Bir Zamanlar Nişantaşı’nda
₺235,00 Orijinal fiyat: ₺235,00.₺193,88Şu andaki fiyat: ₺193,88.
Vali Konağı’nın da yer aldığı modern bir semt olan Nişantaşı’ndan anılar, portreler…
Hıfzı Topuz bu kitabında çocukluk ve gençlik yıllarındaki Nişantaşı’nı anlatıyor. Nişantaşı’nın 40’lı 50’li yıllarından konaklar, sokaklar, pastaneler, ünlü sakinler, renkli sosyal ilişkiler, akşam turları, göz aşinalıkları ve belki de yaşam boyu anımsanacak aşklardan buruk anılar…
| Yayınevi |
Remzi Kitabevi |
|---|---|
| Yazar |
Hıfzı Topuz |
| Sayfa Sayısı |
176 |
| Kağıt Cinsi |
2. Hamur |
| Baskı Yılı |
2017 |
| Boyut |
"13 ,40 X 19 ,80" |
| Cilt Tipi |
Karton Kapak |
1 adet stokta
Remzi Kitabevi – Bir Zamanlar Nişantaşı’nda
/n
Vali Konağı’nın da yer aldığı modern bir semt olan Nişantaşı’ndan anılar, portreler…
Hıfzı Topuz bu kitabında çocukluk ve gençlik yıllarındaki Nişantaşı’nı anlatıyor. Nişantaşı’nın 40’lı 50’li yıllarından konaklar, sokaklar, pastaneler, ünlü sakinler, renkli sosyal ilişkiler, akşam turları, göz aşinalıkları ve belki de yaşam boyu anımsanacak aşklardan buruk anılar…
İlgili ürünler
Amerigo – Tarihsel Bir Yanlışlığın Hikayesi
Hem düşsel hem de tarihsel karakterler üstüne yorumlarıyla tanıdığımız Stefan Zweig’ı derin karakter incelemelerine yönelten, psikolojiye ve Freud’un öğretisine duyduğu ilgidir. Beş tarihsel kişiliğin portrelerini içeren Yıldızın Parladığı Anlar, Fransız Devrimi’nde bir politikacının portresi niteliğindeki Joseph Fouché’yle birlikte Amerigo da Zweig’ın nesnellikten çok sezgiye dayanan yaşamöykülerinin en başarılarından biridir. Zweig, bu yapıtında, bugün Amerika adıyla bildiğimiz anakaranın bu adı alışının ardındaki inanılması güç rastlantılarla örülü ‘yanlışlıklar komedyası’nı anlatır. Kristof Kolomb’un keşfettiği toprakların ‘yeni bir dünya’ olması gerektiği kanısına varan İtalyan denizci Amerigo Vespucci, ün peşinde koşan bir sahtekar mıdır, yoksa adını tarihe yazdırmayı hak eden bir bilge mi? Zweig, esrar perdesini aralamaya çalışırken, Amerigo Vespucci’nin yaşamöyküsünü yaratıcı bir anlatıya dönüştürüyor, usta işi bir yapıt sunuyor bize.
Bir Bulut Kaynıyor Bu Diyar Baştanbaşa 4
Romanlarında Anadolu insanının gerçek dünyasını destansı boyutlara taşıyan, yaşanmış ve yaşanan gerçeği mitlerin, efsanelerin evreninde çoğaltan Yaşar Kemal, sadece bir romancı ve halkbilimci değil, gazetelerimizde modern röportaj yazarlığının da kurucusudur. Onun, her biri yayımlandığı dönemde olay yaratan röportajlarında gerçek, hayat buldu ve okuyucuyu sarstı. Bu Diyar Baştanbaşa dörtlüsünün dördüncü kitabı Bir Bulut Kaynıyor diğer üç kitap gibi doğa ilen insan arasındaki kimi zaman içli tatlı, kimi zaman acı acıtıcı ilişkileri örer. Kaymakamlar, ağalar, şoförler, gecekondularda yaşayanlar, fakir evleri, zengin mezarları, martılar, "Amerikalılar", rektörler, yunuslar ve balıkçıların yanısıra, Çetin Altan, Abidin Dino, Sait Faik bu kitabın konuklarıdır. "Bir gazetecinin zaferi..." -Hüseyin Cahit Yalçın, Ulus, 6 Eylül 1953 "Zafer gazetecinin değil, edebiyatçınındır." -Tarık Dursun K., Milliyet, 11 Mart 1971 "Yaşar Kemal'in röportajlarını klasik gazete röportajcılığından ayrı tutarak, yetkin bir edebiyat ürünü diye okumak gerekir." -Hilmi Yavuz, Cumhuriyet, 8 Nisan 1971
De Profundis Yeni Beyaz Kapak
Fırtınalı yaşamı boyunca her davranışıyla ya bir skandal ya da bir akım yaratan, her sözü bir özdeyiş haline gelen Oscar Wilde’ın Alfred Douglas’la yakın dostluğu, Douglas’ın babası Queensberry markisini çok kızdırmıştı. Marki tarafından eşcinsellikle suçlanan Wilde, dostlarının Fransa’ya kaçması için yaptıkları uyarılara karşın kaçmamakta direnince tutuklanarak mahkemeye çıkarılmış, parlak ifadesine karşın suçlu bulunarak iki yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Cezasının büyük bölümünü geçirdiği Reading Hapishanesi’nden Douglas’a yazdığı mektup, kendisini sefahate sürüklediği ve sonra da sahip çıkmadığı için genç adama yönelttiği suçlamalarla doluydu. Wilde’ın mektubu Douglas’ın eline geçmese de, 1905’te De Profundis adıyla yayımlandıktan sonra gerçek okuruna ulaşabildi. Edebiyat tarihinin bu ünlü mektubunu, yazarın yakın dostu ve hayranı André Gide’in önsözü eşliğinde, Roza Hakmen’in çevirisiyle sunuyoruz.
