Sade
₺375,00 Orijinal fiyat: ₺375,00.₺280,31Şu andaki fiyat: ₺280,31.
Kalabalıkta kendimizi bile bulamayız.
Etrafımızı, evimizi, çantamızı, programımızı, günümüzü, gardırobumuzu, cüzdanımızı yani kısacası tüm hayatımızı ne kadar çok doldurursak o kadar tatmin ve dolayısıyla mutlu olacağımızı zannederiz. Bu kalabalığı yaratırken yaptığımız şey kendimizi yok etmektir aslında. Çünkü kendini sadece boşlukta yaratabilir insan. Azalınca çoğalır, sadeleştikçe özgürleşir ve hatta daha çok görünür olur.
Begüm Başoğlu ve Ege Erim bir gün hayatlarındaki fazlalıkları attıkça daha mutlu olduklarını keşfettiler. Bu keşif onların hayatını değiştirdi ve daha çok, daha çok atmaya başladılar. Giymedikleri giysileri tutmayıp, kullanmadıkları eşyaları saklamadılar. Her programa dahil olmaktan vazgeçerken, aslında bir sürü şeye ‘maruz kalmaktan’ kurtuldular. Yani sade bir yaşamı tercih ettiler. Buna tanık olanlar aynısını deneyimlemek istediğinde de ‘sade yaşamak’ akımı oluştu.
Artık belki farkında olduğunuz belki de olmadığınız birçok kişi sade yaşıyor. İçinde daha az eşya, daha fazla deneyim olan, daha hafif, sınırlarını kendinizin belirlediği dolu dolu bir yaşam, sadedir. Ve sadelik güzeldir.
| Yayınevi |
Okuyan Us Yayınları |
|---|---|
| Yazar |
Begüm Başoğlu |
| Sayfa Sayısı |
168 |
| Kağıt Cinsi |
1. Hamur |
| Baskı Yılı |
2012 |
| Boyut |
"12 X 18" |
| Cilt Tipi |
Karton Kapak |
1 adet stokta
Okuyan Us Yayınları – Sade
/n
Kalabalıkta kendimizi bile bulamayız.
Etrafımızı, evimizi, çantamızı, programımızı, günümüzü, gardırobumuzu, cüzdanımızı yani kısacası tüm hayatımızı ne kadar çok doldurursak o kadar tatmin ve dolayısıyla mutlu olacağımızı zannederiz. Bu kalabalığı yaratırken yaptığımız şey kendimizi yok etmektir aslında. Çünkü kendini sadece boşlukta yaratabilir insan. Azalınca çoğalır, sadeleştikçe özgürleşir ve hatta daha çok görünür olur.
Begüm Başoğlu ve Ege Erim bir gün hayatlarındaki fazlalıkları attıkça daha mutlu olduklarını keşfettiler. Bu keşif onların hayatını değiştirdi ve daha çok, daha çok atmaya başladılar. Giymedikleri giysileri tutmayıp, kullanmadıkları eşyaları saklamadılar. Her programa dahil olmaktan vazgeçerken, aslında bir sürü şeye ‘maruz kalmaktan’ kurtuldular. Yani sade bir yaşamı tercih ettiler. Buna tanık olanlar aynısını deneyimlemek istediğinde de ‘sade yaşamak’ akımı oluştu.
Artık belki farkında olduğunuz belki de olmadığınız birçok kişi sade yaşıyor. İçinde daha az eşya, daha fazla deneyim olan, daha hafif, sınırlarını kendinizin belirlediği dolu dolu bir yaşam, sadedir. Ve sadelik güzeldir.
İlgili ürünler
Büyü Dükkanı Üçüncü Bahar
Ev Yapımı Sihirli Değnek
“Bir sihirli değnek gelse, dokunsa omzuna. Bütün hayallerin tek tek gerçek olsa. Yapmak istediklerinin hepsi kendiliğinden olsa. Sen “açıl” demeden açılsa bütün kapılar ardına dek, geçip gitsen hedeflerine doğru hiç çaba sarf etmeden.
