Aya Yolculuk – Modern Klasikler 72
₺120,00 Orijinal fiyat: ₺120,00.₺89,70Şu andaki fiyat: ₺89,70.
İnsanın Ay üzerinde ilk yürüyüşünden yaklaşık yüz yıl önce, 1865’te yayımlanan bu roman, insanlı Ay yolculuğuna dair bilimsel düş gücü ve hiciv yönünden hayli zengin bir kehanet gibidir. Baltimore Silah Kulübü’nün seçkin üyeleri, Amerikan İç Savaşı’nın sona ermesiyle boşluğa düşünce, kulübün başkanı bir uzay silahı icat ederek, Ay’a bir yolculuk gerçekleştirme önerisini ortaya atar. Yeni bir roman türünün, bilimsel romanın yaratıcısı olarak görülen Jules Verne, çağdaş bilimkurgunun da temellerini atmıştır. Bugün bizler için hiçbir şaşırtıcı yanı kalmamış birçok bilimsel gelişme, henüz ufukta yokken onun yapıtlarında ayrıntılarıyla anlatılmıştır. Verne, fantastik serüvenlerinde uzay yolculuğunun yanı sıra bilim ilerledikçe hayatımıza katılan denizaltıları, televizyonu ve oksijen tüpünü de öngörmüştür.
| Yayınevi |
İş Bankası Kültür Yayınları |
|---|---|
| Yazar |
Jules Verne |
| Sayfa Sayısı |
224 |
| Kağıt Cinsi |
2. Hamur |
| Baskı Yılı |
2021 |
| Boyut |
"12 ,50 X 20 ,50" |
| Cilt Tipi |
Karton Kapak |
5 adet stokta
İş Bankası Kültür Yayınları – Aya Yolculuk – Modern Klasikler 72
/n
İnsanın Ay üzerinde ilk yürüyüşünden yaklaşık yüz yıl önce, 1865’te yayımlanan bu roman, insanlı Ay yolculuğuna dair bilimsel düş gücü ve hiciv yönünden hayli zengin bir kehanet gibidir. Baltimore Silah Kulübü’nün seçkin üyeleri, Amerikan İç Savaşı’nın sona ermesiyle boşluğa düşünce, kulübün başkanı bir uzay silahı icat ederek, Ay’a bir yolculuk gerçekleştirme önerisini ortaya atar. Yeni bir roman türünün, bilimsel romanın yaratıcısı olarak görülen Jules Verne, çağdaş bilimkurgunun da temellerini atmıştır. Bugün bizler için hiçbir şaşırtıcı yanı kalmamış birçok bilimsel gelişme, henüz ufukta yokken onun yapıtlarında ayrıntılarıyla anlatılmıştır. Verne, fantastik serüvenlerinde uzay yolculuğunun yanı sıra bilim ilerledikçe hayatımıza katılan denizaltıları, televizyonu ve oksijen tüpünü de öngörmüştür.
İlgili ürünler
Hayvanlaşan İnsan – Hasan Ali Yücel Klasikleri 329
Émile Zola (1840-1902): Natüralizm akımının en önemli temsilcilerinden biri olan Zola, romancının olayları bir izleyici gibi kaydetmekle yetinmemesi, kişileri ve tutkularını bir dizi deneye tabi tutarken, duygusal ve toplumsal olayları da bir kimyacı gibi ele alması gerektiğini savundu. Zola içinde yaşadığı eski dünyanın yıkıntılarını inceledi, gelecekteki bir dünyanın olgularını saptamaya çalıştı. Bu niyetle yirmi iki yılda yazdığı yirmi romandan oluşan Rougon-Macquartlar dizisi başta olmak üzere çok sayıda büyük eser verdi. İkinci İmparatorluk Dönemi’ni anlatan bu dizinin on yedinci kitabı Hayvanlaşan İnsan 1890’da yayımlandı. Roman 19. yüzyılda Paris ve Le Havre arasındaki demiryolu hattında geçen bir suç ve aşk hikâyesidir; insanın öldürme içgüdüsünü ve nasıl bir kötülük makinesine dönüşebileceğini anlatır. Zola’nın, eşsiz gözlem gücüyle endüstrileşmenin beraberinde getirdiği kasvetli, yıkıcı ve ilkel arzuları deşifre ettiği bu roman defalarca sinemaya da uyarlanmıştır.
Kibarlık Budalası – Hasan Ali Yücel Klasikleri 289
Molière [Jean-Baptiste Poquelin] (1622-1673): Clermont Koleji’nde Latin ve Yunan dili ve edebiyatı dersleri aldı. Hukuk öğrenimi gördü, 1641’de kabul edildiği barodan ayrıldı. Zamanını ve dehasını tiyatroya adadı. Ölene dek, yani otuz yıl boyunca tiyatro eserleri yazdı, yönetti ve temsillerde rol aldı. Klasik Fransız komedyasının kurucusu olarak kabul edilmesini sağlayan bir gelenek yaratmayı başardı. 4. Mehmet’in elçisi olarak Paris’e gelen ve görkemli bir törenle karşılanan Süleyman Ağa Fransız sarayının ihtişamına beklenen ilgiyi göstermeyince, 14. Louis bu ilgisizliğin intikamını almak için Molière’e oyun sipariş eder. Ortaya gülünç bir Türk balesiyle sonlanan eğlenceli bir hiciv çıkar. Burjuva Mösyö Jourdain’in asilzade olma yolundaki umutsuz ve gülünç mücadelesini anlatan, 14. Louis’nin en çok güldüğü Molière oyunu unvanını kazanan Kibarlık Budalası ilk kez 14 Ekim 1670’te Chambord’da, aynı yıl 28 Kasım’da ise, sarayda kralın huzurunda oynanmıştır.
