Köy Enstitüleri Ve Ötesi
₺378,00 Orijinal fiyat: ₺378,00.₺321,30Şu andaki fiyat: ₺321,30.
Değeri dış ülkelerce de kabul edilmiş ve yapıtları birçok yabancı dile çevrilmiş olan seçkin eğitimci Mahmut Makal güçlü yazarlığını da bu alana adamış bir savaşçıdır. Bilirsiniz, köy‘den ilk tabloları sergileyerek acı gerçeklerin ürpertisini, ülke sorunlarına yabancı her alanın aydınlarına duyuran odur. Ve daha o zaman çarpıcı anlatım gücüyle, özgün biçimiyle usta bir yazıneri olduğunu da ortaya koymuştur. Kimin ve neyin yazarı olduğunun bilincinde, kişiliğini oluştururken yaman bir toplumbilimciliği de ekledi bu oluşuma. Bilimin soyutundan eğitim ve uygulamanın somutuna geçerken karanlığın üstüne yürüyüp yığınlara ışık olmayı başaran yazarın, bu yapıtında dikkati çeken özelliklerden biri de Köy Enstitüleri‘ndeki “iş eğitimi” uygulamasının köy yaşamında meyvelerini verdiğini örneklemesidir. Enstitü çıkışlı öğretmenlerin köyün tarımsal, eğitsel ve toplumsal yaşamında görülen yeniliklerdeki başarıları bugün artık somut olarak ortadadır. Makal bu yapıtında Köy Enstitüleri‘nde uygulanan çağcıl eğitimi ayrıntılarıyla anlatırken, Enstitüler kapatıldıktan sonra uygulanmaya başlanan çağdışı eğitime de ışık tutmaktadır… -Sami Karaören
| Yayınevi |
Literatür Yayıncılık |
|---|---|
| Yazar |
Mahmut Makal |
| Sayfa Sayısı |
238 |
| Kağıt Cinsi |
2. Hamur |
| Baskı Yılı |
2022 |
| Boyut |
"14 ,00 X 21 ,00" |
| Cilt Tipi |
Karton Kapak |
1 adet stokta
Literatür Yayıncılık – Köy Enstitüleri Ve Ötesi
/n
Değeri dış ülkelerce de kabul edilmiş ve yapıtları birçok yabancı dile çevrilmiş olan seçkin eğitimci Mahmut Makal güçlü yazarlığını da bu alana adamış bir savaşçıdır. Bilirsiniz, köy‘den ilk tabloları sergileyerek acı gerçeklerin ürpertisini, ülke sorunlarına yabancı her alanın aydınlarına duyuran odur. Ve daha o zaman çarpıcı anlatım gücüyle, özgün biçimiyle usta bir yazıneri olduğunu da ortaya koymuştur. Kimin ve neyin yazarı olduğunun bilincinde, kişiliğini oluştururken yaman bir toplumbilimciliği de ekledi bu oluşuma. Bilimin soyutundan eğitim ve uygulamanın somutuna geçerken karanlığın üstüne yürüyüp yığınlara ışık olmayı başaran yazarın, bu yapıtında dikkati çeken özelliklerden biri de Köy Enstitüleri‘ndeki “iş eğitimi” uygulamasının köy yaşamında meyvelerini verdiğini örneklemesidir. Enstitü çıkışlı öğretmenlerin köyün tarımsal, eğitsel ve toplumsal yaşamında görülen yeniliklerdeki başarıları bugün artık somut olarak ortadadır. Makal bu yapıtında Köy Enstitüleri‘nde uygulanan çağcıl eğitimi ayrıntılarıyla anlatırken, Enstitüler kapatıldıktan sonra uygulanmaya başlanan çağdışı eğitime de ışık tutmaktadır… -Sami Karaören
İlgili ürünler
Bir Sosyopatın İtirafları
Hayır Demeyi Bilmek
Psikolog Marie Haddou bu yapıtında (aile ortamında, işte, arkadaşlar arasında ve aşk ilişkilerinde) yaşanmış gündelik olaylardan örnekler sergileyerek çoğu insan için bir karabasana dönüşen `hayır` demenin zorluklarını ele alıyor ve bu hastalıktan kurtulmanın bir reçetesini çıkararak gönül rahatlığıyla dile getirilen bir `evet`in psikolojik ve toplumsal önemine değiniyor. ...
