Duygusal Zeka
₺350,00 Orijinal fiyat: ₺350,00.₺261,62Şu andaki fiyat: ₺261,62.
Pazartesi sabahı işine şevkle başlayan asansör operatörü tamamen dolu asansörde bir melodi mırıldanmaya başlar. Asansördeki bir kişi operatörün bu tavrından rahatsız olur ve sinirlenerek söylenir: “Bu kadar neşeli olduğun şey nedir?” “Şey efendim” diye yanıtlar asansör operatörü mutlu bir şekilde “Bugünü daha önce hiç yaşamamıştım!”
Benim felsefem şu: ister iş, ister özel, ister sosyal hayatımda içimden geldiği gibi davranmak, düşündüğümü içten ve direkt söylemek. Buna özgüven veya cesaret diyenler olabilir veya negatif düşünce ile ukala, kibir, kendini beğenmişlik. Böyle davrandığınızda insanlar bana kırılmıyor mu? Evet. Bana kızmıyorlar mı? Evet. Alınmıyorlar mı? Evet. Bana karşı ilk etapta bazen önyargılı olmuyorlar mı? Evet. O zaman niye yapıyorum? Cevabı çok basit: Kendim olmak için, kendimi sevdiğim ve beğendiğim için.
“Eğer etrafındaki insanlar söylediklerini anlamıyorsa, onların önünde diz çök ve bağışlanmayı dile. Çünkü suçlusun.” Fyodor Dostoyevski, ne güzel söylenmiş bir söz.
| Yayınevi |
Destek Yayınları |
|---|---|
| Yazar |
Bircan Yıldırım |
| Sayfa Sayısı |
296 |
| Kağıt Cinsi |
2. Hamur |
| Baskı Yılı |
2019 |
| Boyut |
"13 ,00" ,50 X 21 |
| Cilt Tipi |
Karton Kapak |
1 adet stokta
Destek Yayınları – Duygusal Zeka
Pazartesi sabahı işine şevkle başlayan asansör operatörü tamamen dolu asansörde bir melodi mırıldanmaya başlar. Asansördeki bir kişi operatörün bu tavrından rahatsız olur ve sinirlenerek söylenir: “Bu kadar neşeli olduğun şey nedir?” “Şey efendim” diye yanıtlar asansör operatörü mutlu bir şekilde “Bugünü daha önce hiç yaşamamıştım!”
Benim felsefem şu: ister iş, ister özel, ister sosyal hayatımda içimden geldiği gibi davranmak, düşündüğümü içten ve direkt söylemek. Buna özgüven veya cesaret diyenler olabilir veya negatif düşünce ile ukala, kibir, kendini beğenmişlik. Böyle davrandığınızda insanlar bana kırılmıyor mu? Evet. Bana kızmıyorlar mı? Evet. Alınmıyorlar mı? Evet. Bana karşı ilk etapta bazen önyargılı olmuyorlar mı? Evet. O zaman niye yapıyorum? Cevabı çok basit: Kendim olmak için, kendimi sevdiğim ve beğendiğim için.
“Eğer etrafındaki insanlar söylediklerini anlamıyorsa, onların önünde diz çök ve bağışlanmayı dile. Çünkü suçlusun.” Fyodor Dostoyevski, ne güzel söylenmiş bir söz.
İlgili ürünler
Düştüğünde Kalkarsan Hayat Güzeldir
Yaşanmamış bir hayattan daha üzücü ne olabilir?
Yaşam size ne getirir bilemezsiniz ama sizden ne götüreceğini siz belirlersiniz.
İnsanız. Yanlışlarımızla doğrularımızla, başarılarımızla başarısızlıklarımızla, sevdiklerimizle sevemediklerimizle, yaptığımız ve var olduğumuz her şeyde her an gelişiyor ve büyüyoruz.
Bazen canımız o kadar acıyor ki hayata küsüp büyümeyi ve gelişmeyi unutuyoruz. Oysa varlığımızın en anlamlı kısmı hatalarımızdan, tecrübelerimizden ders alarak gelişmek, ilerlemek ve en büyük besinimiz sevgiye her zaman yer açmaktır. Unutmayın, hiçbir zaman, bir daha sevemeyecek, yeni bir hedefin peşine düşemeyecek, yeni hayaller kuramayacak kadar yaşlanmayacaksınız. Hâlâ nefes alıyorken yaşamdan istediğinizi alın.
Neden yanlış kişiye âşık oluruz?
Neden kimseye hayır diyemeyiz?
Neden ilişki kurmaktan ve bağlanmaktan korkarız?
İlişkilerde kaybettiren davranışlar nelerdir?
Sevdiğiniz kişiyi evliliğe nasıl ikna edersiniz?
Nasıl kendiniz olursunuz?
Özgüven nasıl kazanılır?
Geçmiş travmalarla nasıl başa çıkılır?
Hayatınızı nasıl değiştirirsiniz?
Mutluluk yanılsaması nedir? Neden hep mutsuz hissederiz?
Geliştiren Anne Baba
Bir anne, bana yolladığı mektupta şöyle diyor; “Çok yorgun ve sorumlulukların altında ezilmiş hissediyorum. Annem kendi dönemlerinde böyle bir yılgınlık hissetmediklerini, bu kadar sabırsız ve öfkeli olmadıklarını, bizi seyrederken bile yorulduğunu söylüyor.”
Bir başkası da şöyle yazmış; “Otuz yaşında yaklaşık 4,5 ay sonra baba olacak bir baba adayıyım. Bugüne kadar geçen süre içinde baba olacağım düşüncesi üzerinde çok durmadığım için birçok şeyin farkında değildim. Ancak bugün bu düşünce üzerinde ilk adımımı attım ve daha ilk adımımda büyük bir eksik ile yola çıktığımı fark ettim. Bu sanki kutuplara keşfe giden kâşifin yanında soğuktan koruyucu kıyafetlerini almaması gibi bir hisse benziyor.”
Yetişen her yeni kuşakla birlikte, onları yetiştiren anne ve babalardan da beklentiler artıyor. Toplumun gelişmesi için öncelikle ailede demokratik bir yapı kurulması şart. Bunun yolu da anne ve babaların geçmişten gelen korku kültürü kalıplarından kurtulmaları ve onur eşitliğine inanan sağlıklı gelişmiş bireyler yetiştirmeleri…
Geliştiren Anne-Baba olmak için kendinizi ve çocuğunuzu tanımanız, beklentilerinizi, niyetinizi keşfetmeniz; değerlerinizi ve aile ilişkinizi sağlıklı tutmanız önemli. Bilen, anlayan, seven gözlerle yaşama bakmak kendi elinizde…
Güler yüzlü, sakin, güvenen, hayata, ailesine şükür duygusu içinde bakan bir anne, bir baba olmak çocuklarınıza verebileceğiniz en büyük armağandır. Çocuklar böyle bir armağanı hak ediyorlar.
DOĞAN CÜCELOĞLU

Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.