Başarı Bilgesi
₺225,00 Orijinal fiyat: ₺225,00.₺181,12Şu andaki fiyat: ₺181,12.
Başarı arenasında türlü insanlar görülür:
Başarmak için doğanlar, çabayla başarılı olanlar, başarılı yapılanlar…
Peki bu büyük başarı tiyatrosunun kulisinde neler dönüyor?
Karakterli olmak mı zor, kariyerli olmak mı? Aşkta başarı ile başarı aşkı nasıl çatışır? Kaybedenlere oynayarak kazananların sırrı ne? Sosyal başarı jürisi kimi, neden seçer? Başarı bukalemunları nasıl yükselir? Başarıyı nasıl bölüşmeli? Az gelişmişler neden az gelişmiş kalır? Neden Türkiye’den dünya çapında başarılar pek çıkmıyor? Yakıcı sorulara yaratıcı cevaplar, akıllı okurları bekliyor.
Kendini geliştirmeyi seven ama hep aynı şeyleri okumaktan sıkılmış insanlar için, hayata, başarıya, aşka ve kariyere dair ilginç, yeni ve yararlı fikirler.
• Başarının en büyük rakibi başarısızlık değildir, aşktır.
Seçmediğimiz bir hayatın içinde doğarız. Seçeneklerimizi hayat hazırlar, seçimleri biz yaparız. Hepimizin önünde iki büyük soru var:
1. Şu hayatı nasıl yaşamalı?
2. Hayatın içinden başarıyla nasıl çıkmalı?
| Yayınevi |
Alfa Yayınları |
|---|---|
| Yazar |
Mümin Sekman |
| Baskı Yılı |
2016 |
1 adet stokta
Alfa Yayınları – Başarı Bilgesi
/n
Başarı arenasında türlü insanlar görülür:
Başarmak için doğanlar, çabayla başarılı olanlar, başarılı yapılanlar…
Peki bu büyük başarı tiyatrosunun kulisinde neler dönüyor?
Karakterli olmak mı zor, kariyerli olmak mı? Aşkta başarı ile başarı aşkı nasıl çatışır? Kaybedenlere oynayarak kazananların sırrı ne? Sosyal başarı jürisi kimi, neden seçer? Başarı bukalemunları nasıl yükselir? Başarıyı nasıl bölüşmeli? Az gelişmişler neden az gelişmiş kalır? Neden Türkiye’den dünya çapında başarılar pek çıkmıyor? Yakıcı sorulara yaratıcı cevaplar, akıllı okurları bekliyor.
Kendini geliştirmeyi seven ama hep aynı şeyleri okumaktan sıkılmış insanlar için, hayata, başarıya, aşka ve kariyere dair ilginç, yeni ve yararlı fikirler.
• Başarının en büyük rakibi başarısızlık değildir, aşktır.
Seçmediğimiz bir hayatın içinde doğarız. Seçeneklerimizi hayat hazırlar, seçimleri biz yaparız. Hepimizin önünde iki büyük soru var:
1. Şu hayatı nasıl yaşamalı?
2. Hayatın içinden başarıyla nasıl çıkmalı?
İlgili ürünler
Doğru İstersen Olur
“İstekler gerçek olur.
Her gün, her dakika, her saniye.
Kendimiz için sürekli bir şeyler isteriz.
Bilerek veya bilmeyerek.
Buna inansak da inanmasak da.
Hatta bunu hiç düşünmediğimiz zamanlarda bile isteriz.
Siz, kendiniz için ne istiyorsunuz?”
Pierre Franckh, "Doğru İstersen Olur!" adlı kitabında isteklerimizi gerçekleştirmek hakkında kendi tecrübelerinden yola çıkarak ipuçları veriyor. Yazar, hayatımızı yönlendiren isteklerimizi gerçekleştirebilmenin elimizde olduğunu ve “Doğru isteme”yi öğrenirsek neleri başarabileceğimizi, örnekleriyle anlatıyor. Evrene gönderdiği “siparişler”in altını çizerken, karşılaştığı diğer durumları da eğlenceli bir dille aktarıyor.