Kitlelerin Psikolojisi
Fikirleriyle Atatürk’ü Etkileyen Düşünür
Gustave Le Bon’un Kitlelerin Psikolojisi kitabı, günümüzün en önemli olgularından biri hakkında muhteşem bir inceleme olmasının yanı sıra, bir asır öncesinden gelen bir uyarı niteliğinde. Kolayca manipüle edilebilen, ilkel içgüdüleriyle hareket eden ve saldırganca davranmaya meyilli olan kitleler, modern dünya için tehlike arz ediyor. Kitlenin içinde kaybolmuş bireyler muhakeme yeteneklerini kaybederek, neredeyse barbarca hislere kapılıp sürüklenirler ve bu yıkıcı gücün kontrol edilmesi ülkelerin temelini oluşturur.
Le Bon ayrıca kitleler için liderin öneminden ve liderlerin sahip olması gereken özelliklerden de bahsediyor. Ona göre kitlelerin ruhunu tanıyan bir lider, onu istediği yöne rahatlıkla sürükleyebilir. Tam da bu yüzden her dönemde politikacıların başucu kitaplarından biridir. Hatta kitlelerin psikolojisini anlamak, halk hareketlerinin yükselişe geçtiği günümüzde, belki de çok daha önemlidir.
Modern Mahrem
Modernliği, ekonomik gelişme, siyasal iktidar biçimleri, kentleşme gibi sosyo-politik olgularla algılamaya alışkınız. Türk deneyimi ise modernizmin özel yaşamlar, mahrem alan üzerindeki dönüştürücü gücünü göstermesi bakımından emsalsizdir. Bu bağlamda "Modern Mahrem" Türk modernleşmesi tarihine, mahrem cephesinden bakmaktadır. Bu kitaptaki alternatif okuma, modernizm ve kadın-erkek ilişkileri arasındaki "kara kıtayı" gün ışığına çıkarmayı amaçlamaktadır.
Mutluluk 2.0
Mutluluk 2.0, mutluluğa dair fikirlerinizi tepe taklak edecek. Bildiklerinizi, öğretilenleri, mutlu olmak için yapmanız gerekenleri yeniden düzenlemeye, düşünmeye hazırlıklı olun. Önemli olan sahip olmadığın bir mutluluğun peşinde koşmak mı, yoksa yanındaki mutluluğu fark edebilmek mi? Mutlu olmak için önce kendisiyle barışık olması gerekmiyor mu kişinin? Peki ya hayatın bize verdikleriyle yetinebiliyor muyuz?
Tüm bu sorulara ve daha birçok soruya cevap veriyor yazarlar bu kitapta;
“Mutluluk 2.0 ile mutluluğa dair var olan bilgi kirliliğini temizleyerek güncel araştırmalarca destekli, uygulanabilir bilgileri sizlere yalın bir dille sunmak istiyoruz. Genel olarak vermek istediğimiz mesajsa çok açık: Neredeyse hepimizin, eğer istiyorsa, daha sağlıklı bir duygusal yaşam geliştirebilmesi, daha kaliteli bir yaşam sürebilmesi ve potansiyelini kullanarak hedeflerine ulaşabilmesi mümkündür.”