O sihirli değnek sadece seni değil, hayatındaki diğer insanları, seni üzenleri, kıranları, düşündürenleri, yoranları da değiştirse. Herkes bir anda senin hayalindeki gibi bir kimliğe bürünse. Bir sihirli değnekle bütün yolları açsan, bütün sorunları çözsen, bütün mutluluklar senin olsa...”
Elma Yayınevi, Şermin Çarkacı’nın yeni kitabı Ev Yapımı Sihirli Değnek ile tekrar buluşuyor okuyucusuyla… Yazar kendi deneyimlerinden yola çıkarak mutluluğun tarifini veriyor ve “Kendimizi tanıyıp, kendimize inanıp, kendimiz için özene bezene, itinayla, sabırla bir sihirli değnek yapacağız.” diyerek başlıyor anlatısına. Geçmiş zamanların tadını hatırlatan, yüzümüzde gülümsemeler oluşturan bir anlatı bu…
Zengin görsellerle bezenmiş kitap, adı gibi, her bir sayfada bizleri sihirli bir dünyaya sürüklüyor.
Biz de Elma Yayınevi olarak, hayatınızın sihirli değneğine en kısa zamanda kavuşmanız dileklerimizle keyifli okumalar diyoruz, siz sevgili okurlarımıza…
Kadın Beyni Erkek Beyni
Bu kitabı okuduğunuzda beyninizin cinsiyeti hakkında birçok detayı öğreneceksiniz. Kadınlar ve erkekler arasındaki farkları, karşı cinsin sizi kızdıran, güldüren hatta şaşırtan birçok tepkisinin nedenini anlayacaksınız.
Serkan Karaismailoğlu’nun bilimsel bir o kadar da mizahi anlatımıyla Kadın Beyni Erkek Beyni…
Rahatlama Kitabı – Suyun Üstünde Kalmamı Sağlayan Düşünceler
Hiçbir şey, pes etmeyen ufacık bir umuttan daha güçlü değildir.
Rahatlama Kitabı, zor günlerden çıkarılmış derslerin ve öyle zamanlarda biraz olsun iyi hissettirecek önerilerin bir derlemesi.
Gece Yarısı Kütüphanesi ve İnsanlar gibi sevilen kitapların yazarı Matt Haig, Rahatlama Kitabı’nda kendi deneyimlerinden öğrendiklerini, Marcus Aurelius, Emily Dickinson, James Baldwin gibi fikirleriyle ilham vermiş isimlerden edindikleriyle harmanlayarak yaşamın iniş ve çıkışları üzerine kısa ve umut dolu metinler sunuyor. Zihnin zindanlar yaratabileceğini ama yanında anahtarlarını da verdiğini gösteriyor bizlere. Mutluluğun ancak “olmanız beklenenleri” bir kenara bıraktığınızda filizlenebildiğini hatırlatarak, yaşama telaşı arasında şöyle bir yavaşlayıp, var olmanın güzelliği ve tahmin edilmezliğinin değerini bilmeyi yüceltiyor.
Bir dostun aklına, sarılmanın huzuruna –ve en kötü zamanlarda bile umudu hatırlamaya– ihtiyaç duyduğunuzda elinizde olmasını isteyeceğiniz bir kitap.
“Matt Haig insanlık halleriyle, onun aydınlık ve karanlığıyla empati kuruyor; mükemmel anlatılarını inşa etmek için renk paletinin tamamını kullanıyor.”
—Neil Gaiman
“Modern hayatın keskin bir gözlemcisi.”
—New York Times
Sen Hiç Kendini Yaşadın Mı ?
Biliyor musun bugün sende okunanların çoğu taa çocukluğundan itibaren sana yazılanlar, bugün sende görünenlerin çoğu küçüklüğünde ruhuna ekilenlerdir.
"Bir tomurcuk gibiydim, ne zaman başımı toprağın üstüne çıkarıp filizlendiysem, bir çiçek olarak açmak istediysem kopardılar. Yeniden açmayı denedim, tekrar kopardılar. Adım Gül ama ben hayatımda hiç gülmedim. Kendimi yaprakları dökülmüş, dalları kırılmış bir ağaç gibi hissediyorum."
