Elifname
₺135,00 Orijinal fiyat: ₺135,00.₺100,91Şu andaki fiyat: ₺100,91.
Sen çoktan öldürmüşsün beni… Neydi ruhunu benden esirgemekteki bahanen? Eski aşklarından farklı olan ya da eksik kalan yanım, sana sadık olup da seni yirmi birinci yüzyılın Mecnun’u gibi bir sevdayla sevmem miydi?
Sen sevdikten sonra unutmalara alışmışsın sevgili… Eski sevdiklerini ruhunda saklayıp taşıyacak kadar sadık ama sana kendini her şeyiyle adayan bir adamı, senin gözlerinde kendini bulduğu anda öldürecek kadar cesursun…
Ve artık, bunca yıl bekleyişimin sonunda gelmeyecek, açtığı kan revan yaraları sarmayacak, birlikte kuracağımız yuvanın hayalini bende bırakacak kadar da özgürsün sevgili…
| Yayınevi |
Hayat Yayınları |
|---|---|
| Yazar |
Baki Evkaralı |
| Baskı Yılı |
2015 |
1 adet stokta
Hayat Yayınları – Elifname
Sen çoktan öldürmüşsün beni… Neydi ruhunu benden esirgemekteki bahanen? Eski aşklarından farklı olan ya da eksik kalan yanım, sana sadık olup da seni yirmi birinci yüzyılın Mecnun’u gibi bir sevdayla sevmem miydi?
Sen sevdikten sonra unutmalara alışmışsın sevgili… Eski sevdiklerini ruhunda saklayıp taşıyacak kadar sadık ama sana kendini her şeyiyle adayan bir adamı, senin gözlerinde kendini bulduğu anda öldürecek kadar cesursun…
Ve artık, bunca yıl bekleyişimin sonunda gelmeyecek, açtığı kan revan yaraları sarmayacak, birlikte kuracağımız yuvanın hayalini bende bırakacak kadar da özgürsün sevgili…
İlgili ürünler
Dert İnsana Yol Gösterir
Hangimiz Sevmedik
Hüzünlü Tebessümler
İyi Ki Yoksun
Hayattaki tek sınavınız kendinizsiniz. Ne pahasına olursa olsun birilerine sırf kendinizi hatırlatmak için yorulmayın. Biliyorum, sevmese de vazgeçemiyorsunuz ondan. Ama şunu da bilin ki, bir daha hiç kimsenin sizin gibi sevmeyeceğini bile bile vazgeçti sizden. Bakın her şey unutulur ama bu unutulmaz! İntikam alma konusuna gelince; gerçekten sevenin âhı tutar! Allah, herkesten daha yaratıcı. Ona bırakın. O gitti, bitti diye üzülüyorsunuz. Ama ya Allah onu hak etmediği kalpten çıkardıysa? Büyük imtihanlar güçlü insanlar yetiştirir. Her esen fırtınanın hayatınızı yerle bir edeceğini düşünmeyin. Bazı fırtınalar önünüzdeki engelleri yok etmek için kopar.
Nasip Niyete Vurgundur
Her şey güzel giderken başına öyle şeyler gelir ki “Yandım!” dersin,
“Bittim!” der ve düşersin.
İşte o an, içindeki iyilikle beslenen çocuk çıkar gelir ve kapını çalar.
“Kalk!” der, “Kalk!”
Tutar elinden, karanlığı yırtar ve seni güzel günlere götürür.
Korku nedir bilmez iyilik.
Aydınlık, karanlıktan korkar mı hiç?
Kötü günler ile karşılaştığında kimseye ihtiyaç duyma,
Önce Allah, sonra içindeki iyi niyetten başka!
Niyetin ne kadar iyiyse, Allah o kadar seninle.
Nasibin ise niyetinde gizli…
Alsa da elinden yoğunu varını, döner dolaşır geri verir sana hakkını!
Olmaz deme asla!
Olur!
Unutma ki Allah isteyince, kuşlar filleri yener azizim…
Umudun Beşinci Mevsimi – Olimpos Yayınları
İnsan en dibe düştüğünde bile ne zaman çıkacağını düşünür çünkü umut etmek en güzel teslimiyettir. Toparlanmamız hatta her şeye yeniden başlamamız gerektiğini biliriz. Tam da bu noktada geçmiş anıların yansıması ile iyi olacak yarınları düşlemeye başlarız. Bazen ufak bir cesaret kırıntısı her şeyi düzeltmeye yeter. En zor anda bile bir çıkış yolu vardır her zaman. Kendini bırakma karanlığa, gitme kendinden; sen kendinden gidersen kimse uğramaz kalbine. Gülümsesin yarınların. Bu beşinci mevsimi en çok sen hak ettin.
Her insan kendi mevsimini taşır yüreğinde. Yaşanmışlığın getirdiği tecrübe ile beşinci mevsimi sığdırır dünyasına. Kimine yaz kimine kış kimine bahardır hayat. Ve sabredenlerin sonu çiçekli yollardır her zaman. Dua, umut, sabır ile güzel insanların sonu hep bahar olur.
Yerli Yersiz Cümleler
Bu kitap önce “Yersiz Cümleler” adıyla tasarlandı. Niyetim sağda solda kalmış ve hiç yayınlanmamış onca cümleyi bir araya getirmek, bir bakıma onlardan kurtulmaktı.
Fakat cümle bu. Bir kez kapısından girince gazete ve dergilerde kalmış yazıları da taradım. Derken hızımı alamadım, bütün kitaplarımı okudum yayımlandıklarından sonra ilk kez, “Yerli Cümleler”e de el attım.
Sonra? Bütün cümleler yerli yersiz birbirine karıştı.
Böylece binlerce cümleyle baş başa kaldım. Hepsini mümkün mertebe temalara ayırarak bir senaryo dâhilince sıralamaya çalıştım.
İçlerinde nerede, ne zaman, nasıl yazdığımı bugün gibi hatırladıklarım vardı, avucumun içine mıh gibi çakılmış olanlar. Ve hiç de hatırlamadıklarım. Bana öyle karanlık geldiler ki. Bunları ben mi yazmışım, sahi, ne zaman? Neden yazdığımı unutmuşum çünkü, hiç unutmayacağım sandığım şeyi.
Üstelik tahmin etmediğim bir şey daha oldu ve yerinden edilen, bağlamından kopan cümleler yeni manalarla yüklendi, bambaşka tasniflere girdi. Yerinde doğaya ilişkin bir cümle aşk bahsine uygun düştü örneğin, yazıya ait olan insanlığa.
Yeni bir okuma, dahası yeni bir yazma.
O zaman anladım içimde bütün yazdıklarıma süzülen bambaşka bir metin olduğunu.
Bir de neden sonra Nun Masalları’ndan bu yana 20 yıl geçtiğini fark ettim.
Yerli Yersiz Cümleler’in hikâyesi bu.

Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.