Elma Yayınevi mutluluk kavramının yeni modeliyle karşınızda. Örneklerle, önerilerle ve uzman görüşlerle Mutluluk 2.0 sizler için…
Terapi
İnsanın insanı pek az dinler hale geldiği bir dünyada, psikoterapi, eşsiz bir insani karşılaşma imkânı sunar. Terapi odası, zamanımızda, pek çok kişinin gerçekten işitildiği tek yer haline gelmiştir. Peki, terapi odası değer-bağımsız bir alan mıdır, yoksa bütün kuramlar gibi modern terapi kuramlarının da berisinde bir kültür ve ideoloji saklamakta mıdır? Terapi: Kültürel bir Eleştiri adlı bu kitabında Prof. Dr. Kemal Sayar, bir şifa yönteminin kültürel çözümlemesini yapıyor. Zamanımız ‘psikolojik insan‘ın yükselişine ve ‘terapi kültürü‘nün yaygınlaşmasına tanıklık ediyor. İnsanlar kendilerini, modern çağda giderek daha fazla terapi diliyle ifade ediyor. Modern terapiler, bireyselleşme ve özgürlüğe vurgu yaparken, insanı toplumsal ve kültürel bağlamından uzaklaştırıyor mu? Modern terapiler eliyle yalnızlaşma, katı bireycilik, yabancılaşma veya narsisizm gibi modernliğe mahsus bazı ‘hastalıklar‘ çoğaltılıyor mu? Terapi, kimileyin çözümünü hedeflediği sorunları, kendi eliyle üretebilir mi? Elinizde tuttuğunuz kitap, hem bir modern çağ eleştirisi sunuyor, hem de bu sorulara cevap arıyor. Terapi: Kültürel Bir Eleştiri, psikoterapinin kendi içinden yükselen bir ses, bir eleştiri. Bireyi iyileştirmeye çalışırken, kendi içindeki açmazlara bakmayı başaramayan terapi yöntemlerine içeriden bir bakış. Prof. Dr. Kemal Sayar, insanın "kendisini tavaf eden hacı" olduğu bir zamanda, mesleki birikimini bir ayna misali psikoterapi kuramlarının üzerine tutuyor. İnsanın ilişki arayan bir varlık olduğunu söyleyerek, psikoterapi kuramlarındaki esaslı paradigma değişimine dikkatimizi çekiyor. Gündelik hayatı ve politikayı terapi odasının dışında bırakmayan, kültürel ve sosyal bağlama dikkat kesilen, ötekinin yüzünü bir çağrı olarak önemseyen, şiirsel ilhamlara açık bir psikoterapi öneriyor. ‘Çağın terapi odası‘nda kafası karışmış herkes için, yeni sorular sorduracak, insanı farklı ve derinlikli bir bakış açısıyla kavramamızı sağlayacak bir kitap. Şifa niyetine.
Yaşama Sanatı
Çağdaş psikolojinin en önemli isimlerinden biri olan Adler, kurucusu olduğu “bireysel psikoloji”nin temel ilkelerini açık seçik dile getirdiği bu kitabında yaşamın amacı, aşağılık kompleksi, üstünlük eğilimi, yaşam üslubu, sağduyu eksikliği gibi neredeyse adıyla özdeş kavramları irdeliyor; çocukların okul eğitimi, evlilik, özgürlük, toplumsal koşullardan kaynaklanan erkek ve kadın farklılığını somut örneklerle inceliyor.
“Adler’in psikolojik sistemi, psikoloji tarihinde ilk defa, bugün ‘toplumbilim’ diye tanımladığımız yöne dönük bir sistem olarak ortaya çıkmıştır.”
Gardner Murphy
“Demokrasi, eşitlik, davranışlar ve işbirliği kavramları Freud’un yazılarında hiç ele alınmamıştır. Buna karşılık Adler, ahlaken geçerli ya da ‘zihnen sağlıklı’ insan ilişkileri konusundaki fikirlerini rahatlıkla ortaya sermiş biridir. Bunlar büyük ölçüde ‘toplumsal ilgi’ ve işbirliği eğilimiyle karakterize edilmektedir. Adler değerlerin rolü konusunda zamanından çok daha ileridir. Bu yüzyılın başında, cinsel davranışları incelemek bile büyük kabahat sayılıyordu. Ahlaki davranışların bilimsel incelemesini yapmak ise tümüyle olanak dışıydı.”
Thomas Szasz

Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.