Kirpinin Zarafeti
Paris’in merkezinde, gösterişli bir apartmanda, müzik, resim ve felsefe meraklısı, Rus edebiyatı ve Japon sineması tutkunu elli dört yaşında bir kapıcı kadın. Son derece zeki ve üstün yetenekli ama içe dönük ve yaş gününde intihar etmeyi planlayan on iki yaşında bir kız çocuğu. Utangaç bu iki özel insanı birleştiren bağ binaya yeni taşınan kibar Japon beyefendisi olacaktır. Sessiz insanların zengin iç dünyalarında gelişen, göze çarpmayan güzellikleri yücelten, sınıflar ve nesiller ötesi bir dostluğu konu edinen Kirpinin Zarafeti, pek çok ülkede yayımlanmış, milyonlarca okura ulaşmış, zarif ve etkileyici bir roman.
“Her şeyin, özellikle de hayata dair mutlak olguların ne kadar pamuk ipliğine bağlı olduğunu gösteren nefis bir kitap.”
- Le Soir
“Barbery hayatın küçük keyiflerini, her şeyin Marcel Proust’un o sonsuz nostaljisi ile dengede olduğu muhteşem anları yakalamayı başarıyor.”
- L’Express
“Bütün büyük yapıtlar gibi bu hikâye de kalbinizi kıracak, ama bazen hayatın bu hüzne değeceğini anlamanızı ya da hatırlamanızı sağlayacak.”
- Chicago Sun-Times
Sefiller – Kısaltılmış Metin
Çok zengin ve yardımsever bir adam olan Madeleine Baba’nın geçmişini, nereden geldiğini kimse bilmiyordu. İri yarı, güçlü, iyi kalpli bir adamdı ve yaptığı ilginç bir buluş sayesinde çok para kazanmıştı. Ancak görünüşe bakılırsa hiç akrabası ya da arkadaşı yoktu.
Beklenmedik olayların ardından, fakir ve hasta bir kadına verdiği bir söz, bu ilginç adamın yaşamını ve kimsesiz bir çocuğun kaderini değiştirecekti.
Olay örgüsünde birçok ilginç karakterin yer aldığı Sefiller birçok sinema, televizyon ve tiyatro eserine uyarlanmıştır. Ayrıca bu başyapıt pek çok sanatçıya ilham kaynağı olmuş, ardından yazılan birçok edebi eserde etkisini göstermiştir.
Soluk soluğa okuyacağınız muhteşem bir macera...
Seksen Günde Dünya Gezisi – Modern Klasikler 94
Londralı beyefendi Phileas Fogg, üyesi olduğu Reform-Kulüp’te gazetesini okurken seksen günde dünyayı dolaşmanın mümkün olduğunu öğrenir. Bu olağanüstü yolculuk 19. yüzyılda sanayi devrimiyle gelen tren ve buharlı gemi gibi toplu taşıma araçlarının yanı sıra 1869 yılında açılan Süveyş Kanalı sayesinde yapılabilmektedir.
Kulüp arkadaşlarıyla bu yolculuğu seksen gün içinde tamamlayacağına dair bahse tutuşan Fogg, aynı gün uşağı Passepartout’yla birlikte Londra’dan ayrılır. Bu meydan okumayla başlayan bin bir türlü maceraya, bir polis soruşturmasıyla, bir de aşk hikâyesi eklenir. Yayımlandığı 1972 yılından beri popülaritesinden hiçbir şey yitirmeyen Seksen Günde Dünya Gezisi yazarın en sevilen yapıtlarından biridir. Verne’in ulaşım olanaklarının gelişmesiyle “küçülen” dünyasına, artık elektronik çağa adım atmış ve geleneksel medyanın yerini yeni medyaya bırakmasıyla bir “küresel köy”e dönüştüğünden dem vurulan günümüz dünyasından bakmak da ayrı bir macera olsa gerektir.
Üç Öykü
Üç Öykü, dünya edebiyatının en önemli yazarlarından Gustave Flaubert’in çok özel bir kitabı. Yazarın ölümünden üç yıl önce, 1877’de yayınlanan bu yapıt, "Saf Bir Yürek", "Konuksever Aziz Julien Söylencesi" ve "Herodias" adlı üç öyküden oluşuyor.
İşlenen temaların çeşitliliği ve üslup yetkinliğiyle Flaubert’in yeteneğini tüm yönleriyle ortaya koyan bu kitabın, Madame Bovary yazarının başyapıtı olduğu kabul edilir. Daha ilk yayınladığında nerdeyse tüm eleştirmenlerce bir "edebiyat olayı" olarak karşılanan, okurlardan büyük ilgi gören bu küçük kitap, Tahsin Yücel’in deyişiyle, "yazarın tüm çabalarının, tüm yönelimlerinin, tüm özlemlerinin somutlaştığı bir yapıttır".
Birçoklarınca, Flaubert’in Madame Bovary ve Duygusal Eğitim gibi büyük metinleri kadar önemli sayılan Üç Öykü’yü Samih Rifat’ın ustalıklı çevirisi ve Tahsin Yücel’in önsözüyle sunuyoruz.

Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.