Peki “Doğru isteme” nedir?
Beklentilerimizin nasıl sonuçlanacağı bizim elimizde midir?
Elde ettiğimiz sonuçları mucize saymak ne derece doğrudur?
İsteklerimizi doğru formüle edebiliyor muyuz?
Evren, isteklerimize nasıl cevaplar verir?
“Çok çirkinim.”, “Çok mutsuzum.”, “Asla başarılı olamayacağım.”
Çoğu zaman bizi esir aldığını hissettiğimiz ve içinde boğulduğumuz bunun gibi kalıplaşmış inanç cümlelerinin hayatımızı nasıl olumsuz bir yöne çektiğini görüyoruz. Ve bunun üstesinden gelmek için atılacak adım basit: “Doğru İstersen Olur!”
İkigai Japonların Mutlu Yaşamı
Japonların Uzun ve Mutlu Yaşam Sırrı
Uluslararası çoksatan bir rehber olan Ikigai’yle her gününüz bir anlam kazansın.
Japonlar herkesin bir ikigaisi olduğuna inanır, her sabah yataktan kalkmaları için bir sebepleri vardır.
İlham verici ve rahatlatıcı bu kitap sizlere kendi ikigainizi keşfetmeniz için gerekli tüm bilgileri veriyor.
Aceleci davranmamanızı, hayat gayenizi keşfetmenizi, ilişkilerinizi canlandırmanızı ve kendinizi tutkularınıza adamanızı sağlıyor.
Öyle ya, kim her gününü mutlu yaşamak istemez ki?
Muziceleri Çağırmak
Herkes bir Mucize bekler ama Mucizeler sadece onlara inananlara gelir.
Allah sana kendi ruhundan üfledi (Secde Suresi, 9. Ayet),
Sen doğuştan Mucizenin ta kendisisin. Yaşadıkların sana bunu unutturdu, bu kitap yeniden hatırlatacak…
“Mucizeleri Çağırmak ” ile yaşadığın tüm sorunların ve çöküşlerin bir fırsat olduğunu göreceksin, gerçek mucizenin insanın içinde ve dualarda saklı olduğunu fark ederek kendi mucizenin kapısını sen açacaksın…
Bir mucize bekliyorsan, bu kitap senin için
1- Bilinçaltın ile yüzleş, hayata yeniden başla
2- Duaların gücü ile kilitli kapıları aç
3- İçindeki büyük güç ile işbirliği içinde ol
4- Mucizeleri yaşayanların gerçek öyküleri
5- Meleklerin ışığı ve muhteşem farkındalık
6- Bereket mıknatısı
7- 21 günlük mucizevi yolculuk
8- Mucizevi enerji çalışmaları
9- İnandıkların senin olur
10- Büyük sır senin içinde
11- Allah senin vekil’in, yalnız değilsin
12- Enerji yasaları
13- Büyük tekamül
Sade
Kalabalıkta kendimizi bile bulamayız.
Etrafımızı, evimizi, çantamızı, programımızı, günümüzü, gardırobumuzu, cüzdanımızı yani kısacası tüm hayatımızı ne kadar çok doldurursak o kadar tatmin ve dolayısıyla mutlu olacağımızı zannederiz. Bu kalabalığı yaratırken yaptığımız şey kendimizi yok etmektir aslında. Çünkü kendini sadece boşlukta yaratabilir insan. Azalınca çoğalır, sadeleştikçe özgürleşir ve hatta daha çok görünür olur.