Koskoca bir delikanlı ya da genç kızken sınıfta arkadaşlarının önünde rencide edildin mi? Birine tepki göstermek isteyip de ayıp olur diye tepkini içine gömdün mü? Hakkını yiyenlere isyanını sadece dişlerini sıkacak kadar gösterebildiğin anlarda neler hissetmiştin?
Aslında başarısızlık diye bir durum yoktur. Bizim başarısızlık sandığımız şey, öğretmenin dersi anlatma biçimi ile öğrencinin dersi öğrenme biçiminin uyuşmamasından kaynaklanan bir durumdur.
"Babama ve kocama olan öfkem gözümü kör etmiş, içimdeki kor ateşin dumanı basiretimi örtmüş. Yaşanmamışlıklara olan hıncım aklımı sis perdesi gibi kapatmış. Korkak, pısırık, tedirgin, endişeli biri olarak yaşamışım bugüne kadar."
Bugüne kadar beynin seni kontrol etti. Şimdi sen beyninin kontrolünü eline alsan ve hayat otobüsünün direksiyonuna geçsen bundan sonra hayatında nasıl değişiklikler olacağını düşünebiliyor musun?
Sınırlar
Hayatınızı Kontrol Etmek İçin Ne Zaman Evet Nasıl Hayır Demelisiniz.
- Hayatınızı kontrol etmekte zorlanıyor musunuz?
- İnsanlar sizden faydalanıyorlar mı?
- Hayır demekte zorlanıyor musunuz?
- İstekleriniz gerçekleşmediği için hayal kırıklığına uğruyor musunuz?
- Birisi zamanınızı, sevginizi, enerjinizi ya da paranızı istediğinde nasıl cevap vermelisiniz?
Sınırlar kim olduğunuzu ve kim olmadığınızı gösterir. Sınırlar hayatınıza yön veren kişisel çizgilerdir. Zihinsel, fiziksel ve ruhsal sınırlarınızı öğrendikten sonra, insanların size ne yaptırıp yaptıramayacaklarını açık ve net olarak siz belirleyin.
Bu kitapta öğrenecekleriniz, hayatınızda birçok şeyi değiştirecek.
Sevmediğiniz yemeği yemeyin, istemediğiniz ortamda bulunmayın, eşiniz yürüyüş yapmayı sevmiyor diye onunla televizyon seyretmeyi kabul etmeyin. Sınırlarınızın içinde kişisel alanınız ve bu alanın içinde duygularınız, yapmak istedikleriniz ve ihtiyaçlarınız, dışında ise istemedikleriniz vardır. Siz nerede durmak istiyorsunuz?
Var Olmanın Gücü
Şimdi’nin Gücü, Eckhart Tolle’yi günümüzün en önemli spiritüel öğretmenlerinden biri haline getirdi. Şimdi, Şimdi’nin Gücü’nün devamı niteliğinde olan ve uzun zamandır beklenen bu kitap – yaklaşık sekiz yıldır yazdığı ilk kitap – Tolle’nin güçlü mesajını ve ruhsallığını tamamen yeni bir kuşağa taşıyor.
Şimdi’nin Gücü’nün sıra dışı başarısından yola çıkan Tolle, şimdi çok daha sevgi dolu yeni bir dünyanın doğumunu göstermek için bizleri kendi yaşamlarımızın ötesine taşıyor. Bu, egomuzla yaptığımız mevcut kimlik tanımlamamızı aşarak, kim olduğumuz hakkında tamamen yeni bir düşünce tarzını benimsemeyi gerektiriyor. Bunun olması için, insan zihninin yapısının evrimsel bir değişim geçirmesi gerekiyor.
Var Olmanın Gücü’nde, Tolle ego temelli bilincimizin dinamiklerini detaylıca açıklıyor. Sonra nazik ve son derece pratik terimlerle bizi bu yeni bilinç düzeyine geçiriyor. Kendimizi tanımladığımız her şeyin çok daha ötesine geçerek, gerçekten kim olduğumuzu ve kimliğimizin sonsuz yüceliğini deneyimleyeceğiz.

Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.