Dem Bu Demdir Saat Bu Saat / Gönül Sadası’ndan Akisler-4
₺250,00 Orijinal fiyat: ₺250,00.₺206,25Şu andaki fiyat: ₺206,25.
| Yayınevi |
Turkuvaz Kitap |
|---|---|
| Yazar |
Kemal Sayar ,Sadettin Ökten |
| Sayfa Sayısı |
194 |
| Kağıt Cinsi |
2. Hamur |
| Baskı Yılı |
2024 |
| Boyut |
"13 ,0" ,5 X 21 |
| Cilt Tipi |
Karton Kapak |
1 adet stokta
Turkuvaz Kitap – Dem Bu Demdir Saat Bu Saat / Gönül Sadası’ndan Akisler-4
İlgili ürünler
Âleme Bir Yâr İçin Âh Etmeye Geldik / Gönül Sadası’ndan Akisler-3
Bilim Tarihi Sohbetleri
Dünya bilim tarihçiliğinin tartışmasız en önemli isimlerinden biri merhum Fuat Sezgin’di. Derinlikli, uzun yıllara dayanan çalışmaları, sahih bakış açısıyla bilim tarihinin insanlığın ortak malı olduğunu, bugünkü Batı biliminin İslam medeniyetinin güçlü tesirleriyle doğduğunu ortaya koydu.
Sefer Turan’ın söyleşiyle şekillendirdiği Bilim Tarihi Sohbetleri İslam bilimler tarihinin en önemli isimlerinden Fuat Sezgin’in hayatı, anıları, aynı zamanda bilimler tarihine duyulan tutkunun kitabı… Yaşadıklarını dönemin toplumsal ve siyasal panoramasını çizerek anlatan Sezgin, 1940’larda adım attığı üniversitede yavaş yavaş yazma eserlerin ve bilimler tarihinin sınırsız dünyasına yolculuğunu, alışıldık kalıpların dışına çıkan öğrenme şevkini gözler önüne seriyor. Ne var ki akademik araştırmalarıyla ses getiren Sezgin, 27 Mayıs 1960 askeri darbesi sırasında yürütülen tasfiye sonucunda kürsüsü elinden alınan bilim adamlarımızdan biri olmaktan kurtulamayacaktır.
Fuat Sezgin, kitaptaki söyleşilerde sadece geçtiği bu yolları anlatmakla kalmıyor, bakış açısına yön veren bilimler tarihi alanındaki gelişmeleri de tüm ayrıntılarıyla sunuyor. Bir yandan icatlar, buluşlar hakkında muazzam bir sohbete şahitlik ederken diğer yandan bilimler tarihine, Hellmut Ritter, Carl Brockelmann, George Sarton, Franz Rosenthal gibi isimlere, oryantalist araştırmalardan İslam aleminin ahvaline, İslam kültür çevresinde Müslüman bilginler tarafından yapılmış aletlerin modellerinin sergilendiği müzelere uzanan kapsamlı bir dökümün sunulmasına da tanık oluyoruz.
Sefer Turan’ın Bilim Tarihi Sohbetleri, sadece bir insanın hikayesini anlatmıyor; insanların yaptıkları iyi işlerle kendi hayatlarını olduğu kadar başkalarının hayatlarını da nasıl zenginleştirdiğini gösteriyor… Bu yönüyle çalışma, bilim tarihine ilgi duyanlar için olduğu kadar İslam’ın bilimler bilimler tarihindeki yaratıcı rolünü kavramak için de bir başucu kitabı niteliğinde.
Fabrika Ayarı
Biz sohbetin gücüne ve bereketine inanıyoruz. Zira sohbet bir hâl aktarımıdır. Sohbet gönlün dile gelmesidir. Sohbet kalbin içindekinin bütün yalınlığıyla dışa vurmasıdır. Sohbet ile söz âdeta can bulur, can olur, can verir. Evet, bir sohbetin, muhabbetin sonucunda ortaya çıkan bu kitabın temel amacı bir yerlerde aksini bulmak, bir gönülden yankılanmaktır. Bir başlangıca vesile olmak, bir umudu diriltmektir. Bütün meselemiz, bir insanın kalbine dokunabilmektir.
Sadece bir kardeşimizin fabrika ayarıyla, yani fıtratıyla yüzleşmesine aracı olsa, bu kitap görevini fazlasıyla yapmış olacaktır.
Umudumuz, belki de kurtuluşumuza sebep olacak o bir kişidir.
Duamız, o bir kişiye ulaşabilmek, dokunabilmektir.
Niyazımız, o bir kişinin yarasına merhem olabilmektir.
Ötesi değil, fazlası da değil: Sadece o bir kişi.
Amin.
Her Şeye Hakkınız Olabilir Umutsuz Olmaya Asla!
Ülkemin yaşayan en büyük, en saygın ustalarından birinin hayata bakışı, öğretileri ve en önemlisi kendi yolunu bizimle paylaşması bizler için ne büyük onur ve mutluluk… Ölümsüz ustaya, bu ölümsüz eser için sonsuz teşekkürler ediyorum. Kitabı okurken içim ısındı. Şemsiyesiz kalan tüm duygularıma tercüman oldunuz.
Oyunculuğun büyük bir ışık olduğunu ve bu ışığın içimizden geldiğini ben de vurgulamak isterim.
Sevgili okurumuz, bu ışık o kadar büyük ki “Yapamazsın, edemezsin!” diyenlere inat, daha da parlıyor.