Begüm Başoğlu ve Ege Erim bir gün hayatlarındaki fazlalıkları attıkça daha mutlu olduklarını keşfettiler. Bu keşif onların hayatını değiştirdi ve daha çok, daha çok atmaya başladılar. Giymedikleri giysileri tutmayıp, kullanmadıkları eşyaları saklamadılar. Her programa dahil olmaktan vazgeçerken, aslında bir sürü şeye ‘maruz kalmaktan’ kurtuldular. Yani sade bir yaşamı tercih ettiler. Buna tanık olanlar aynısını deneyimlemek istediğinde de ‘sade yaşamak’ akımı oluştu.
Artık belki farkında olduğunuz belki de olmadığınız birçok kişi sade yaşıyor. İçinde daha az eşya, daha fazla deneyim olan, daha hafif, sınırlarını kendinizin belirlediği dolu dolu bir yaşam, sadedir. Ve sadelik güzeldir.
Sen Hiç Kendini Yaşadın Mı ?
Biliyor musun bugün sende okunanların çoğu taa çocukluğundan itibaren sana yazılanlar, bugün sende görünenlerin çoğu küçüklüğünde ruhuna ekilenlerdir.
"Bir tomurcuk gibiydim, ne zaman başımı toprağın üstüne çıkarıp filizlendiysem, bir çiçek olarak açmak istediysem kopardılar. Yeniden açmayı denedim, tekrar kopardılar. Adım Gül ama ben hayatımda hiç gülmedim. Kendimi yaprakları dökülmüş, dalları kırılmış bir ağaç gibi hissediyorum."
Koskoca bir delikanlı ya da genç kızken sınıfta arkadaşlarının önünde rencide edildin mi? Birine tepki göstermek isteyip de ayıp olur diye tepkini içine gömdün mü? Hakkını yiyenlere isyanını sadece dişlerini sıkacak kadar gösterebildiğin anlarda neler hissetmiştin?
Aslında başarısızlık diye bir durum yoktur. Bizim başarısızlık sandığımız şey, öğretmenin dersi anlatma biçimi ile öğrencinin dersi öğrenme biçiminin uyuşmamasından kaynaklanan bir durumdur.
"Babama ve kocama olan öfkem gözümü kör etmiş, içimdeki kor ateşin dumanı basiretimi örtmüş. Yaşanmamışlıklara olan hıncım aklımı sis perdesi gibi kapatmış. Korkak, pısırık, tedirgin, endişeli biri olarak yaşamışım bugüne kadar."
Bugüne kadar beynin seni kontrol etti. Şimdi sen beyninin kontrolünü eline alsan ve hayat otobüsünün direksiyonuna geçsen bundan sonra hayatında nasıl değişiklikler olacağını düşünebiliyor musun?
Sevgi Bahçesinin Bahçıvanı
Merhaba, Şimdi beni eline alıp incelediğine göre içimde ne olduğunu merak ediyorsun. Sayfalarımın arasında sen varsın, yaşadıkların var, aklını kurcalayan bazı soruların cevapları var. Annesiyle babasına gıcıklık olsun diye ders çalışmayıp dokuz zayıf öğrencilerin zayıflarını nasıl kurtarıp teşekkür belgesi aldıkları var. Çocuğuna iyilik olsun diye onu başkalarıyla kıyaslayan, sonunda hayal kırıklığına uğrayan anne babaların çaresizliği, mutsuzluğu ve çözüm arayışları var. Sınıf denen dört duvar arasında kalmış, kendini hapishanede hissetmiş, bunalmış derslerden nefret etmiş öğrencilerin çığlıkları var. İnanıyorum ki gözlerin sayfaların arasında ilerlerken kendinle yüzleşir, eğer varsa içindeki savaşı durdurur, çatışmaları bitirir özgüvenini artırır ve kendinle sımsıkı kucaklaşırsın. Sende benim yaptığım gibi sana atılan taşlardan kendine bir saray yapmaya başlarsın. İzin verirsen yüreğimi dizdiğim satırların arasında gözlerini misafir etmek istiyorum. Ne dersin?

Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.