Küçük Anılar
Evinin kapısında oturuyordun sen, anneanne, yıldızlı, uçsuz bucaksız geceye açılan kapısında evinin, hakkında hiçbir şey bilmediğin ve asla yolculuk yapamayacağın gökyüzünün altında, büyülü tarlaların ve ağaçların sessizliği içinde, sonra doksan yaşının vakarıyla ve hiçbir zaman kaybetmediğin bir gençlik ate?iyle dedin ki: “Dünya öyle güzel, öleceğime öyle yanıyorum ki.”
Aynen böyle dedin. Ben oradaydım.
José Saramago, “küçüklüğümdeki küçük anılar” dediği türlü anı parçacıklarını birbiri ardına sıralıyor.
Bir amacı da var üstelik: aklın içindeki canavarları ve yine onun yarattığı yücelikleri ortaya çıkarmak.
Milenaya Mektuplar – Can Yayınları
Franz Kafka, Prag’da bir dost meclisinde tanıştığı gazeteci Milena Jesenská’dan öykülerini Çekçe’ye çevirmesini ister. Kafka ile Milena’nın yollarını kesişmesine neden olan bu dilek, bir ilişkinin başlangıcı, Milena’ya Mektuplar başlığı altında toplanan bu yazışmalarsa kısıtlı bir iletişimin tek aracı olacaktır. Milena’ya Mektuplar eşi benzeri olmayan bir kitap, mektuplara örülmüş bir aşk romanıdır.
Kafka’nın Milena’ya Nisan 1920 tarihli ilk mektubunda yağmurlu bir günden söz ederek deyiş yerindeyse bir roman tadında başlattığı bu yazışmalar, yazarın ölümünden kısa bir süre öncesine değin süregiderken, ümitsizliğin, çaresizliğin ve tıkanışın anlatımına dönüşür. Çünkü Kafka’nın da dediği üzere, "Mektup yazmak, hayaletlerin önünde soyunmak demektir, ki onlar da aç kurtlar gibi bunu bekler zaten. Yazıya dökülen öpücükler yerlerine ulaşmaz, hayaletler yolda içip bitirir onları."
Mor Salkımlı Ev
“Evin kendisi, çocuğun hafızasında Mor Salkımlı Ev yaftasını taşır. Bu ev, yarım asırdan ziyade, bazen de her gece, bu küçük kızın rüyalarına girmiştir. Arka taraftaki bahçeye nazır pencereler, çifte merdivenlerin sahanlıklarındaki ince uzun pencereleri, baştan başa mor salkımlıdır ve akşam güneşinde mor çiçekler arasında camlar birer ateş levhası gibi parlar.”
Mor Salkımlı Ev, yakın tarihimizin ruh iklimini anlamak, kavramak ve o iklimde yaşamak açısından eşsiz bir anı kitabıdır. Burada Halide Edib, kendi çocukluğunu, yetişme yıllarını, ilk yazılarını, ilk evliliğini, eşinden ayrılışını, Milli Mücadele'ye hangi sebeplerle başlandığını kaleme getirirken; bir yandan da imparatorluğun son dönem peyzajını çizer.
- Selim İleri
Kaleme aldığı her metinle yeniden tartışılan Halide Edib'in bütün eserleri, gözden geçirilmiş baskılarıyla Can Yayınları'nda.

Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.