"Afganistan olayı sessiz kalınacak bir olay değil. Fakat bu biraz da mizaç işidir diyebilirim. Bir heyecan işi. Bir şairin binlerce kilometre uzaktan bir heyecanı duyması ise oldukça kolay. Ben ilgilendim, onda enteresan dinamikler yakaladım, zaman zaman şiirleştirdim bunu."

“Sizlerle birlikte ders çalışmak kolaydır, oyun oynamak kolaydır, gülmek, söylemek kolaydır. Fırsat olursa uçurtma uçurmak kolaydır. Sizlerle anlaşmak da kolaydır. Ama sizlere yazmak ya da sizler için yazmak zordur” diyen Berfe’nin bu kitaptaki şiirlerini çocuklar kırk yıldır okuyor.

Pencereden giren uslu rüzgâr
çağırır denizlere beni.

Yavaş yavaş giden bulutlar
çıkarır dağlara beni.

Uzaklardan el sallayan uçurtma
uçurur göklere beni.

Uykuma giren yol
götürür kırlara beni.

Çok sevgili okur!

Nasrettin Hoca bizim kültürel değerlerimizin en nadide örneklerinden biri olmuştur her zaman. Onun bilgeliği ve nüktedanlığı bir efsaneye dönüşmüş, kimi hikâyeler ona mâl edilmiş; insanlar ihtiyaçlarını, isteklerini ona dair fıkralarla anlatma yoluna gitmiştir. Bu fıkralar da bazen hikâyeleştirilerek, bazen şiire dönüşerek çocuklarla buluşmuştur.

Mustafa Ruhi Şirin de Dünyaya Gülen Adam –Şiirli Nasrettin Hoca Fıkraları- kitabında, Türkçemizin incelikleriyle bu fıkraları şiire dönüştürmeyi tercih etmiş ve okunurken çocukları düşündüren ve yüzlerini güldüren bir kitap çıkmış ortaya. Kitabı okuduktan sonra şiirler kadar Ferit Avcı’nın kitaba yaptığı resimlerin de sizi düşündürdüğünü ve eğlendirdiğini fark etmeniz zor olmayacak.

Nasrettin Hoca insan için en değerli olanı yapmış: Çağlar önce soru sormuş insanlara ve dünyaya. Sorduğu soruları nükteli ve kısaca yorumlamış.

Eğlence adamı değil bizim Nasrettin Hoca. Dünya görüşü olan, düşünen bir insan ve sevimli bir bilgedir. Dünyaya Gülen Adam’dır.

Fıkraları güzel anlatılırsa Türkçemizinkanatlandığını hissederiz. Bu nedenle tarih boyunca şairler bu fıkraları yeniden yazma yolunu denemiştir. Fuat Köprülü, Orhan Veli, Kemal Özer gibi isimlerden sonra Mustafa Ruhi Şirin’in şiirleştirdiği bu fıkraları Ferit Avcı’nın resimleriyle her yaştan okura sunuyoruz.

Pelin Güneş’ten bir şiir kitabı daha. İşte yumuşacık şiirler, bu kez sekiz yaşından büyük herkes için yeniden karşımızda. Yine samimi, komik ve etkinliklerle koyu bir sohbete dalmış halde bizi bekliyorlar.

Pamuk

Pamuk nerede yetişir?
Dedi öğretmenimiz,
Ben biliyorum dedim.
Halamın köyünde,
Gördüğümüz kuzular,
Her bahar pamuklar.
Halam onları toplar,
Yün yapar iplik yapar.
Güldü öğretmenimiz,
Güzel benzetme Rüzgar
Ama pamuklar,
Tarlalarda açarlar.
Çiçek çiçek,
Top top,
Patlamış mısırlar gibidir,
Dallarda pamuklar.

Sevgili

Bu karpuz Dünya olsun,
Portakal da Ay.
Portakal karpuzun etrafında,
Dönüp duruyor böyle.
Şimdi söyleyin bakalım,
Dedi babam;
Karpuzun nesi oldu bu portakal?
Şaşırdık, babama baktık,
Ee, hadi ama
Üçüncü sınıf oldunuz,
Bilin bunları artık.
Güldük biraz,
Söyledik utanarak,
Sevgilisiiiii!