Ve şimdi diyorum ki:
Kitabın ışığı sizin de yolunuzu aydınlatacak.
İslamiyet Öncesi Türkler
Türk tarihinin şifreleri hangi boylarda saklı?
Türklerin kara kutusu Töles boylarının önemi ne?
Türk ismiyle kurulan ilk devlet Göktürkler kimlerdir? Göktürk modeli, Türk yönetimlerine nasıl referans oldu?
Bilge Kağan, Türk milletine ne vasiyet etti? Yazıtları nasıl okumak lazım?
Türk ilinin yüreği Ötüken nasıl bir yer?
Papa Roma’yı esirgemesi için Attila’ya nasıl yalvardı?
Çin sarayını yanındaki yiğitlerle bastığı anlatılan Kürşad kimdir?
Türk ordusunun kuruluşu neden Mete’ye dayandırılıyor?
Türklüğe ait kavramlar ve semboller neler?
Bu kitapta Türk adının anlamından başlayarak yaşadıkları coğrafya, boyları, kurdukları devletler, inançları, kültür dünyaları ve sosyal yapıları, devlet yönetim şekilleri, Çinliler ile ilişkileri, destanları, orduları, şehirleri ve kahramanları, İslamiyet öncesi Türklere dair merak edilenleri Pelin Çift sordu, Ahmet Taşağıl cevapladı
Senin Cahilliğin Benim Yaşamımı Etkiliyor
Senin bilgeliğin bizim yaşamımızı etkiliyor.
Fikirlerini samimi olarak açıklamaktan kaçınmayan, genel geçer hiçbir şeyi umursamadan kendi doğrularını arayan ve söyleyen gerçek bir fikir insanı arıyorsanız, Türkiye’deki ender örneklerinden biri Celâl Şengör’dür.
Bilimsel eleştiriye açıklığıyla, her ne kadar ilk bakışta bana Heidegger’i anımsatan politik duruşuyla bir “demokrat” gibi görünmese de aslında o bir bilgi demokratıdır ve eleştirel düşüncenin önemini tüm Türkiye’ye en iyi anlatan ve öğreten kişidir.
Bugün elinize aldığınız bu kitap, Türkiye’nin yetiştirdiği çok yönlü ve nadide bir âlimle, bizim Karl Popper’imizle yapılmış enfes bir nehir söyleşidir. Okuyacağınız sohbet, bir bilim ve bilgi insanının çocukluktan itibaren nasıl adım adım geliştiğini ve nasıl evrildiğini anlatan bir özet, bir yolculuk öyküsüdür.
Şen ve neşeli görünüşünün arkasında büyük bir ciddiyet saklayan, kendisine yapılan her türlü eleştiriyi kucaklarken bilime yapılan saygısızlığa büyük öfke duyan bir bilim insanı olarak tanıdığım Celâl Şengör’ün dediği gibi, başkalarının cehaleti nasıl bizim yaşamımızı etkiliyorsa Celâl’in bilgeliği de bizim yaşamımızı olumlu yönde etkilemiştir ve etkileyemeye devam edecektir.
Bu kitap da muhtemelen bu etkinin halkalarından biri olacaktır.
Yazarın Yol Haritası
Dünyanın en prestijli edebiyat dergilerinden The Paris Review’da yayımlanan röportaj seçkileri Yazarın Odası 1 ve 2’nin ardından Yazarın Yol Haritası’yla çağdaş dünya edebiyatının önemli isimlerinin yazma eylemiyle ve edebiyatla şekillenen dünyalarına konuk oluyoruz.
Bu derleme tematik başlıklandırmasıyla Italo Calvino, Ursula K. Le Guin, Jorge Luis Borges, Simone de Beauvoir, Carlos Fuentes, Julian Barnes, Elena Ferrante gibi pek çok yazarın yazmaya nasıl başladığına, çalışma alışkanlıklarına, kullandığı yöntemlere, editörler, okurlar ve yazarlarla ilişkisine ve farklı yazın türlerine yaklaşımlarına dair düşüncelerini içeriyor. Teknik meselelerden politikanın edebiyattaki rolüne, yazarlar arası arkadaşlıklardan ideal okur tanımlamasına kadar pek çok meseleyi masaya yatırıyor.
Yazarın Yol Haritası, yazar adayları, yazma eylemine meraklı okurlar ve tüm edebiyatseverler için ilham verici bir başucu kitabı ve edebiyat şöleni…
Nicole Rudick`in önsözünden:
“Okur, ‘Yazarın Yol Haritası’nın amacı ne?’ diye sorabilir. […]Bir okur yazarların eserlerine nasıl isim bulduğunu, eserlerini nasıl düzelttiğini ya da yazamadıklarında ne yaptıklarını öğrenmek isterse, çok zor bir işe girişmesi gerekir. Bu kitap, tüm bu soruları ve daha fazlasını temalarına uygun başlıklara ayırıp her türlü yazarın görüşlerinden, gözlemlerinden ve tavsiyelerinden örnekleri bir araya getiriyor.”
“Gizli cevherlerle dolu, edebiyata dair muhteşem bir derleme.” –Guardian
“Yazarlar nasıl çalışıyor ve edebiyat nasıl hâlâ var olmaya devam ediyor diye merak edenler için vazgeçilmez bir kaynak.” –Daily Telegraph
“Bu röportajlar, edebiyatla ilgilenen her okur ve yazarın vazgeçilmezi olacak. İlham verici...” –Times Literary Supplement

Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.