nin (kv) yolunu ve Hüseyin’in (ra) direnişini derinden anlayamadığımızdandır ki…
Allah’a kullukta “sloganca bir aşkımız” var ama “şuurumuz” yok. Tüm yaratılanlara muhabbetimiz var ama samimiyetimiz kalmamıştır.
İki türlü kıyam vardır: İbadetin ve imanın kıyamı. Namazda Allah’a aşkımızdan kıyam ederiz, imanda kıyam ise Allah düşmanlarına, Allah’ın emaneti kullarına zulüm gösterenlere karşı ölümüne karşı durmaktır. Velev ki haksızlığı yapan kendisini “Ben Müslümanım” diye tanıtsa dahi.
Siret-İ Meryem
Zemzemin Annesi Hz.hacer
Hazreti Hacer…
İbrahim Peygamber’e eş, oğlu İsmail’e anne olan kutlu kadın.
Hazreti Muhammed'in(sav) temiz soyunun kaynağı.
Çölün ortasında, kucağında bebeğiyle yapayalnız kalmasına rağmen teslimiyetini bir an bile yitirmeyendir o...
Kadın olmanın en ağır imtihanlarından geçerken tevekkülden bir şehir inşa eden bir yürek...
“Şehirlerin annesi Mekke”nin mimarı...
Ceylanlarla sohbet eden,
Rüzgârın kızı Hacer.
Bizi Zemzem kıyısında bekleyen annemizdir o.
Asırlardan bugüne akan bir nehir...
Sibel Eraslan, “Cennet Kadınlarının Sultanları”na Hazreti Hacer romanını ekliyor bu kez. Hazreti Hacer’in hayatını zaman değişse de insanlığın değişmez kavisleriyle anlatıyor. Hepimizin büyükannesi olan Hazreti Hacer’in hayatını okurken aşk, ayrılık, sadakat, esaret ve özgürlük üzerine yeniden düşüneceksiniz.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.